Hadi,hep beraber Fatih Terim'den nefret edelim(!)

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan ,Fatih Terim’den nefret etmenin 8 nedenini yazmış köşesinde.Böylece nefretine kendince uygun zemin yaratmış,herkesinde kolayca kullanacağı bir “Fatih Terim’den nefret etme kılavuzu ya da nefret manifestosu”oluşturmuş.Hadi hepimiz gaza gelelim ve bu nefret tohumunu büyütelim isterseniz.Yada sporun,futbolun temel kuralı olan dürüst oyun(fair play)adına biraz kendimize dürüst davranalım.

Fatih Terim nefret edilmeyi hakediyormu?

Fatih Terim'in bana birçok konuda itici geldiğini baştan belirteyim,hatta Fenerbahçe taraftarı olduğumuda.Bütün herşeye rağmen duygularım hiçbir zaman nefret boyutuna ulaşmadı.

2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde İstanbul’da oynanan Macaristan,Yunanistan,Bosna maçlarında tribündeydim.Hatta özel İsveç maçında bile.Bu sütunlarda en acımasız şekilde eleştirenlerden biri de bendim Fatih Terim’i.Emre Belezoğlu’nun basın tribününe yaptığı el-kol hareketini geçiştirmesi,Emre’ye sahip çıkması bile kendisinden nefret ettiğim hissini uyandırmadı bana.

Ortada eleştirilecek birçok sebep varken işini kişisel nefrete taşımak ve gem vurulmaz kin ve öfkesine zemin hazırlamakda bir gazeteciye yakışmaz.Aslında “mistik bir olay” olarak tanımladığı Çek Cumhuriyeti maçında son onbeş dakika skor tabelası değişmeseydi bile Ahmet Hakan’ın “nefret manifestosu”zaten hazırmış gibi geliyor bana.O mistik güç maçı bize kazandırınca(!) kazır kağıdı çöpe atamadı sanırım.

Ahmet Hakan’ın bu manifestoso bana Çanakkale Savaşını evliyalar safsatasını hatırlattı.Orada şehit olan onbinlerce Mehmetçiği ve kahraman komutanlarımız, başta Mustafa Kemal’i hiçe saymak için evliyaları bile alet ediyorlar örümcek kafalarınca.Orada kanını denize akıtarak denizi kızıla boyayan Mehmetçik “Allah,Allah” diye bağırmadı sanki.O iman gücünü yöneten komutan”ben size savaşmayı değil,ölmeyi emrediyorum “demedi sanki.O evliyaların Yemen’de,Mısır’da,Galiçya’da,Kırım’da,Sarıkamış’ta nerede olduğunu sormak gerekir,mistizm uzmanı Ahmet Hakan beye.Tamam,evliyalarda olsun ama be mübarek insanlar bir kerede “Mustafa Kemal’dende Allah razı olsun” deyin.Ağzınız mundar mı olur?

Konuyu dağıtmayalım,Ahmet Hakan gibi nefreti normal bir meziyet gibi gözümüze sokan kişiler,bize en büyük kötülüğü yapıyor.Bize nefreti olağanmış gibi gösteriyor ve “ben nefret ettim,sizde edebilirsiniz”anlamında mesaj veriyor.Asla ve asla ne Fatih Terim’den nede birbaşka ademoğlundan nefret ederim.

Gelin Ahmet Hakan’ın nedenlerine bir bakalım:

BİR: "Küçük dağları sen mi yarattın birader" diye bakıldığında suratına "Hayır... Hayır... Sadece küçük dağları değil büyük dağları da ben yarattım" ifadesini takınarak iticilik şampiyonu olduğu için...

-<ı>Fatih Terim bu klasmanda şampiyonsa, çakma Nişantaşı çocuğu Ahmet Hakan ilk üçtedir bence,ama ikinci ama üçüncü.Nasıl değerlendirme yapacağımı bilmediğimden sizlerin takdirine bırakıyorum-

İKİ: Soğukkanlı bir değerlendirmeyle en fazla "Çok ballı bir adam" yorumunu hak ettiği halde "Ben Fatih Terim... Futbolun kitabını tersten yazmış adam" triplerine girdiği için...

<ı>-Gazeteciliğin kitabını tersten yazmış adam tribi yapanlara ne demeli?-

ÜÇ: Zaferden sonraki afra tafrasının çekilmezliği nedeniyle, milli maçlarımızda beni ve benim gibileri hep "İçimizdeki İrlandalı" olmak gibi kahredici bir pozisyona sürüklediği için...

<ı>-Haşa,”içimizdeki İrlandalı” payesi Hıncal Uluç’un efendim,sizin biraz daha yaşlanmanız ve pembe renkleri tercih edip fular takmanız gerekecek.O günleri merakla bekliyoruz-

DÖRT: Başarı, zafer, galibiyet... Bunların eleştirilere en güzel yanıt olabileceğini düşünemeyip "laf geçirme" hevesine yenik düştüğü için... Yani başarıyı hazmetme kapasitesi acayip sığ olduğu için...

-Başarıyı hazmetme kapasitesi =başkalarından nefret edebilme kapasitesi olabilir mi?Eleştirilere “laf geçirme” nefret sebebi olabilirmi?Olur tabi burası Türkiye,baksanıza Ahmet Hakan Hürriyet’te yazıyor,CNN Türk’te derin konulara dalan program bile yapıyor.Banu Avar gibiler ise TRT’den kovuluyor.

BEŞ: Elde ettiği zaferlerde "mahalle baskısı" nedeniyle oyuna soktuğu futbolcunun büyük payına rağmen, bu durumu zerre kadar aklına getirmeyip "Fatih Terim mucizenin öteki adıdır" havası bastığı için...

<ı>-Mahalle baskısı dediği şey Emre Belezoğlu,Tümer Metin,Emre Güngör,Emre Aşık,Gökhan Zan gibi sakatlıklar mı?10 kişi kalan takımın 2.golü yemesi neyin baskısı?Mehmet Topal’ın,Aurelio’nun ilk 10 dakikada sarı kart görerek oyunda rölantide kalması mahalle baskısından mı?Colin Kazım’ı heyecanla Çek Cumhuriyetine saldırtan oyunuda <ı>mahalle baskısı sonucumudur?

ALTI: Sırf şişkin egosunu daha da şişirmek ve "Fatih Terim karizması"nı belirgin kılmak amacıyla herkesin dediğinin tersini yapmaya kalkarken, zoru ve fiyaskoyu görünce anında tornistan ettiği için...

<ı>-Fatih Terim zaten karizması olan biri,tornistan dediği taraftarın çıkardığı onbiri çıkarmamak mı?Taraftarın onbiri ne zaman sahaya çıkmış?Colin’i ,Semih’i bu takıma sizin nefret etmeyeceğiniz bir hoca koyabilir mi?

YEDİ: Kendisinden "Fatih Terim" diye söz ettiği için...

<ı>-Ben dese ne değişecek?Ne dese beğeneceksiniz?Siz nasıl uygun görürsünüz?

SEKİZ: Dışarıda, içeride bilen bilmeyen herkesin basbayağı bir "mistik olay" olarak yorumladıkları tuhaf bir galibiyetin ardından "Kabaramazsın kel Fatma" oyunu oynadığı için..

<ı>-Kaleci Cech’in topu elinden kaçırması “mistik olay” ama Nihat’ın onun tam dibine gitmeside mi mistik?Yada Hamit’in üç asist yapmasındaki üstün gayretidemi mistik?Ya Nihat’ın son golü,hadi o mistik de Nihat’ın gol vuruşu becerisini gösteren La Liga’da attığı 100 küsür golde mi mistik güçler sayesinde?

<ı>

Bırakın Allah aşkına bu kin ve nefret tohumu ekmeyi sayın Ahmet Hakan.Fatih Terim’i sevmeyin tamam ama öldürmeyin lütfen.Bana bile (hoşlanmadığnm hâlde)Fatih Terim için bunca yazıyı yazdırdınız ya ,bravo size.Siz de büyük gazetecisiniz artık.Öyle ya,bazen yükselmek için birilerinin sırtına basmak gerekir.

Kimi bikini giyer,kimi kin nefret tohumu pazarlar.Devir artık böyle....

* * * * * * * * * * * * * *

Blognot1:Federasyon tarafından milli oyunculara 300’er bin ytl prim verilmesini ve bu primin teknik heyet ile oyuncular tarafından kabul edilmesini kınıyorum(ama onlardan nefret etmiyorum).

Blognot2:21-22 Haziran’da THK(Türk Hava Kurumu)İnönü tesislerinde MB yazarları gökyüzüne dokunacaklar,herkes davetlidir.Talip Bölükbaşı beyin yazılarında ve “blog”kategorisinda ayrıntılar yazıyor.

Blognot3: Tüm cep telefonu operatörlerinden 3919 YANGIN yazarak Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçağı alım kampanyasına 6 YTL katkıda bulunalım.6 YTL ormanlarımız için umut olsun.Ayrıntılı bilgi için :

http://www.thk.org.tr/2005/anasayfa.htm