Habertürk'ü beklediğime değdi mi?

Gazetem 100 bin satmazsa işi bırakırım diyen Fatih Altaylı’nın işi bırakmasına gerek kalmadı.

Milliyetiniz aynı kalsa da gazeteniz değişecek.
Gazetenizi değiştirme hürriyetiniz engellenemez.
Bu vatan değişik bir gazeteyi hakediyor.
Bir sabah uyanacaksınız gazeteniz değişecek.
Bir akşam eve değişik bir gazeteyle döneceksiniz.

Gibi slogan bir reklamla önce televizyonlar aracılığı ile evlerimize girdi. Daha sonrada bayideki yerini aldı.

Habertürk Gazetesi ilk çıkış gününün Pazar olmasının avantajını da kullanarak 350 bin gibi güzel bir satış rakamını yakaladı.

Habertürk’ün okuyucuları ile buluştuğu ilk günde Zaman 763.175, Posta 609.418,
Hürriyet 479.766, Sabah 420.240, Habertürk 351.300, Milliyet 239.711,Vatan 227.975, Takvim 180.706, Akşam 158.305 net satış sayısına ulaştı.

Habertürk’ün bu derece yüksek bir sayıya ulaşmasında Pazar günü evlere alınan birden çok gazete ile merak duygusunun yapılan reklamlarla yüksek olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Bende aldım haliyle. 75 Kuruş olarak bekliyordum. 50 Kuruşluk fiyatı görünce şaşırdım.

Kâğıdı parlak kuşe, 60 gr civarında. Pek çok gazete gibi insanın elini boyamıyor en azından. Boyutları da normal gazete büyüklüğünde değil. Biraz daha küçük ebatta yani 8 sütuna 48 cm. Tabii yeni gazetenin hem kâğıdını hem de ebatlarını geleneksel gazete okuru biraz yadırgayabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse Habertürk'ün sayfa düzeni biraz Yeni Yüzyıl Gazetesi’ni andırıyor. Logosu ise kötü; renk ve gölgeler göze hoş görünmüyor. İlk bakışta şehirli bir gazete imajı çiziyor. “Anlayışında dünya çapında bir devrim olduğunu göreceksiniz” diyen Fatih Altaylı’ya katılmak pek mümkün değil.

Kendisine bağlayacak sağlam yazar kadrosu da yok maalesef. Gazetelerin 3.sayfalarında görmeye alıştığımız kült isimlerin aksine Habertürk’ün üçüncü sayfası için Pakize Suda seçilmiş.

Zaten Fatih Altaylı’da kadro konusunda sıkıntılı olduklarını ağzından kaçırmıştı.

Ekleriyle özellikle haftasonları tuğla gibi bir görünüme bürünen gazetelerin anlayışına benzer bir biçimle ekonomi, spor, magazin, Ege, Ankara gibi konu başlıklarının her birini ayrı bir gazete haline dönüştürerek Habertürk’e ilave etmişler.

Sayfa boyutları sebebiyle bazı sayfalarda tek bir haber bulunurken metroda dağıtılan bedava gazeteleri andırıyor. Okuması keyifli gelmedi bana.

Bolca reklam var zaten. Habere rastlayamadım açıkçası.

Fiyatı sadece ilk haftaya özgü 50 Kuruş olacakmış. İkinci haftadan itibaren haftaiçi İstanbul, Ankara ve İzmir’de 75 Kuruş, haftasonları ise 1 Lira; diğer şehirlerde ise haftaiçi 50 haftasonu ise 75 Kuruş olacakmış.

Medyaya yeni bir soluk ve yepyeni iş imkânları tanıdığından dolayı mutluyum. Ancak beklediğim Habertürk bu Habertürk değildi.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com