Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hainler ve namertler Türkiye'ye karşı işbirliği içerisinde...

Bu ülke ihanete yabancı değildir. Bin yıllık devlet geçmişimizde ne kadar "serdengeçtilik" varsa,  o kadar da "ihanet" vardır. Belki de büyük devlet olmanın kaçınılmaz bedellerinden biridir vatana ihanete muhatap olmak.

İnsan vatanına neden ihanet eder? Belki bunu sorgulamak lazım ilkin. Vatanı mı onu mağdur etmiştir, yoksa o mu yediği çanağa pisleyen cinsindendir.

Bu sorgulamanın birinci kısmı, ihanet edenlerin çok sarıldığı bir "gerekçe" olarak karşımıza çıksa da aslında çoğu zaman bir bahaneden öte geçmez. Çünkü, içinde hainlik olmayan bir insan, vatanı kendisini mağdur da etse ona ihanet etmez. Belki  terkeder gider ama asla vatanını satmaz.. Tarih bunun da örnekleriyle doludur.

Öyleyse vatana ihanet bir kişilik bozukluğunun, bir inkarcılığın ve hatta bir imansızlığın eseridir... Bizim inancımızda "vatan sevgisi imandardır" ilkesi geçerlidir. Eminim başka dinlerin, başka inançların da vatana dair benzeri ilkeleri vardır. Bu yüzden dünyanın her yerinde "vatana ihanet" en büyük suçlardan biri kabul edilir.

İnsanlar, vatanları üzerindeki Hükumetleri, devletleri beğenmiyor olabilir. Beğenmediği Hükumetle de devlet sistemi ile de meşru zeminlerde mücadale edebilir... Ancak, vatana ihanetin hiç bir meşru gerekçesi olamaz.

Vatan üzerinde yaşayan insanlar, birbirlerinden çok farklı dini inançlara sahip olsalar, çok değişik etnisitelere mensup olsalar da vatanlarına hizmet konusunda ortak duyguya sahip olurlar, olmalıdırlar. Vatan söz konusu olduğunda herkes aynı  düzlemde buluşabilmelidir.

Osmanlı dağılırken, geride bir çok eser, gelenek ve belgeler bıraktığı gibi, pek çok "hain" de bıraktı. Diyebiliriz ki, biz "vatan ihaneti" de Osmanlıdan tevarüs ettik.

Osmanlının son yıllarında imparatorluğu yıkmak ve onun egemenlik alanındaki toprakları sömürmek isteyenler, Osmanlı devleti içerisine pek çok hain yerleştirdiler ya da pek çok haini satın aldılar. Bunlar, hem devletin içinde hem de Basın Yayın başta olmak üzere sivil alanda yıkım hizmeti gördüler. Bugün bazı  yazılı ve görsel basının şehit cenazelerini istismar etmeleri, "tabut yayıncılığı" yapmaları, aslında terörün ekmeğine yağ sürmek de başka nedir!

Osmanlı'yı parçalayıp her bir parçasını lokma haline getirenler, Türkiye'yi de gözden kaçırmadılar. Türkiyenin yeniden derlenip toparlanması, yeniden tarihi,siyasi, dini ve kültürel egemenlik alanında söz sahibi olması bölgeden beslenenlerin uykularınI kaçırıyor.

Böyle zamanlar, üç kuruşa vatanını satanların da su yüzüne çıktığı zamanlar oluyor.

Türkiye'nin  teöröre ve onu besleyenlere karşı yeniden topyekün bir mücadeleye giriştiği şu günlerde, ihanet videolarının ortaya çıkması şaşılacak bir durum değil...Hainler küçük adamlardır. Bu yüzden en basit menfaatler için vatanları satmaktan geri durmazlar.

İran ajanlarına kendi ülkesinin askeri bilgilerini satan adam da böyle biri. Üstelik ihanetinin bedelinin ne olacağının da farkında. "Bu bilgileri verdiğimi Türkiyeye söylerseniz beni idam ederler"diyor. Buna karşılık İran ajanı da "Biz namert miyiz" diyor ve "biz İslam Cumhuriyetiyiz", diye de ilave ediyor.

Oysa, vatanı satan ne kadar namertse, bu bilgileri alıp terör örgütüne veren İranlılar da o kadar namerttir. Çünkü, onlar da Türkiye gibi, uluslararası alanda her zaman kendilerine destek olan, hatta bu yüzden kendi müttefiklerini kızdıran bir "dost"a ihanet içerisindeler.

Evet, İran da Türkiye'ye ihanet ediyor. Devletinin adında yer alan "İslama" ihanet ediyor. Hangi küçük menfaatler gereği olursa olsun, İranın bugün yaptığın adı da ancak ihanettir.

Biz, millet olarak çok ihanetler görmüşüzdür, dedik... Ama, zamanı gelmiş bunların cezasını da vermişizdir. Böyle süreçlerin bir iyi tarafı varsa, nice maskeleri düşürüp ardındaki hainleri gün yüzüne çıkmasıdır. Hem ulusal hainleri, hem uluslararası hainleri; hem birey planında, hem devlet planında tanımış oluyoruz böylece...

Bakalım daha kaç hain kendini ortalığa atacak. Daha kaç hain kendi ağzından hem kendi Sözcülüğünü hem terörün propagandasını yapmaya devam edecek...

İbretle izliyoruz.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..