Hakimlerden de hesap sorulur

Ergenekon sanığı Prof Haberal' ın hapishanede kalmasının ciddi sağlık sorunları yaratacağı şeklindeki doktor raporlarını dikkate almayan ve tutuksuz yargılanmasına izin vermeyen 9 hakimi Yargıtay Genel Kurulu tazminata mahkum etti.

Bunun üzerine yandaş medyada ve TRT' de bu kararın hakimleri baskı altına almak anlamına geldiği ve yargıya darbe yapıldığı yorumları yer aldı.

Oysa yandaş basın şunu bilerek gözden kaçırıyor. Başbakan her konuşmasında ne diyordu: "Benim siyasi sorumluluğum var, halk kararlarımı beğenmezse benden hesap sorar ama hakimlerden kimse hesap soramıyor. Anayasa mahkemesinin 8 üyesi çıkıp halk iradesini yok sayabiliyor. Başka konularda da yanlış kararlar verebiliyorlar" diyordu.

Yargının kendi içinde iç denetim yapıp hatalı ve belki de keyfi olan bu uygulumayı düzeltmesi aslında çok olumlu bir gelişme değil mi?

Üstelik burada söz konusu olan insan hayatıdır. Kimse Prof. Haberal yargılanmasın demiyor ki sadece tutuksuz da yargılanabilir ve karar kesinleşene kadar normal yaşamını sürer, suçluysa hapse girer suçsuz bulunursa günlük yaşamı bundan etkilenmemiş olur. Deniz Feneri davasında sanıklar tutuksuz yargılanmaktadır, doğru olanda budur. Tutuksuz yargılanabilecek saygın bir bilim adamının bu durumuna ses çıkarmayıp üstüne sağlık sorunlarınıda görmezden gelenlerin vicdanı biraz olsun sızlamaz mı acaba?

Hakimlerden hesap sorulmalı diyen Başbakan olduğuna göre bunda ne var? Kastedilen kendileri aleyhine karar veren hakimlerden hesap sorulması olsa gerek kıyameti koparıyorlar. Lütfen biraz sağduyu. Aydın olmak insanların tutuklanmasına destek olmak değil, özgürlüklerine destek olmaktır.