Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '07

 
Kategori
Güncel
 

Güven (3)

Güven (3)
 

İlk gece başlarken lavaş arasına marul, soğan, domates, biber ve dört adet kalitesi çokta önemsenmeden ızgara köfte konulumuş yiyenlerin dürüm dediği 2, 75 ytl lik yemek, yanında markasını şimdi hatırlamadığı bir adet ayranla akşam yemeğini yemişler, sonrasında akşam erken saatlerde kapanan işyerleri kapanmadan Ökkeş'in genelde uğrayıp çay içtiği, yöre halkından edindiği genelde güvenilmez dostları ile dedikodu yaptığı, gelip geçenleri çaktırmadan süzdüğü aslında bir sokak ortası olan iki bina arasına sıkışmış, salman pastanesinde çay içtiler. Yorgunluğun kendini hissettirdiği bu saatlerde alınacak yeni malzemeler, iş i yapacak ustaların bulunması, hangi malzemelerin kullanılacağı, hangi malzemelerin daha kaliteli olduğu, kredili olarak nereden elde edilebileceği, karşılığının nasıl ödeneceği, bulunacak ustaların en sağlamının hangisi olduğu, çalışırken çalışma disiplinlerinin olup olmadığı, geçmişleri, ev in ön kısmında bir daha sel girmemesi için yapılacak çalışmaların neler olabileceği, iş makinalarının nereden temin edileceği, Ökkeşi in o an a kadar ev için yaptığı çalışmaların geniş bir anlatımı gibi konular konuşuldu.

Ökkeş ile Serha' ın daha önceki yıllarda ilk kez geldikleri ilçe de Ökkeş in birilerinin aracılığı ile tanıştığı Dr. Bülent'in yakını olan Bayrakçı Ahmet'in evinde Dr Bülent le birlikte akşam yemeğinde bulunmuşlar, o konu açıldığında Serhatın aklına, gide gide yolun bittiği yer de güneş e varılıyormuş hissi oluşturan foto kompozisyonu yaşadığı ilçede daha önce Ökkeş le birlikte geç bir geceyi deniz kıyısında araba içinde geçirdikleri gece gelmiş, araba içinde çok sıcaktan bunaldıkları saatlerde arabanın kapılarını açarak uyumuşlar, bu arada Serhat ın ilk arabasının vites kolunun yanında bulunan boşluğa koyduğu ruhsatlı tabancasının kaybolduğu aklına gelmiş bunu Ökkeş e söylediğinde, o da kendisinin ilk görev yeri olan yer e Serhat ın terk edip geldiği yaşadığı şehirden Ökkeş i getirmek için iş yerinden izin aldığını ve kedisi adına çok üzüldüğünü söylemiş, ama aylarca yapılan aramalar ve güvenlik zabıtaları ile şüphelenen bazı yerlerde yaptıkları arama ve kontrollerde iş yeri sahibi birinin çelik dolabında bulunan 250 adet 9 mm çapındaki mermilerden başka ne kaybolan tabanca ne de içinde bulunan ondört adet mermisi bulunamadığı konusu geçmişti.Üstelik kaybolan tabancanında bir güvenlik görevlisinin salaklığından sarhoş ağzı ile konuştuğu şivesiyle aslında tabancanın çalınmadığı ya da herhangi biryerde kaybolmadığını, tabancayı ikisinden birinin satmış olabileceğini açık açık söylemese de ima ettiği bile görülmüş, midesi bulanan Serhat hemen lavaboya koşmuştu.

Çaylar içilmiş, üzerinde sandalye masalar konularak oluşturulan kaldırımlı pastanenin önünden geçenler bir süre sonra tekrar görülebileceği düşüncesi ile fotoğraf çeker gibi hafızaya kaydedilmiş, gece saatleri yaklaşırken pastanenin kapanma saatinde Serhatla Ökkeş oturdukları sandalyeden kalmışlar, Ökkeş in evine doğru yaya olarlak yürümeye başlamışlardı.Ökkeş geçilen yerler, sokaklar, iş yerleri, kaldırımlar, ağaçlar, yol üzerine dikilmiş anıt görünümünde özentisiz yapılar hakkında Serhat a bilgiçlik taslar edalarla bilgiler vermiş, o da kendisine anlatılan şeylerin ülkenin her özentisiz imarlı, tembellerin yönettiği ilçelerde daha kötülerinin mevcut olduğunu düşünmüş, sadece kendisine anlatılmaya çalışılan şeyleri nezaketen dinleyerek ortamın, gece saatlerinin kekre anlarının sebebinin kendisi olmaması için çaba göstermişti.Birilerinin bu konular üzerinde geniç çaplı anlatımlarda bulunmadan, yoldan geçenlerin kendilerinin gördükleri ile bile çevrede oluşan basitliklerin farkına varabilecekleri o kadar köhnelik vardı ki, aslında Ökkeş in anlattığı bu köhnelikler değilde, onları Serhat ın farketmesini engellemeye çalışarak oluşturulan yeni ortamı cazip hale getirmeye çalışması idi.Serhat içine girdiği ve tamamen başkaların yardımı ile içinden çıkabileceği yeni bir hayatta bütün işleri bitirmeye çalışarak, sadece aklına gelen tüm olumsuzluklardan kurtulmaktı.Ökkeş anlattı, Serhat sustu ve dinledi, bu her ikisinin de Ökkeş in evine girip ayrı odalarda uyuma saatine kadar sürdü.Anlayamadığı şeyler, Serhat ın yorğunluktan kapanan gözlerinde bir anlam bulamadan uykuya daldığında kaybolup gitti birer birer.

Ertesi gün Ökkeş in işyerinde yapılan kahvaltıdan sonra Serhat ev in bulunduğu yere gitmiş, yapılması gerekenlere ek nelerin yapılacağı konusunda fikir edinmek için yeni tasarımlar bulmaya çalışmış, ertesi gün gelecek olan sıvacılara lazım olacak malzemeleri nerene depo edeceği gibi aslında önemsiz ama meşgale olsun diye düşündüğü şeyler olmuştu.Ev in doğu girişinin tam zeminden başladığı için inşaatta kullanılmak üzere konulan çeşme musluğundan damlayan sular bir süre birikse hemen evin içinden geçebilecek kadar ihtimal oluşturuyordu.O konuyu Ökkeş e telefonla söylediğinde yakın biyerlerden paletli kepçesi olan aslında ilk bakışta güvenilmez ama bir süre konu kendisinde şekillendiğinde elinden gelebilecek her yardımı yapabilecek birisi olan harfiyat işleri ile uğraşan, geçmiş uzantısının girit ten deniz yolu ile muz kütüklerinden sal yaparak geldiği hikayeleri ile kendisine girit li lakabı takılan Hüseyin e konuyu iletmiş, o da hemen bir saat sonra gelceğini söyleyerek telefonu kapatmıştı.Ökkeş, Hüseyin in bir saat sonra orada olacağını düşünerek yol a çıkıp beklemeye başlamış, ama geçen birkaç saat e rağmen gelmemişti girit li.Geleceğinden ümidi kesen Serhat biraz daha oyalanıp şehre inmiş, giritlinin gelmediğini söylemişti Ökkeş e.O da abi bir arkadaşın muz serasında hasar olmuş onu tamir etmek için oraya gittim demiş, yarın sabah saatlerinde mutlaka geleceğim demişti.Serhat, geleceğinden ümitsiz olduğu için ne zaman gelirse gelsin razıydı duruma ama Ökkeş bişeyler yaptım olmak için konuyu telefonla sıkı sıkıya tembih etmiş, telefonla konuşurken de Serhat ın yüz ifadesinden bu durum hakkında tepkisini görmek için arasıra Serhat ın yüzüne bakmıştı.O da umursamadan sadece oturduğu yerde başka bişeylerle uğraşıyormuş gibi yaparak saklamıştı tepkisini.Konuşmalar arasında Giritli nin nasıl bir adam olduğunu sormuş o da elinden gelen bişey olursa mutlaka yapar diyerek onu korumaya çalışmıştı Serhat a karşı.Serhat, Ökkeş in bu durumlarına alışık olduğu için kendisine yalan söylediği halde aksayan iş in sorumlusuna hata yüklemek yerine onu kendi çevresinden olan birisi olduğu için Serhat ın adamın yalancı demesine katılmamış, Serhat ın bu görüşünü çürütmeye çalışmıştı, tabi Ökkeş in dünyasında Serhat içerdeymiş gibi dursada gerçekte durum böyle değildi, Serhat Ökkeş için faydalanmaya kullanılmaya uyarlanması gereken, kendisinin dışardan bir destekçisi olarak yanında bulundurduğu birisiydi.Uzun yıllar Serhat bunun farkında olduğu halde bunun sonucunu zamana bırakarak zamanı gelince kendisinin niyetleri ve yapısı hakkında kendisine isbatı delillerle mümkün olan açıklamaları yapmayı düşünmüştü.

Eskilerde kardeşinin bir cinayete kurban gittiği sıva, seramik ustası Kemalettin kepçenin gelmediği yedinci gün sonrasında sıva ve seramik işini bitirmiş, Serhat yapılan işi daha önce gördüğü sıva ve seramik işleri ile kıyasladığında çok kaliteli bir işçilik diye Kemalettinin yaptığı işi hayranlıkla övmüştü.Kemalettin yaptığı iş te çok dürüst, kendisi için nasıl olmasını istiyorsa başkalarına da aynı içtenlikle, aynı kalitede olması için elinden geleni yapan, geniş numaralı gözlüklü yakınlık duyduğu insanlara içinden gelen herşeyi anlatma eğiliminde olan, anlatılarda bulunduğu anlarda anlatıları bitiremeği için işini aksatıyo gibi duran ama aslında konuşurken bile yapacağı işin ayrıntıları ile meşgul olan birisiydi.Serhat a hayatını anlattı bir hafta boyunca.Serhat ta ilk kez tanıştığı ve üstelik kendi işini yapan Kemalettinle asempatik duruma düşmemek için içinde bulunduğu sorunları bir kenara bırakıp Kemalettinin anlattığı herşeyi cankulağı ile dinlemişti.Bunların arasında Ökkeş hakkındaki düşünceleri de vardı ama Serhat, Kemalettinin anlattığı şeyleri zaten bildiğinden birazda Ökkeş in bulduğu bu ustanın Serhat ın işini yaptırmaya çalıştığından Kemalettinin Ökkeş hakkında anlattıklarını sadece dinlemiş, yorumu kendi içinde saklamıştı.Kemalettin zekii bir insandı, yorum yapmayan Serhat ın haklı olarak böyle yaptığını ve bunu anladığını belli bile etmeden salon zeminine döşenen seramik işine başlamıştı.Serhat salon zeminine yapılan seramiği kendinde çok özel bir yeri olan dut ağacının kesildikten sonra kabuk altındaki rengini hatırlattığından, birazda toprağı çok sevdiği için toprak rengini hatırlattığı için özellikle bu rengi yaklaşık bin değişik renk ve model arasından seçerek karar vermişti.Seramik renk ve model seçiminde Ökkeş in ev in alımında özel olarak uğraşı verdiğinden jest olsun diye onun seçtiği renk ve modelin olması istemiş, ama her nedense o da abi sen hangisini istiyorsan o olsun demişti

Konuşmaların uzayıp gittiği zamanlarda bu tür konularda Serhat pratik davranmayı önceden tasarladığı bilgilere dayanarak hemen vermeyi tercih eder Ökkeş te bu durumu kabullenemez konuyu tartışma ortamına çekmek ister ama Serhat artık yoruldum bu tür tartışmalar gereksiz dediği anlarda o da abi tamam sen ne diyorsan o olsun derdi.Ama Ökkeş in bu durumları orada kapatmadığını sezerdi Serhat, o bir gün bu ikinci plana düşme durumlarını başka kulvarlarda mutlaka ortaya dökecek başka yollar arayacağını düşünürdü.Sonrasında olacaklar konusunda aklına gelenleri biyerlerinde sakla ama kopacak fırtınanında neleri yok edeceğini de düşünmeden edemez, ama bunu önemsemezdi.

Devamı gelecek sayıda...

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 7
: 1208
Kayıt tarihi
: 17.06.07
 
 

1974 Ankara doğumluyum. Üniversite mezunuyum. Evli iki çocuk babasıyım. Halen Antalya'da yaşıyorum...