Hakem faciası

Çok uzun zamandır (yaklaşık 30 sene) bu stadda maçlara gitim, takip ettim, sevindim, üzüldüm.. Onlarca  BJK-FB maçı izledim..Alex'li FB'nin oyun gücüyle bu stadda BJK'yi yendiği birçok maçı canlı izledim.. Çoğunda'da bu maçları hakkıyla kazandığını söyleyebilirim. Ama ne dünkü gibi bir maç ne de ligde düştüğü durumun etkisiyle çaresizliğini Van Persie önderliğinde provakasyon yaparak maç kazanma stratejisi üzerine kurmuş bir FB izledim.. Belki sonuçta FB istediğini almış olabilir.. Galip gelerek turu atlamış, BJK'yi elemiş olabir.. Ama bunların hiçbirisi şu andaki kadro kalitesi bakımından FB'nin BJK'nin çok gerisinde olduğu gerçeğini değiştirmez. Eğer bu turu geçtikleri ve rakiplerini yendikleri için onlardan daha iyi takım oldukları yanılgısını düşerlerse, lig sonunda en az 20-25 puan geride kalırlar, bu travmanın etkisiyle de önümüzdeki sezonu da kaybederler..Şurası bir gerçek ki bu ligin öyle yada böyle en iyi takımı uzak ara BJK takımıdır.. Bu maçı kaybetmiş olması bu gerçeği değiştirmez..

Gelelim maça, her iki takımda kupada daha önce oynadıkları kadrolarla değil daha ziyade ideale yakın kadrolarıyla maça başladılar.. BJK ligin ikinci yarısında oturttuğu 4-2-3-1, FB ise 4-3-3  sistemiyle oyuna başladı. BJK'ın ne oynayacağı çıkardığı ideal kadroyla belliyken, FB'nin ki ise maç başlayınca'ya kadar belli olmadı.. Nitekim maç başladığında göründü ki D.Advocat sistemden daha çok BJK'ın orta saha bağlantılarını kesip, önemli oyuncularının hepsini sahanın her yerinde takip ettirerek adam markajı yaptırıp, sinirlendirip oyundan düşürerek, pozisyon bulursan gole çevir bulamazsan maçı uzatmaya götür, taktiğini ön görmüştü. Maçın ilk 25-30 dakikasında Atiba - Mehmet Topal'ın, Oğuzhan - Alper'in, Talisca- Josef De Souza'nın, Oueresma - Hasan Ali'nin, Cenk'te stoperlerin markajından kurtulamayınca, üstüne üstlük rakibin bütün provake davranışlarına da soğukkanlı bir şekilde karşılık veremeyince BJK açısından gece hüsran ama FB ve D. Advocaat için ise mutluluk  ve sevinç içinde bitti..Sonuçta ortaya çıkan gerçek oynamaya çalışan bir takımın, oynatmamaya gelen bir takıma yenilmesiydi..Buda futbol tarihinde birçok kez karşılaşılmış olduğu için üzerinde çok durulacak bir şey yok.. Önemli olan mağlup olan takımın burdan çıkartacağı derslerdir.

Şenol Güneş'in bu maçtan çıkaracağı birçok ders olmalıdır. Bir defa hoca büyük maçlarda ve özellikle ne yazık ki FB maçlarında kontrolü kaybedebiliyor. Bunu ister kaybettiği iki şampiyonluğa, ister karadenizliliğinin vermiş olduğu sinirli ruh haline, isterseniz bu maçların stresine bağlayın.. Karar aşamasında ve oyun okuma aşamasında kendisinden beklenmeyecek acemilikler yapabiliyor. Örneğin daha maçın başında Van Persie ve Alper'le didişmeye başlayınca oyundan düşen Oğuzhan'ın yerine kötü de oynasa rakibi tek tehdit eden adam olan Talisca'yı oyundan çıkarması, maç boyunca stoperlerin kucağında kaybolan Cenk'i oyunda tutması, Aras ve Gökhan İnler gibi uzaktan şut  atma yetenekleri ve  oyunu gererek rakipten oyuncu attırma gibi provakatif davranışları yapma potansiyeli olan oyuncuları hiç değerlendirmemeye almaması gerçekten üzerinde durulması ve tartışılması gereken bir konudur. Tabii şunuda söylemekte fayda var.. Aboubakar'ın Afrika kupasında olması, Ömer'in sakatlığı ve bu tip maçlarda tecrübesi ve rakibi kışkırtabilme yeteneğine sahip Caner Erkin'in olmamasıda hamle oyuncusu konusunda Şenol Güneş'in elini koluna bağladığı gerçeğini de söylemeden geçmeyelim.

Maçın hakemi'ne gelince, söylenecek o kadar çok şey var ki hangisinden başlamak gerekiyor insan ona bile karar veremiyor.. Bir defa kendi kanaatimce Ali Palabıyık'ın futboldan ve futbolcu psikolojisinden anladığını düşünmüyorum. Çünkü eğer anlamış olsaydı maçın başında didişen Oğuzhan, Alper ve Van Persie'ye sarı kart göstermiş olsa oyuncular sakinleşecek ve çok güzel bir maç seyretmiş olabilirdik. Ama bunun yerine sahaya kötü niyetle çıkmış oyuncuları uyarmakla yetinince sonrasında olanlara çanak tutmuş oldu.. Pozisyonlara gelirsek Tosiç'in atıldığı anda Van Persie'nin de yaptıklarıyla atılması gerekiyordu.. Ama atamadı.. Şener'i çift sarı karttan atması gerekiyordu atamadı.. Fenerbahçe'nin gölünde Lens'in pozisyonu ofsayttı veremedi.. Maçın son dakikasında Cenk'in düşürülmesi penaltıydı veremedi. Lens'in son saniyelerde frikikten attığı gol nizami bir goldü veremedi.. Şenol Güneş maçın devre arasında yaşanılanlardan dolayı tribüne yollaması gerekiyordu yollayamadı.. Daha bir çok şey yazılabilir. Sonuç olarak kötü bir hakemin, art niyetli bir şekilde yönettiği, kötü bir maç ve gece oldu..