Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '20

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Güney Kore Sineması: Parazit

   2019 yılının en iyi filmlerinden birine imza atmış olan yönetmen ve senarist Joon-ho Bong, başta Cannes Altın Palmiye ve Sydney En İyi Film ödülleri olmak üzere birçok başarıya adını yazdırmış ve Güney Kore’de tüm gişe rekorlarını kırarak 10 milyon izleyiciye ulaşmıştır. Film, Cannes’da Altın Palmiye kazanan ilk film olmakla beraber; 10 Şubat’ta 92. kez düzenlenecek olan Oscar Ödülleri’nde de pek çok dalda adaylığa sahip. Peki, bu başarıların sahibi filmde diğer filmlerden farklı olan nedir?

   Parazit filmi iki ailenin hikayesini çok sağlam bir senaryo ile bizlere sunmaktadır.  Park ve Kim aileleri birbirlerinden tamamen farklı iki ailedir. Kim ailesi bir bodrum katında sefalet içinde yaşarken, ailenin oğlu Ki-Woo’nun bir arkadaşı tarafından gelen teklifle aile gerçek kimliklerini saklayarak çok zengin olan Park ailesinin hizmetine girer.  Zamanla, kendilerini bu eve sahip olmaya ve zengin olmaya adarlar. İşler pek de istedikleri gibi gitmez.  Olayların değişimine sebep ise Park ailesinin küçük çocuklarının, Kim ailesinin hepsinin aynı koktuğunu anlaması ve bunu sürekli dile getirmesi olur. Zamanla Kim ailesinin karşılaştığı tehditler artarken, aileler arasında bir mücadele başlar ve tam anlamıyla seyirciyi ikilemde bırakacak bir son izleyici ile buluşur.

  Film, Time Dergisi tarafından yılın en iyi 10 filminden biri seçilmiştir. Güney Kore’nin ünlü oyuncuları Park So-dam ve Choi Woo-shik dizide başrolde. Dram-aile türündeki film için ünlü yönetmen Joon-ho Bong “palyaçosuz bir komedi, kötü adamsız bir dram” diyor. Yakın bir zamanda mini dizi olarak çekileceği kesinleşmiş olan Parazit umuyorum ki akıcı dilini dizide de korur. Filme ismini veren parazit ise Kim ailesinin fakirlikten kurtulmak için zengin bir aile olan Park ailesine bir parazit gibi yapışıp hayatlarını devam ettirmeye çabalamalarından geliyor.

  Güney Kore sinemasının başarısını kanıtlar nitelikteki film 132 dakika ve kesinlikle izlenmeye değer. Şüphe filminden sonra yazmaya değer bulduğum ilk film ve çeşitli mesajlarıyla izleyiciyi hem düşündürüyor hem de etkiliyor.

Umarım ki siz de benim kadar beğenirsiniz

İyi seyirler dilerim…

 
Toplam blog
: 57
: 280
Kayıt tarihi
: 18.07.15
 
 

1992 yılı İstanbul doğumlu. İlkokulu İstanbul'da okudu, ortaokulu ve liseyi Edirne'de bitirdi. Kara..