Günlük halleri

Yetişkinliğe adım atmış her insanın hayalidir günlük tutmak. Kızlar yetişkinliğe erkeklerden daha erkek adım attığı için bu arzuları da erkeklerden daha önce başlamış olur. Kişinin en saf halidir günlük tutmak.

Ama kolay iş değil günlük tutmak. Birçok zorluğu ve riski vardır. Öncelikle gerçeğin tüm çıplaklığıyla karşılaşma cesaretini taşır günlük tutmak, bu cesaretin olmayabilir, yaşadığın hayat, gerçekleriyle yüzleşilmeyecek kadar korkunçtur belki de; sonra, her gün yazacak bir şey bulamayabilirsin, bulsan bunu kâğıda dökemeyebilirsin, döksen tüm çarpıcılığını yitirebilir, ‘bu muydu benim yaşadığım” dersin çoğu zaman. Yazdığını koruma içgüdüsü var bir de, bu korku yatılı okulda yetişkinliği tamamlayanlarda daha çoktur. O yaşlarda yazılanların söylenenlerden daha gerçekçi olduğuna inanıldığı için, kendini anlatmaya çalışan birini dinlemezken yazdığı günlüğü okumak hep cazip gelir…

Onun için zor iştir günlük tutmak. Bunu başaranlar hava atar, başaramayanlar başaranları topa tutar…

‘sevgili günlük’ diye başlayan yazılar yazana ızdırap verirken, bir vesile eline geçirip okuyana ise zevk verir…

Ben de hep bir günlüğüm olsun diye çabalayanlardandım…

Her yılbaşı bir ajanda bulur ‘tamam bu sene günlük tutacağım’ diye söz verirdim kendime, ama her seferinde günlük yazılarım şubata ya yetişirdi ya yetişmezdi…

Bu vesileyle 10 yıldır yazdığım ‘ocak günlüklerim’ var, belki bir gün yayımlarım..!

Ama bugüne kadar hiçbir ocak günlüğüme; “bugün darbe yapacaktım ki, arkadaşlar dedi; ‘yapma etme, yazık günah’ ben de ‘tamam ama sizin hatırınız için biraz daha bekleyelim bakalım’ dedim” diye bir şey yazmadım ve hiç arkadaşlarım tarafından “bana kalbin kadar temiz, darbe kadar kanlı bu sayfayı ayırdığın için…” diye başlayan bir hatıra-tı-m da olmadı…

Yaşadığımız hayatta ya günlükler kana çekti, ya da hayat kan doldu…

Ne o öyle “sevgili günlük, bugün arkadaşım bana öyle bir kitap hediye etti ki, nasıl sevindiğimi bilemezsin…” diye kafa şişiren günlükler, bunlar demode oldu artık. Kalmadı, kalmadı…!

Günlük dediğin kan kokacak… Kan…!