Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '13

 
Kategori
Tarih
 

Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri; Sultan Murâd Hana nasihat etmiş.

Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri; Sultan Murâd Hana nasihat etmiş.
 

Hacı Bayram Veli'nin temsili resmi


Venbi Tülef Beyefendinin hazırladığı bir yazı dikkatimi çekti.

Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri; Sultan Murâd Hana nasihat etmiş.

Ne var bunda diyeceksiniz?

Öyle çok anlamlar varki, derya deniz misali.

Birkere nasihat ettiği bir padişah!

Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin sözlerini sıraladım. Bundan asırlar önce oldukça cesur haliyle bir babanın evladına verdiği nasihat gibi içi titreyerek nasihatlarda bulunmuş. Çok güzel.

 

Öyle güzel nasihatlar etmişki!

Okuyunca dedimki keşke şimdi, şu yaşadığımız dünyada bile hepsi tek tek geçerli olan bu yapılması gerekenleri uygulayabilsek, dinlesek ve yapabilsek…

Ne güzel olurdu…

 

Beni etkileyen sözlerinin birkısmının üzerinde durmak istiyorum.

 

İlim sâhiplerine hürmet et.

Unutmayın hürmet et dediği padişah, hürmet edecekleri ilim irfan sahibi insanlar…

Padişahta olsa irfan sahiplerine hürmet etmesi gerektiğini söylemiş.

Keşke bizler şimdi bunu anlayabilsek!

 

Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster.

Yine bir güzellik. Yaşlılara saygı gösterilmesi şarttır, farzdır. Ben bu konuda çok yazılar yazıyorum. Yaşlılara, analara, babalara saygı gösteremeyenleri anlamıyorum, anlamakda istemiyorum. Öyle insanları sevmiyorum, onlarla dost olmak istemiyorum. Tabiki bu benim tasrrufum kimi bağlar bilemem. Yaş ilerliyor, zamanla bizim de kapımız çalınmazsa, dünya kimseye kalmayacak, yaşanılırsa yaşlanılacak demektir. Evlatlarımız bizi bayramda birkaç dakika el öpmek yada tam anlamı ile sırayı savuşturmaki çin gelirlerse ölmediğimize pişman olmazmıyız? Dahası var, yanlarında istemeyip;

“Yaşıtlarınla burada daha mutlu olursun”

Düşüncesi içinde sevgiye hasret kalmışların arasında yaşamaşa mahkum ederlerse!

Yarabbi çoluğumuz çocuğumuzun yüreğine vicdan ver ve hala anne ve babalarına ilgi duymayan, görmek isteyemen, işlerim çok zamanım yok diyenlerin vicdanlarını sızlat ve bir gün onlarında aynı durumda kalacaklarını hatırlat Rabbim…

 

Elbetteki gençlere sevgi duymamız onları sevgi içinde büyütmemiz, yetiştirmemiz, dinlememiz ve gençlere de sevgi kadar saygı duymamız gerek. Onlar bizim gençlerimiz, onlar bizim ilerimiz…

Bu olmazsa olmaz değilmidir?

 

Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma.

Bu ne can alıcı bir nasihattır! Evet, kimsenin küçümsenmemesi gerek. Hem ne demek küçümsemek! Anlayabilmiş değilim. Kim, nasıl küçümsüyor. Neye güvenere? Zengin insanların tavırlarını hiç anlamadım anlamayacağımda. Sanki zenginliklerinin bizlere ne faydası vardır ki, kelime anlamı; ne alaka! Yada bana ne? Tam yerinde oluyor veya zenginin parası züğürdün çenesini yorar. Öyle ya zengin bizlere hava atarken bizlere para mı veriyor, çoluk çocuğumuza mı bakıyor? Hele haksız yere bazı makamlara gelmiş insanların tafraları hiç anlaşılır gibi değil.

 

Böyle çok insan tanıdım. Emekli olduğu zaman evinde istenmeyen! Parkta vakit geçiren. Çalıştığı zamanki havasından dost tutamayan bu zatı muhteremler ancak parklarda güvercinlere yem atarlar!

 

Birilerinin bu yanlışları yapacak olanlara örneklerle anlatmaları gerekir ki bu iş en çokda biz ebeveynlere düşer...

 

İnsanlığında kusûr etme, sırrını hiç kimseye açma, iyice yakınlık peydâ etmedikçe, kimsenin arkadaşlığına güvenme.

Bu altın değerindeki sözlere hayranlık duyuyorum. Sır önemli bir şey! Çok önemli. Evler yıkan insanları birbirine düşüren, kötülüklere neden olan sözcükler!

Söylenmemesi gerekenleri söylersen, karşındaki senin sırrına saygı duymazsa, yandığının resmidir? Bundan sonrası seni kim kurtarır bilinmez. Rahmetli annem derdi ki bize:

“Boğaz yedi boğumdur bir şeyi söylemeden yedikere yutkunun, yedikere düşünün…”

Bir anlık öfke ve kızgınlıkla sizlere verilmiş anlatılması başkasına asla mümkün olmayacak olayları söylemek! Allah esirgesin… Bu kötülüklerin olacak tatsızlıkların başlamasına sebeb verecektir.

Bu hem sizin için geçerli hemde size güvenen sır verenler için geçerli…

 

Cimri ve alçak insanlarla ahbablık kurma.

Tahammülümün zorlandığı kişilerdir cimriler.

Ben cimrilerisevmiyorum.

Ben alçakları sevmiyorum.

Ben fırsatçıları sevmiyorum.

Para benden çıkmasın, karşımdakinin parasını kullanayım, o harcasın, o versin!

İyide bunun hesabını ahirette nasıl verecekler?

Cimrileri sevmiyorum, bu konuda yazılacak o kadar çok şey varken yazmayacağım. Cimileri ancak cimriler sever herhalde! Çok iyi anlaşırlar. Kimse kimseye bir bardak su dahi vermez, mutlu mutlu yaşar giderler…

 

Aşağıda sıralanan bu altın sözlere lütfen dikkat edin. Herbirinden bir kitap yazılır inanın buna…

Bunlar mübarek insanlar, güzel sözler söylüyorlar, padişaha nasihat edyorlar daha ne olsun!

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

"Tebean içinde herkesin yerini tanı, ileri gelenlere ikrâmda bulun.

İlim sâhiplerine hürmet et.

Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster.

Halka yaklaş fâsıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk.

Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma.

İnsanlığında kusûr etme, sırrını hiç kimseye açma, iyice yakınlık peydâ etmedikçe, kimsenin arkadaşlığına güvenme.

Cimri ve alçak insanlarla ahbablık kurma.

Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme.

Seninle başkaları arasında bir toplantı akdedilir veya insanlarla aranızda bâzı beseleler görüşülürse yâhut onlar bu meselelerde senin bildiğin hilafını iddiâ ederlerse, onlara hemen muhâlefet etme.

Sana bir şey sorulursa, ona herkesin bildiği şekilde cevap ver.

Sonra bu meselede şu veya bu şekilde görüş ve delillerin de bulunduğunu söyle. Senin bu türlü açıklamalarını dinleyen halk, hem senin değerini, hem de başka türlü düşünenlerin değerini tanımış olur.

Sana bu görüş kimindir? diye sorarlarsa, fakîhlerin bir kısmınındır, de.

Onlar, verdiği cevâbı benimserler ve onu sürekli olarak yaparlarsa, senin kadrini daha iyi bilir ve mevkiine daha çok hürmet ederler.

Seni ziyârete gelenlere ilimden bir şey öğret, böylece faydalansınlar.

Herkes, öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin.

Onlara umûmî şeyleri öğret, ince meseleleri açma.

Onlara güven ver, ahbablık kur.

Zîrâ dostluk, ilme devâmı sağlar.

Bâzan da onlara yemek ikrâm et.

İhtiyaçlarını temin et.

Onların değer ve îtibârlarını iyi tanı ve kusurlarını görme.

Halka yumuşak muâmele et, müsâmaha göster.

Hiçbir kimseye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin gibi davran."

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....