- Kategori
- Restoranlar
Hale Jale Bütün Mahalle
Sıklıkla arabayı park ettiğim caddenin köşesindeki binanın giriş katında, birkaç aydır yoğun bir çalışma vardı. Tadilat çalışmaları ilerledikçe yiyecek içecekle ilgili bir mekan olacağını sezinliyordum ancak nasıl bir yer olacağını da merak ediyordum doğrusu.
Yaklaşık bir ay önce açıldı. Ve ben belki de biraz geç kalarak, geçen hafta hem hayırlamak, hem de sıcak Ağustos gününde bir şeyler içmek için oraya misafir oldum. İşte izlenimlerim :
İlk ve önemli etki, alıştıklarımızdan çok farklı, sanatçı eli ve ruhu değmiş bir mekan burası. Ve kısmen dekor , kısmen gölge oluşturan sabit, üst tentelerinde, ’’Hale, Jale, Bütün Mahalle’’ yazıyor.
Bugüne dek yurt içinde , görebildiğim yabancı ülkelerde böylesi bir mekana hiç rastlamadığımı söylemeliyim. Yiyecek - içecek yelpazesi oldukça geniş olan bir cafe ancak diğerlerine fark yaratan çok özel bir atmosferi, tasarım anlayışı. Girişte, sanatçı ellerden çıkmış işlerinin(heykeller) merhabası, mekana buyur ediyor, önce onlara gülümsüyorsunuz! Turkuvazdan hareketle, çeşitli renk geçişleri ile rahat oturumlu koltuk ve sandalyeler, kanepeli oturma grupları , ahşap ve metalin özel uyumu, ulu bir çınar ağacının gölgesine yaslanmış, Japon fenerleri ile süslü şemsiyeleri ile oldukça geniş bir açık oturma alanı var cafenin.
İç salona girer girmez, yine çok özel bir mekan tasarımı sizi karşılıyor. Sanatçı ellerden çıkmış manken abajurlar, renk renk, büyüklü küçüklü abajur demetleri, oturma grupları ve sandalyelerdeki Barok ve Rönesans etkileri , insanın içini ısıtan, son derece neşeli ve renkli kumaşlar, iç içe geçen küçük salon duvarlarındaki Venedik Maskeleri, Masal Ayakkabıları ve eski radyo / tv koleksiyonları, sizi şehrin hızı ve gürültüsünden alıp, farklı kültür ve zamanlara götürüyor.
İşletme Müdürü Burcu Hanım’la kısa bir sohbet yapıyoruz. Son derece zarif ve güler yüzlü bir hanım, ilgi ve merakla kendisine yönelttiğim soruları yanıtlıyor.
Mekanın adının nereden geldiğini öğrenmek istiyorum önce : Geçmişten gelen bir çağrışım olduğunu, radyo reklamlarında eskiden kullanılan bir jingle’dan (Hale, Jale, Bütün Mahalle....) hareket ettiklerini söylüyor. Cafenin reklamcı, mimar, işletmeci olan 4 kuzenin tarafından, sanatçı dostların fikir ve desteklerini de alarak, hayata geçirildiğini, diğer bir şubelerinin daha olduğunu (İstanbul – Moda), orasının, 7 masası ile biraz daha butik bir cafe olduğunu ilave ediyor.
Burcu Hanım sohbetimiz içinde tasarım ve donanımda Vintega (*) etkisi olduğunu , kentsel dönüşüm tozu/dumanı içinde kalan şehirde- İstanbul Anadolu Yakası- artık evlerin balkon, bahçe, teras gibi açık alanlardan mahrum edildiğini, insanların beton blokların içine kapanmak zorunda kaldığını fark ederek ve misafirlerine : ‘’Biz, sizin mahallenize komşu geldik, siz de bize çaya... gelirsiniz. balkonunuza, bahçenize , terasınıza olan özleminizi burada gidebilirsiniz. ‘’ şeklinde bir felsefeleri olduğunu belirtiyor.
08.00- 11.00 saatleri arasında açık olan cafede zlu/tatlı kurabiyeler, poğaçalar, börekler, özel çeşitleri ve tatları ile dondurmalar, pastalar, sıcak , soğuk içeceklerin yanı sıra Pizzalar, Soğuk Sandviçler ve kış mevsiminde çorba ve günün yemeği olarak da geniş bir yiyecek ,içecek yelpazesi var ve fiyatlar da makul çizgide. Tüm yiyeceklerin, Adapazarı'nda kendilerine ait olan imalathaneden günlük olarak getirildiğini de iletiyor Burcu Hanım.
O halde ‘’Hale, Jale , Bütün Mahalle’’ burada toplanabiliriz, ne dersiniz! Unutmadan mekanın tuvaletleri de özel bir bakışla tasarlanmış ve Cafenin yanında ‘’Çikolatte’’ adlı bir küçük çikolata mağazası var ve o da ayni ekibin işletmesi, çikolataları da çok güzel.
Nilgün
23.08.2016
Hale Jale Bütün Mahalle- Emin Alİ Paşa Caddesi- Suadiye- İstanbul
(*) Vintage: http://www.nedir.com/vintage