Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Hakkari' yi İstanbul yapabilseydik...

Yaşayan insanları tarafından harebeye çevrilmiş bir şehir var : 

Hakkari. 

Türkiye Cumhuriyeti' nden istekleri olan Güneydoğu illerimizden biri. Yıllardır terörün ve devletin arasına sıkışmış, tarafını belli edemeyen, halkın fakirlik ve yoksullukla boğuştuğu, her şeye rağmen gülmeden mutlu görünmek isteyen kent. 

İşsiz, aşsız insanların umutları var. Geleceğe iyi bakmak, güvenli bakabilmek, barış içinde yeniden hayata sarılabilmek... 

Bu günlerde hem seçim sonuçlarından, hem seçim sonrasından büyük beklentileri var. 

Kısaca Hakkari hakkında bundan fazla bir şeyler söyleyebilmek sanıyorum kendimizi kandırmaktan öteye geçemeyecek. 

Zamanı tersine çevirerek Hakkari' yi İstanbul seviyesine çıkaralım. Kültür ve medeniyet ölçülerini aşan bir kent yapalım. Hatta dünya kültür başkenti ilan edelim. Nüfusunu da on beş milyona çıkaralım. Deniz ve boğaz olmayacak ama masallarda anlatılan ışıltılı bir şehir yapalım. 

Diyarbakır, Van, Şırnak ve diğerlerini de İstanbul' a denk şehirler yapalım. Sinemaları, tiyatroları, Nişantaşı' sı, Beyoğlu' su olsun. Lüks arabaların dolaştığı, yetmiş iki milletin huzur bulduğu, mutluluk şarkılarının söylendiği bir şehir olsun. Silahların, bombaların patlamadığı, parkların cıvıl cıvıl olduğu, alışveriş merkezlerinin dolup taştığı bir şehir olsun.Sevgililerin elele dolaştığı, havayı ve suyu aynı anda paylaşılan bir şehir olsun. 

Basit bir masal dünyasında gezdiğimiz İstanbul'u Hakkari'ye böyle taşımış olsak ... 

Aynaya baktığımda otuz yıldır kendi kendimizi nasıl kandırdığımızı söylemekte yarar var. İhmal edilmiş insanlar ve şehirleri kendimizi dinleyip yönümüzü insanımıza ve toprağımıza çevirebilmiş olsaydık... Terör belası ile hem karşılaşmayacaktık, hem de pek çok yeni İstanbul' larımız olacaktı. Adları Diyarbakır, Hakkari, Van, Şırnak olacaktı ama İstanbul olacaktı. 

Şimdi,  

Ne terörü, ne fakirliği, ne yoksulluğu, ne gelecekten umudunu keser hale gelmiş insanlarımızı konuşuyor olmayacaktık. Ne ana dili, ne iki dille eğitimi, ne ayrılmayı, ne ayrıştırılmayı, ... 

Çünkü,  

Başımızın dik olduğu medeniyeti zorlayan bir millet, kendi benliğine sadık, kültürüne sahip çıkan bir halk olabilseydik bugün konuştuklarımıza bunlar nerede oluyor diye soracaktık. 

Bugün dahi, İstanbul'u Hakkari' ye, Hakkari' yi İstanbul' a taşımış olabilsek sorunların altından kalkmak mümkün. 

Kan ve gözyaşı medeniyetini bizler kurmak zorunda değiliz. 

 

 
Toplam blog
: 202
: 306
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

BİR DUAMIZ BİR DUYANIMIZ OLSUN YETER ..