Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Haldun Taner’i tanımam ama Keşanlı Ali’yi iyi bilirim

Haldun Taner’i tanımam ama Keşanlı Ali’yi iyi bilirim
 

Keşanlı Ali


Keşanlı Alinin hikayesini bilmeyeniniz var mı? Haldun Taner tarafından yazılıp Engin Cezzar, Gülriz Sururi tarafından hayat bulan eşsiz bir eser. "Keşanlı Ali" adlı oyun Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneğidir. Bu oyun Türkiye'nin yanısıra Almanya, İngiltere, Çekoslovakya, Yugoslavya'nın çeşitli kentlerinde oynandı. O oyunu izleyip de kendi yakın çevresinden izler aramayan kaç kişi vardır. Ben en çok Keşanlı Ali karakteri ile özdeşleşen saf ama iyi yanlarını kaybetmemiş, İşlemediği bir suç yüzünden hapishaneye atılan bir delikanlıdır. Ali, Sineklidağ’ da oturan bir gençtir. Zilha isminde bir kızı çok sever. Birgün Zilha’nın amcası öldürülür ve suçu Ali’nin üzerine atarlar. Zilha’ nın amcası da mahallenin belalılarından biridir. Herkesten haraç toplar ve kimse tarafından sevilmez. Ali bir türlü suçsuzluğunu ispat edemez. Mahallenin en sevilmeyen adamını öldürdü diye herkes tarafından sevilir ve mahallede ünlenir. Hapishaneden çıkınca muhteşem bir karşılama töreni hazırlanır... Sonunu siz tahmin edin Haldun Taner ustanın kaleminden gelişen olaylar sonunda Ali gerçek bir cinayet işler ve hapse gri döner ama namı yürümüştür bir kez, kimse onun efsane olmasını engelleyemez. O artık Sineklidağın değil tüm kentin efsanevi kahramanıdır.

Yazarımız, 16 Mayıs 1915'te İstanbul’da doğdu. 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Son Osmanlı meclisinde İstanbul miletvekili olan İstanbul Darülfünun'u (İstanbul Üniversitesi) Hukuk Fakültesi profesörü Ahmed Selahattin’in oğlu. Ortaöğrenimini 1935'te Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. Devlet tarafından Almanya'ya Heidelberg Üniversitesi’ne gönderildi. Siyasal Bilimler Fakültesi'ne devam etti. Zatürree olunca eğitimini yarıda bırakıp 1938'de İstanbul'a döndü. Tedavisi 1942'ye kadar sürdü. 1950'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisi Bölümü’nü bitirdi. Sanat Tarihi Kürsüsü’nde asistan oldu. 1950’den sonra İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde, Gazetecilik Enstitüsü’nde, LCC Tiyatro Okulu’nda binlerce öğrenci yetiştirdi. İki yıl Viyana’daki Max Reinhardt Tiyatro Akademisi’nde öğrenim gördü. Viyana’daki bazı tiyatrolarda reji asistanı olarak çalıştı. 1957'de tekrar Türkiye’ye döndü. Gazetecilik Enstitüsü’ndeki derslerine devam etti. Tercüman ve Milliyet gazetelerinde köşe yazıları yazdı. Edebiyat yaşamına gençlik yıllarında yazdığı skeçlerle başladı. "Töhmet" adlı ilk öyküsü Yedigün dergisinde "Haldun Yağcıoğlu" takma ismiyle 1946'da yayınlandı. New York Herald Tribune Gazetesi'nin 1953'te İstabul' da düzenlediği öykü yarışmasında "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu" öyküsüyle birinci oldu. 1956'da Varlık dergisinin araştırmasında yılın en beğenilen öykücüsü seçildi. Öykülerinde bireyin toplumdaki yaşam biçimleri üzerinde durdu. Bunların aksayan yanlarını mizah unsurları kullanarak anlattı. Eski ve yeni yaşam biçimi arasında kalmış insanların, sonradan görme zenginlerin yaşamlarını ele aldı. Toplumun değişik kesimlerden seçtiği kişilerin tutarsızlıklarını, çelişkilerini ikiyüzlülüklerini sergiledi. Öykülerinin arka planında da çoğunlukla İstanbul manzaraları oldu. Tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini verdi. Ardından epik tiyatro denemelerine girişti. Daha sonraki dönemlerde konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı. Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu, Ahmet Gülhan ile Tef Tiyatro Grubu’nu kurdu. Türk ortaoyunu ve tuluat tiyatrosu öğelerinden de yararlanarak toplumsal olayları alaylı bir dille eleştirdiği oyunlarıyla büyük başarı kazandı.

ESERLERİ:

ÖYKÜ:

Yaşasın Demokrasi (1949)

Tuş (1951)

Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu (1953)

Ayışığında Çalışkur (1954)

Onikiye Bir Var (1954)

Konçinalar (1967)

Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (1969)

Kızıl Saçlı Amazon (1970)

Yalıda Sabah (1983)

OYUN:

Günün adamı-Dışardakiler (1957)

Ve Değirmen Dönerdi (1958)

Fazilet Eczanesi (1960)

Lütfen Dokunmayın (1961)

Huzur Çıkmazı (1962)

Keşanlı Ali Destanı (1964)

Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (1964)

Zilli Zarife (1966)

Vatan Kurtaran Şaban (1967)

Bu Şehr-i Stanbul Ki (1968)

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1971)

Astronot Niyazi (1970)

Ha Bu Diyar (1971)

Dün Bugün (1971)

Aşk-u Sevda (1973)

Dev Aynası (1973)

Yâr Bana Bir Eğlence (1974)

Ayışığında Şamata (1977)

Hayırdır İnşallah (1980)

Eşeğin Gölgesi

Haldun Taner Kabare

FIKRA-GEZİ-SÖYLEŞİ:

Devekuşuna Mektuplar (1960)

Hak dostum Diye başlayalım Söze (1978)

Düşsem Yollara Yollara (1979)

Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil (1979)

Yaz Boz Tahtası (1982)

Çok Güzelsin Gitme Dur (1983)

Berlin Mektupları (1984)

Koyma Akıl Oyma Akıl (1985)

Önce İnsan Olmak (1987)

ÖDÜLLERİ

1953 New York Herald Tribune’nin düzenlediği Uluslararası Hikaye Yarışması Türkiye Birinciliği Şişhaneye Yağmur Yağıyordu ile,

1955 Sait Faik Hikaye Armağanı Onikiye Bir Var ile

1956 Varlık Dergisi’nce Türkiye’nin En Beğenilen Öykü Yazarı secildi

1972 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü Sersem Kocanın Kurnaz Karısı ile

1983 Sidat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Pervev Naili Boratav ile paylaştı)

Bordighera Müzik Festivali Hikaye Ödülü Sancho’nun Sabah Yürüyüşü ile kazanmıştır.

Bu yazıyı Milliyet Gazetesi tarafından düzenlenen ve gelenekselleşen öykü yarışması duyurusunu okuyunca yazma gereksinimi duydum. Değerli jüri üyeleri bu yıl da en güzel eseri seçeceklerdir buna inanıyoruz.

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..