Haberiniz var mı?

Güzel bir pazar sabahı demek, kahvaltının ardından bir tomar gazeteyi yanımıza alıp okumak, dinlenmek demek değil midir? Tabii tatsız onca haberi okuyunca ne kadar dinlenebiliriz, ayrı bir tartışma konusu. Ama bu sabah onca haberin içinde bana en çarpıcı geleni Kuşadası'ndan gelen bir haberdi...

Kuşadası'nda bir hafta içinde 9 bin kovandaki 350 milyon arı ölmüş. Diğer 15 bin kovanda bulunan 600 milyon arı da risk altındaymış.

http://www.sabah.com.tr/Gundem/2009/08/23/arilarin_sir_olumu

Bu ne demektir, biliyor musunuz? Yakın bir tarihte bu rakamlara yakın sayıda pek çok canlının yaşamı risk altına girecek demektir.

Bir haftada ölen bu arıların, sadece o yöredeki zararları 1 milyon TL'ye ulaşmış.

Antalya'da yaşadığım için, tarımda arının ne kadar önemli bir yer tuttuğunu çok iyi biliyorum. Uzunca bir süredir domatesi bile arılar aşılıyor. ' Arılı domates ' en gözde domates olarak pazarlanıyor.

http://www.genbilim.com/content/view/5364/34/

Bu benim en kısa bloğum olacak. İstiyorum ki, bu yazıyı okuyan herkes bireysel sorumluluğuyla bu konunun önemini araştırsın. Haluk Seki arkadaşımız defalarca yazdı bu konuda. Her yazısı belgesel kadar çarpıcıydı. O yazılarından birinde Einstein'in söylediği bir sözü aktarmıştı. Bir kez de ben hatırlatmak istiyorum, insanı ürküten bu cümleyi.

Bal arıları yok olduktan 4 yıl sonra insanlık biter. EİNSTEİN