Hacı Mandal Mührü

"Hacı Mandal Mührü” nü duymuş muydunuz? Ben birkaç gün öncesine kadar duymamıştım. İnsan çok şeyi duymuş ve bilmiş olsa bile bazen de bir çok kişinin bildiğini bilmeyebiliyor.

Birkaç gün önce şair ve yazar olan bir kardeşimiz bir yazıma yaptığı yorumda Hacı Mandal Mührü”nden söz etti. Merak ettim, internete baktım İskender Pala bu sözü bir fıkra ile anlatıyor. Bir yazıda birden çok konunun, fikrin işlenmemesi gerektiğini belirten bir söz. Yazıda birden çok konuyu, fikri ancak icaz sanatını bilenlerin anlatabileceğini vurgulayan bir söz. Yorum yapan arkadaş nezaket icabı yazıma iyi yönden bakmakla birlikte eksikliklerimi de hatırlatıyor.

Aynı yazım için başka bir yazar kardeşimiz  “Her şey ve hiçbir şey hattında hareket halinde olan yazınız…”diyor. Bu niteleme yazılarım için isabetli bir niteleme olmuştur. Öz eleştiri yapmama sebep olan  bu iki arkadaşa ve diğer yorum yapanlara da teşekkür ettim; açıkça da teşekkür ediyorum.

İcaz sanatının ,  az sözle çok şey anlatmakla, bir kısa cümleye  bir çok anlamlar yüklemekle olabileceği düşünülürse  bizde bu sanattan eser yok demektir.

Bir çok konuyu bir potada eritmek sanatına ne denir bilmiyorum. Aslında böyle bir sanat olup olmadığını da bilmiyorum. Onun için en iyisi  birden çok konuya el atmamak. Ele alınan bir konuyu da fazla dallandırmamak.

Şimdiye kadarki anlattığım “Her şey ve hiçbir şey hattının” hangi noktasındadır? Bu konumlamanın herkese göre değiştiği söylenebilir mi?

Sorularla niçin zaman kaybediyoruz ki. Yorumların, özellikle eleştirel yorumların yararlı olduğu üzerinde durduk.  Eleştirel yorumların konuyu tamamlamaları , eksileri ve artıları belirtmeleri yanında öz eleştiriye fırsat vermeleri bakımından da yararlı oldukları üzerinde durmaya çalıştık.

İçtenlikle bir şey söyleyeyim mi? Yorumdu, eleştiriydi, görüştü…hepsi güzel; ama yazarken bunları düşünmek  yazının tadını kaçırıyor. Sadece tadını mı?

 Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 14. 09. 2011 

Hacı Mandal Mührü