Hak mı savunuyorsunuz, canilik mi yapıyorsunuz?

Bazı sol örgütler vardır, DHKP C gibi örgütler...

Bunlar sözde emek, hak, adalet, devrim derler, ama bir faşistin, bir caninin, bir insanlık dışı mahlukun yaptığını yaparlar...

Nasıl mı canilerdir?

Yakarak, yıkarak, dökerek, öldürerek...

Şeytanı kendilerine hayran bırakan davranışlar sergileyerek...

Örneğin bu örgütler; polis vurur, karakola bomba atar, kalabalığın içinde bomba patlatır, halk otobüslerini yakar, marketleri yakar, onlarca masum insanın ölmesine, zarar görmesine sebep olur...

Şimdi, bu örgütlerden mesela DHKP C, hatırladığım kadarıyla geçen yıl onlarca polis öldürdü.

O ölen polisin suçu neydi?

Hiç bir şey, yalnız, devletin memuru olması...

Devleti eleştirebilirsin, ona kızabilirsin; ama ekmek parası için çalışan masum insanları öldürünce, hayatını çalınca eline ne geçiyor?

Eşini yarsız, çocuğunu öksüz, anası ve babasını yüreği yaralı bırakınca eline ne geçiyor?

Devlet mi batıyor, düzen mi yıkılıyor?

Hayır, hiç bir şey olmuyor, pür dikkat devam ediyor her şey...

Olan hayatını kaybeden o insana, kanadı kırılan eşe, boynu bükük kalan çocuğa, yüreği dağlanan anne-babaya oluyor...

Böylelikle düzen, barış, adalet gelecekse; emek değer kazanıp; hak verilecekse;
böyle gelecek her şeyin canı cehenneme!..

Hiç bir şey insan hayatından önemli değildir.

“Hiçbir ideoloji bir çocuğun gözyaşlarına değmez” demiş Albert Camus.

Ne güzel demiş..

İnsana değer vermeyen dinin, ideolojinin, siyasi görüşün, düzenin Tanrı belasını versin!