Halkımız güncel olayları konuşuyor...

"Ölüm oruçları hakkında ne düşünüyorsun?"

 

"Ölüm oruçlarını kimler tutuyor?"

 

"PKK lılar ve onların şehir yapılanması içersinde bulunan KCK mensupları."

 

"Ölüm oruçları tutanlar ne istiyorlar?"

 

"Teröristbaşı Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması, Kürtçenin anadil olarak kamusal alanda kullanılması isteğiyle 7 ayrı cevaevinde 63 kişiyle başlamıştı daha sonra kişi sayısı da arttı."

 

"Yani bu adamlar ülkeyi bölüp parçalamaya çalışan, teröre bulaşan, Kandil'de eğitim gören, teröre yardım ve yataklık yapanlar değil mi?"

 

"Evet, öyle."

 

"Peki bu Öcalan idama mahkum olmamış mıydı?"

 

"Evet ama idam cezası kalkınca, Öcalan'ın cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştü."

 

"Şimdi bu adamlar Öcalan'ın cezası hafiflesin diyorlar, daha sonra da Öcalan'a af diye ölüm orucu tutarlar. 

 

"Olacağı o zaten."

 

"Bence ölüm orucuyla ölmekle canlı bomba olarak ölmek arasında hiçbir fark yok. Ölmek istiyorlarsa bırakalım gebersinler."

 

"O zaman bunu propaganda olarak kullanacaklar."

 

"Şimdiden başladılar bile. BDP'liler ve onların eşbaşkanı Demirtaş ölüm oruçlarına destek vermek amacıyla "İnsanları işe, okula gitmemeye, alışveriş yapmamaya, iş yerlerini açmamaya'' yani boykota çağırıyor.

 

"Bursa'da yürüyüş yapan BDP lilere karşı halk tepki göstererek BDP ilçe başkanlığına yürüyünce BDP liler taş ve sopalarla karşılık verip, işyerlerini ve araçları tahrip etmişler"

 

"O zaman milliyetçiler de silahlanıp onlara derslerini versinler."

 

"Ama en tehlikelisi de bu durum olur. Ufacık bir kıvılcım iç savaş çıkarır ve ülke Suriye'ye döner. Güvenlik güçleri bu konuda çok hassas. Eğer güvenlik güçleri ipin ucunu kaçırırsa o zaman felaket olur."

 

"Ama halkın da sabrı taşıyor artık. PKK. KCK, BDP, ülkemiz ve halkımızla savaş halinde, sağduyulu halk daha ne kadar dayanacak ki bu duruma. İnsanların evlatları ölüyor."

 

"Yine de tahriklere kapılmamak gerek. PKK'lılar belli ki iç savaş istiyorlar."

 

"Haklısın, onlara bu fırsatı vermemeliyiz."

 

"Cumhuriyet bayramındaki yürüyüşler için ne diyorsun?

 

"Bence Hükümet ile CHP'liler arasında inatlaşma sonucu bu olaylar oldu. CHP, hipodromdaki törene katılabilir veya hükümet 1. Meclis önünden yapılacak yürüyüşlere karışmayabilirdi. Sonunda ortalık gerildi ve istenmeyen durumlar yaşandı. Her iki taraf da birbirlerini faşistlikle suçladı."

 

"Bir Cumhuriyet bayramını bile adam gibi kutlayamadık."

 

"Neyse ki CHP nin yürüyüşünde polis barikatları kaldırdı."

 

"Başbakan, barikatların kaldırılması emrini ben vermedim diyor"

 

"Cumhurbaşkanı bir gün önce Ankara valisini makamına çağırarak olaylar gerilirse müdahale etmeyin talimatı vermiş"

 

"Başbakan, Cumhurbaşkanının böyle bir şey yapacağını tahmin etmiyorum diyor ama bunu inanarak söylediğini sanmıyorum."

 

"Evet, televizyonda Başbakan'ın yüz ifadesi çok değişikti. İki başlı yönetim olmaz dedi. Güvenlik güçleri görevini yapmadı derken, Cumhurbaşkanına göndermede bulundu"

 

"Bence de resmen Başkanlık sistemi için Cumhurbaşkanına meydan okudu."

 

"Eğer Anayasa değişmez, hem Cumhurbaşkanını hem de Başbakan'ı halk seçerse iki başlı yönetim olması kaçınılmaz."

 

"Doğru söylüyorsun. Zaten Başbakan bu yüzden Başkanlık sistemine geçilmesini istiyor ya..."

 

"Evet ama Anayasa çalışmaları da çok ağır gidiyor. Bakalım Anayasayı değiştirebilecekler mi?"

 

"Önümüzdeki günler birçok olaya gebe görünüyor."

 

"Evet, bekleyip göreceğiz bakalım."

 

"Bu arada sanal provokatörler de türedi."

 

"Nasıl yani?"

 

"Bu sanal provokatörler fotoğrafları montajlayarak, internete yüklüyorlar."

 

"Hangi fotoğrafları montajlamışlar"

 

"Polis yetişkin birini kovalıyor. Adamlar o kişinin yerine elinde bayrak küçük bir çocuk montaj etmişler ve bunu internete yüklemişler, gün içinde o fotoğraf yüzbinlerce tıklanmış."

 

"Hadi ya..."

 

"İçişleri bakanını helikopterde dışarıya boş araziye bakarken fotoğrafını almışlar, boş arazi yerine polisin halka müdahalesini monte edip, internete servis etmişler. Sanki içişleri bakanı olayları helikopterden seyrediyormuş izlemini vermişler."

 

"Provokatörler her yerde var. Şimdi de sanalı çıktı demek ki..."

 

"Hangi taraftan olursa olsun, kimsenin olayları tahrik etmeye hakkı yok."

 

"Haklısın birlik ve beraberliğin olacağı günleri özlemle bekliyoruz."