Güzellik yarışmaları ve Bahtsız Juliet

Kendimi bloglara kaptırmışken televizyonda Miss Turkey 2007 Gala gecesinin tanıtımı dikkatimi çekti. Eh bu konuda yaşamış olduğumuz bir deneyim var bunu da herkesle paylaşmak istedim. Deneyimimi birazcık anlattıktan sonra ise bu yarışmalar hakkındaki düşüncelerimi de kısaca aktaracağım...

2003 yılında, üniversite 3. sınıftayken Best Model of Turkey yarışmasına katıldım ve Kıbrısta yapılan finale kadar gittim. Nasıl gittim bilmiyorum, sanırım oraya kadar olan kısmı şanstı, zira ben tüm yarışmanın şans olduğuna inanalardan değilim.

Kıbrısta yapılan final gerçekten çok güzel geçti ve benim için iyi bir deneyim oldu. Benim katıldığım yılda kimler vardı: Ece Gürsel (2. olmuştu), Hande Subaşı(gelecek vaad eden manken seçilmişti yanlış hatırlamıyorsam), Meral Bayram, Adalet Çimen, Seda Ertan, ve tabiiki de o yılın birincisi Şebnem Sürücü.

Yarışmanın ilk gününde yapılan provalarda nedense Şebnem en baştaydı. Ha pardon açıklama olarak bizlere onun dansçı olması gösterildi de nedense derece alanların çoğu hep başlardaydı. Şimdi Uğurkan Erez çıkıp diyecek ki: "o derece alamadı ezik o ezik bize laf atıyor"... Eh buna da bişey demem, umurumda değil ki:)

Neyse o günlerde Ece Gürsel kesin birinci olacağını düşünüyordum ama Şebnem oldu... Unutmadan Şebnemin sevgilisi Mustafa Erdoğandı ozamanlarda. Hoş onlar ayrıydık demişlerdi ama neyse, bizde tamam diyelim ne yapalım :)

Ece'nin 2. seçilmesi tabii onun için büyük bir şok oldu ama o yılmadı başka bir yarışmada 1. oldu sonrasında.

Açıkçası ben bu yarışmaya beklentim olmadan girmiştim. Çünkü bu piyasa da gerçektende tanıdık eller lazım kendi başınıza birşey olamazsınız. Bende nerde bu tanıdık eller, hoş iyi ki de olmadı, zira okulumu bitiremezdim (bkz. Tuğçe Kazaz)

Yarışma sırasında yarışmacıların eğitim bilgileri baya şişirmeydi, o da ayrı bir konu. Mesela ben 3 dil biliyorum ya, eh şişirme olunca benimkiler de oldu 5 dil;) Neyse boylar da şişirmeydi, bende 1.73 'üm oldum 1.77 :)

Kızların çoğu az da olsa mankenlik tecrübesi yaşamıştı, ben bi kere bi sokak defilesine çıkmıştım (azeri kıyafet giyimiştim sayılmaz yani) ha bide hey girl ve bi iki dergide amatörce moda çekimleri yapmıştım o kadar:)

Topuklu ayakkabılarla yürümeyi o yarışmada öğrendim, düşünün artık. Zaten Kıbrıs bana yaramadı göz nezlesi olmuştum, annemin söylediğine göre hiç kameraya bakmamışım:) Ben o sıralar aşağıda olan izleyicileri kesmekle meşgulgum zaten...

Neyse her şey hoştu, o podyuma çıkınca baya heycan yaptım, bende kazanmalıyım dedim de neyse en dost yaratık ödülünü bile alamadım. Hayır yani nerdeyse yarışmacıların yarısına ödül vermişlerdi de o bakımdan yani... İnsan bana da avunmak için bir ödül verir. Ah Erkan Bey kullakların çınlansın... Ben o kızların hepsine 10 basarım pesss.

Şaka bir yana, açıkçası bu tecrübeyi yaşamış bir insan olarak bu tarz yarışmalara karşıyım çünkü adil yapıldıklarına inanmıyorum.. Ayrıca bence sadece güzellik ölçüt olmamalı ( benimkisi modellikti genel konuşuyorum) bilgi, eğitim, zerafet gibi konular da ele alınmalı.. Ayrıca yaş ilerledikçe bir bayan olarak bikinili çıkıp dans etmeyi falan da saçma bulmaya başladım ya neyse....

Hani yapılıyor, bari herşey hakkıyla yapılsa lafım olmayacak....

Bir de bu tarz yarışmalara katılan kızlara dikkat edin nedense genelde hep açıköğretim okurlar, veya üniversiteye hazırlanırlar:) Neden acaba? Aslında herşey sadece vitrin gerisine baktığınız zaman boş...

Sonuç olarak kızım olsa bu tarz yarışmaya gönderirmiyim? Tabiiki de hayır...

Ben gaza geldim katıldım Allahtan birinci falan olmadık da kendimizi geliştirdik, meslek sahibi olduk...

Güzellik yarışmaları veya mankenlik özellikle bu ülkede özenilecek şeyler değildir.

Tabii zengin, evli bir sevgili bulmak gibi derdiniz yoksa. Bu tarz bir amaç taşıyanlar için idealdir tabii. Kısır döngüde dolanıp durur belki şans size de çıkar evlenirsiniz bile.... Evlendiğinizde de sevgili zengin eşiniz aldatsa ne olur, karısısınız ek kartlarınız vardır sizden mutlusu mu vardır????

Allah hepimize akıl fikir versin, kimimize daha çok kimimize daha az:)