Güzelliklerde oluyor

Benim dikkatimi çeken Batman'da kurdukları tesiste badmington, satranç, bilgisayar vb. üç mahalleden çocuklara ulaştıkları ve de bu mahallelerde intihar oranının sıfır olmasıydı. Batman ili haberlerde genç kız intiharları ve petrolüyle anılır, hani sızıntı yaptı mı şehrin tüm sularına karışan. Batman'da bulunmuş bir erkek arkadaşla oturup muhabbet ediyorduk, sence neden diye sorduk orada genç kızlar intihar ediyor? Cevabı, dışardan gelenler var; memurlar, işçiler falan onlar eşlerini alıyor birlikte geziyor, alış-verişe, akşam üzeri yürüyüşe çıkıyor, kadın çalışanlarda var dışardan gelmiş, öğretmen, hemşire... Şimdi onların böyle rahat hareket etmesi, eşleriyle dışarda gezmesi dikkat çekiyor. Özeniyorlar, kendileri bu tarz şeyleri hayatta yapamazlar, gözlerinin önünde görüyorlar, sadece T.V. de falan da değil, kurtuluşu bu baskıdan kaçmak için ölüm de görüyorlar. Yani suç orada çalışan dışardan gelmiş memur, işçi de diyorsun? Açıklamandan bu anlaşılıyor. Yok, yanlış anlattım dedi. Biz anlayacağımızı anladık dedik. Kız çocuklarının okuma, okula devam ettirme oranı ne kadar hiç dikkat ettin mi?Tık yok. Konuşmanın devamında sanırım orada olupta hiçbirşeyi merak etmemesinden, araştırmamasından yerden yere vurduk da suç sadece onda mıydı? Çıkışın ölüm de görülmesi ve bunun göz göre göre önüne geçilememesi. Dünyanın en büyük bilmem kaçıncı ekonomisiyiz. Umudumuz gençler palavraları altında, boynunda ilmek sallanan cesetler. İnsanoğlu bu suçlayacak ya da gerçeklerden kaçacak bir nokta mutlaka buluyor ki yaşamaya devam ediyor. Şanlıurfa'da bir köye iftara konuk olmuştuk. Tabi kadınlar ve erkekler ayrı yer sofralarında... Yemek sonrası çay sırası geldiğinde ayrı bir odaya geçtik. İzmir'den gelmişim ya kızlarda bir şenlik var. Sorular başladı; Tabi ki ilk soru erkek arkadaşın var mı? Hiç bara gittin mi? Geceleri çıkıyor musun? Dedim; T.V. de görüğünüz mankenler, gece hayatına bakmayın ortalama bir insanın hayatı büyük şehirde öyle geçmez... İş, okul, ev tabi arada eğlenmeye bara falan gidilir, ama sadece bu şekilde değil, sinemaya, tiyatroya, sahile bir çay bahçesine, arkadaşlarla okey oynamaya. Her insanın sevgilisi olacak diye de bir kural yok kimi ailesiyle tanıştıracak kadar rahattır, kimi de anne bilir baba bilmez. Sonuçta her yerden insan kaynıyor İzmir'de... Dediler, senden önce şu köyün öğretmeninin akrabası geldi, siz sevgilinizle elele yağmur altında dolaşmayı bilir misiniz? Bara gidip eğlenmeyi vb. söyledi?!.Sen ne anlatıyorsun, o ne? Kafaları karışmıştı, köyden dışarı ancak doğum yapacağı zaman sağlık ocağına çıkarılan değil şehrin merkezini, ilçenin merkezini bile bayramlar da tüm çocuklarına bayramlık almak için görebilecek bu kızlara dedikleri beni delirtmişti işin açığı. Ve her söylediğine inanacak kadar saf görmüştü. Düşündüm sizi saf görmüş, konuşmayın onla desem inanmazlar yeterince. Bereket bahsettikleri kişiyle karşılaşmıştım. Gerçi bazı insanların simalarından okunur hasetlik vardır, işte onda da tam öyle bir tip vardı. Kızlara 'siz dedim erkek olsanız, ve şehir de yaşasanız o şahsı kolunuza takıp yağmur altında gezdirir misiniz? Ki bu köyde maşallah hepiniz o kızdan bin kat güzelsiniz... Mesela dedim Ayşe sen erkek olsan o kızı gezdirir misin kolunda?' Cevap hepsinden hayırdı kürtçe... Belki o şahıs bu kızların hayatıyla oynadığının farkında değildi. Saf bulmuş, dalgasını geçmişti. O gece sabah ezanına kadar konuştum kızlarla. Söz verdiler, kız çocuklarımızı, kendimizden küçük kız kardeşlerimizin okula gitmesi için ne gerekiyorsa yapacağız diye. Biri vardı ki bana, keşke daha önce tanışsaydık içimde okumayı uyandırdın; evin bir kızıymış, abileri de destek olmuş okuması için, ama boyuyla (uzun boylu) dalga geçmişler diye ilkokuldan sonra gitmek istememiş orta okula. Dedim sen büyük şehir de olsaydın manken ajansları koşardı peşinde bu boyunla, endamınla... Nereden nereye, pek bağlayamam lafı ama o kızların dostluğunu üniversiteye gittiğimde de bana ulaşmaları telefon da 'sanki biz gidiyoruz gibi mutluyuz, heyecanlıyız, bizim yerimize de oku, senin başarılı olman için dua ediyoruz demeleri'... Sağolun dostlarım. Benim gönlüm hala sizle yer sofrasında.