Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '13

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Güneşe yolculukta yol çilesi!

Güneşe yolculukta yol çilesi!
 

Güneşe yolculukta yol çilesi!


Karlıova’da Güneşin Doğuşu Festivali, dört yıl aradan sonra bu yıl yeniden düzenlendi. Festivalin sloganı ‘Güneş Barış İçin Doğacak’ olarak belirlendi.

Perşembe günü at yarışları ile başlayan ve çeşitli etkinliklerle devam eden festivalin son ayağı Bingöl Dağları’nda güneşin doğuşunu izlemekti.

Biz de bu eşsiz güzelliği izlemek üzere Cumartesi günü saat 12.00 gibi Bingöl’den Karlıova’ya doğru yol aldık. Karlıova’ya vardığımızda bizi dağa götürecek araç bekliyordu. ‘Kaptan yol nasıl’ diye sorduğumuzda, bizi götürecek aracın kaptanı, çalışmaların yapıldığını, yolun güzel olduğunu söylüyor.

‘O zaman kendi araçlarımızla gidelim’ deyip Bingöl Dağları’na doğru yola koyuluyoruz. Asfalt, Kargapazarı köyüne kadar gidiyor. Sonrası toprak yol. Çile de bundan sonra başlıyor.

Minibüs kaptanının ‘Çalışma yapılmış, güzel’ dediği yol, tozdan, topraktan, taşlardan geçilmiyor. Bingöl’ün mahalle yollarını andırıyor. Geri dönmek olmazdı, ilerliyoruz.

Yolun büyük bölümünü geçtikten sonra yol kenarındaki kaynağın başında mola veriyoruz. Dağın eteğinden akan soğuk suyun başına yanaşıyoruz. Su içerken, 50 metre ileride çadır kurmuş Beritanların çocukları yanaşıyor yanımıza. Kenarı taşlarla çevrilmiş kaynaktan su içtikten sonra dağa doğru yol almaya devam ediyoruz.

Su içerken yanımıza yaklaşan çocuklar bu kez bizi zafer işaretleriyle uğurluyorlar.

Tozlu yolda yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından çadırların kurulduğu tepeyi görüyoruz.

Çadır alanında vardığımızda bizim için ayrılan çadıra yerleştik. Yanımızda getirdiğimiz kışlık giyecek, battaniyeleri çadırlara yerleştirdikten sonra bıraktık kendimizi dağ yamaçlarına.

Dağları seyre daldık.

Önce derin bir nefes, dağın buram buram kokusunu soluduk.

Bir taraftan şarkılar yükseliyor, halaylar çekiliyor, diğer taraftan ateşler yanıyor, çaylar kaynıyordu.

Önce güneşin batışını izlemek lazımdı.

Güneşin batışına yakın sesler kesiliyor. O eşsiz güzellik izleniyor.

Güneş battıkça havalar soğuyor.

Giyiniyoruz yanımızda götürdüğümüz, kazakları, montları.

Yetmiyor, üşüyoruz.

Yazın ortasında üşüyoruz.

Belediyenin götürdüğü odunlardan biz de payımızı alıyoruz. 3-5 dakika sonra ateşimiz yükseliyor. Toplanıyoruz etrafında 9-10 kişi. Arşa doğru yükselen ateşin dumanını yutarken yıldızları seyre dalıyoruz. Saatler 02.00’ı gösterdiğinde dağın zirvesine doğru tırmanışlar başlıyor. Biz, 03.30 gibi çıkıyoruz. 40 dakika sonra dağın zirvesindeyiz.

Dağın zirvesi aşağısından daha soğuk.

Yanımızda götürdüğümüz battaniyelere sarılarak güneşin doğuşunu beklemeye başlıyoruz.

Orada zaman geçmek bilmiyor.

Bir saatten uzun bir süre bekliyoruz güneşin doğuşunu.

Zaman ilerledikçe gün ağarmaya başlıyor.

Herkes ‘inşallah bulut olmaz’ diye dua ederken, saatler 05.27’yi gösterdiğinde güneş yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlıyor.

Önce bir alev topu gibi yükseliyor. Kıp kırmızı.

O alev topu sonra renk cümbüşüne bürünüyor.

Sarı, siyah, turuncu renkler birbirine karışıyor.

Yaklaşık 5 dakika boyunca güneşin doğuşunu çıplak gözle izliyoruz.

Güneş yükseldikçe tepedeki gölcükler de cam gibi parlamaya başlıyor.

Onlarca göl, ilimizin ismini oluşturan 1000 göl.

O günün bütün yorgunluğu, güneşin eşsiz güzelliğini çıplak gözle izlemekle mutluluğa dönüşüyor. Dakikalarca süren bu seyir zevkinden sonra dönüş yoluna geçiyoruz.

Tepeye çıkmak için kullandığımız kırk dakikalık yolda kendimizi yamaca doğru bırakıyoruz.

Anında eşyalarımızı toplayıp yola doğru koyuluyoruz.

Dönüş yolu tam bir çile.

Tozlu yolun ortasında yer alan büyük taşlar geçit vermiyor. Ağır ağır ilerliyoruz. Zaman zaman aracın dibi taşlara çarpmasın diye araçtan iniyoruz. Saatler süren zorlu yolculuğun ardından asfalta çıkıyoruz. Güneşin eşsiz güzelliğinin ardından yol rezilliğini görenler, bir daha asla diyor.

*** *** *** *** ***

Dünyada, güneşin doğuşunun çıplak gözle izlendiği iki yerden biri Bingöl Dağları’dır.

Bu güzelliğin tanıtılması için festivaller yapılmaya başlanırken, en büyük engel yol sıkıntısı. Orada yapılacak bir yol, hem Bingöl tanıtımına, hem de Bingöl turizmine büyük katkı sağlayacaktır. Yol sıkıntısının giderilmesi için şimdiden çalışmalar başlamalı, önümüzdeki yıla kadar bitirilmelidir.

Ömer ŞANLI

 
Toplam blog
: 42
: 273
Kayıt tarihi
: 05.08.09
 
 

15.02.1981 tarihinde Bingöl Merkez'e bağlı Emtağ Köyü'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bingöl'de..