Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '13

 
Kategori
Deneme
 

Hâlâ

Hâlâ
 

Ben hâlâ seni bekliyorum. Kapana kısılmış bir delinin geçmiş günahlarını örtüp, kışın; karın o çetin soğuğunda üşümemek için direnmesi gibi. Ölmemek için, yaşamak için bir nedenim olsun diye, ben hâlâ seni bekliyorum. Eğer gelmezsen sonunda yalnızlığımı refakatçi alacağım yanıma, hasta gönlüme şifa olsun diye… Gönlüme bir kıymık batıyor sanki, bir cam var da içinde, çıkaramıyorum; gün geçtikçe gönlümün her bir yanını parçalara ayırıyor.
Sen bana gelmeyi unuttun, biliyorum. Neler neler unuttun da bana dair, bir unutamamak sinmiş içime, bedenime, yüreğime, etiketimi biçtiğim yalnızlığıma yapışmış, gitmiyor. Neler neler geliyor, neler neler gidiyor da…
Üç noktalarımın sebebi oldun sen. Nokta koymak sana düştü, üç noktalarla sevişmek satırlarıma kaldı. Ben seni düşünüyorum şimdi, sen başkalarına “Merhaba”larını hediye ederken. Malum, yılbaşı da geliyor sevgilim. Bu sene noel baba olup kimin gönlüne hediye olacaksın?

Ben hediyemi senden yıllar önce aldım, “Gitmem lazım” dedin, “Başkalarını mutlu etmem lazım” dedin, gittin. Hediye paketimin kalpli yanları elimde kaldı. Kalbim elimde kaldı. Ben hâlâ seni bekliyorum. 365 günü daha sensizliğe devirmek için…
365 gün 52 haftalar sensiz sanki bir çukura düşmüşüm de orada nefessiz kalmışım gibi yaşattı beni. Bir görünüp, bir kaybolmandan çok yoruldum. İsteseydin, yaşatabilirdim ben bizi, çocuklara hediye ettiğin mutlulukların bir gramını dahi olsa kendime saklardım bilseydim.
Yine yeni bir yıl geliyor. Yaz saati geldi, kış saati geldi, yeni yıl geldi, yeni bir yaş daha geldi, yeni hayaller, yeni sevinçler, yeni özlemler, yeni bekleyişler… Senin dışında her şey geldi. Eğer zili bulamıyorsan, kapı numaramı söyleyeyim sana gönlümün. Geldiğin gün… 14 numara.
Yine de bulamıyorsan bacadan gel. Hiç korkmam, “Noel Baba da hep bacadan geliyor, insan bir kapıyı kullanır” da demem. Gelmeyecek misin sevgilim sahiden? Nasıl bir hismiş bu… Kalbim yanıyor, cayır cayır. Hissediyorum, yaşarken nefes alamamak bu olsa gerek.

Bir gün ölüm de gelecek. O gelmeden, o yetişmeden, ondan önce sen gel. Zaten yıllar yılı azrailim oldun. Başka bir ölmek tanımadım, bilmem ki ben… Baksana, tek bir damla yaş, tek bir gözümden akıyor. Gözlerimde boğulmazsın, haydi gel… Can simidimi sana sarılarak, ikimize yoldaş ederim.
Can simidim hiç yarı yolda bırakmaz bizi. Gel sevgilim, gel… Mutluluk da taşındı bu evden. Hüznümle aynı çatı altında kalamazmış. Seni istiyormuş, sana gelecekmiş. “Dur, ben de geleyim seninle” dedim. İkinizi birden üzmemden korktu. Hoyrat sevmelerimin aşinalığını serpiştirmişim özünüze…
Hoyrat severdim, öyle küstah, öyle deli, öyle belalı… Ama sevdim ya, sevdim işte… Hediyemi bekliyorum sevgilim. Seni… Ne mücevher, ne araba, ne ev; hiçbir şey ama hiçbir şey, bulduğum sen kadar, bana gelen sen kadar mutlu edemez beni…
Gitme, kal. Biz mutlu olursak mutlu olur evren. Hediyelerin en büyüğü oluruz, umut aşılarız âşıklara.

Kal… Şimdi senden bir hatıra var. Ömrümün sonuna kadar taşıyacağım. Ömrümün sonuna kadar…
Ben sevemem bir daha hiç kimseyi; böyle de sevmekten acizdir yüreğim… Seline kapıldığım yâri, bambaşka yağmurlarda ıslatamam ki.
Ben hâlâ seni bekliyorum. Gözlerimde seni görmek arzusu, yüreğimde hiç bitmeyen seni sevmek arzusu, arzuların arzuluğuyla ben hep seni bekliyorum.
Bir beklemek yerleştirmişsin ki hayatıma. Toprağını kazsam, ben gömülürüm. Beklemek öyle bir eylemmiş ki, beklenen yanmazmış. Tek taraflı yanmanın soba talihli umursamazlığındayım.
Yaktıkça yanıyorum. Hoyratça. Cebimdeki anılarımı al, hatıram olsun. Uykum geldi sevgilim…
Seni yaşatacağım rüyalara koşmalıyım hemen. Bütün gerçeklerden uzakta, yine sen ve ben…
Gözümü kapadım. Dur! Ne olur, ben uyumadan gitme…
Gidersen uyuyamam. Sırtım açık kalmış da, üşümüşüm gibi hissederim. Oysaki beş dakika önce yanmalarda koşarken böylesi bir üşümek ızdırapların en büyüğü olmaz mı?
Dur! Şimdi gitme… Sana uyumama izin ver sevgilim. 14 Numaralı koltukta rüyamın başrolündeyim.
Sana da iyi seyirler dilerim. Sana yanan, sana üşüyen, sana biten ve seni seven yârin seyirlik oyununda…
Işığı kapat. Aydınlık gönlümden aktı gitti. Onu hatırlatmadan ışığı kapat…
Ben hâlâ seni seviyorum. Sana da benli rüyalar sevgilim…

Dilâra AKSOY

http://www.twitter.com/merhabaomrum

 
Toplam blog
: 196
: 226
Kayıt tarihi
: 03.01.13
 
 

     1989 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Felsefe mezunu. 10 yaşında şiir yazarak başladığı kalem ..