Güneydoğu’da terör sustu mu ne?!

Son günlerde dikkatimi çeken önemli bir durum var. Yanılıyor muyum acaba diye düşünüp duruyorum ama bunu da kamuoyu ile de paylaşmak istiyorum.

Gündemde bulunan Ergenekon olayında, ne garip tesadüftür ki, 10. operasyondan Sonra Irak’tan sızıp, İran’da faaliyet gösteren terör örgütünün kendini feshettiğini ilan etti. O günden bu yana da Türkiye’nin Güneydoğusundaki terörist faaliyetler sustu. İnşallah ebediyen susar.

Aslında yargı aşamasında olduğundan bu konuya fazla dokunmak istemiyorum ama bu benim söylemek istediğim yargıya etki yapacak boyutta değildir.

Nasıl merak etmeyeyim ki? Basında herkesin bildiği birtakım belgelerde, 2 TIR dolusu silahın askeriyenin silah fabrikasından çalındığı, bu silahların izini kaybettirmek için ardından silah fabrikasında yangın çıkartılıp silahların bir TIR’ı Barzani ye ve diğer bir TIR ın ise Talabani’ye verildiği biliniyor.

Kanada’da üretilen GLOK marka silahın, Irak’a satıldığı ve oradan da Ergenekon davasından yargılanmakta olan kişinin evinde bulunduğu biliniyor.

Çünkü 1O. Operasyondan sonra her evden, her sokaktan, denizden ve her çöpten tam terör teşkilatı türü silah ve mühimmatlar çıkmaya başladı. Vatandaş kendi evinden bile şüphelenmeye başlar oldu. Sanki ülkede yer yer silahlı eylemleri onlar yapıyorlardı. Gerçi bu mühimmatla balayına gidilecek değildi ya! Terörist faaliyetten başka ne yapılabilirdi onlarla!

Devlet bu silah ve mühimmatı, karton kutuların içinde parça parça değişik yerlere neden yerleştirsin ki? Eğer böyle olacak olsa devlet, devlet olma vasfını kaybetmiş demektir; ama kendini devlet gören ve devletçilik oyunu oynayan birilerinin varlığı kesin.

Daha bunun gibi, devletin ilgili birimlerinin tespit ettiği birçok somut bilgi ve belgeler ortalarda dolaşınca, henüz sonuçlanmamış yargılamanın vicdanlardaki seyri kesinleşir gibi oluyor.