Halkımız yolunacak kaz mı?

Gasp kelime anlamı olarak, birinin malını veya parasını zorla veya hile ile almak olarak tanımlanır. Ceza yasalarımıza göre gasp ağır ceza kapsamında değerlendirilir. Ancak bazı gasplar vardır ki onların hiçbir cezası yoktur. İşte örnekler:

İsveç’te çalışan çocukluk arkadaşım İstanbul’daki yazlığına gelince birden rahatsızlandığını hisseder. Bütün vücudunda kaşıntı başlamıştır. Önce bir eczaneye gider, kaşıntı için bir ilaç alır ama kendisinde bir değişiklik olmaz. Bir özel hastaneye gider, yapılan kan tahlillerinde bazı değerleri yüksek çıkar, kendisine önce karaciğerin iflas etmiş derler sonra da safra kesesinde çamur oluştuğunu ve temizlenmesi gerektiğini söylerler. Safra kesesindeki çamur temizlendikten sonra, özel hastanedeki profesör “MR sonuçlarına göre senin karaciğerinin üzerinde bir tümör oluşmuş, hemen alınması gerekir” der. Açık ameliyatın 6 saat süreceğini ve ameliyat bedeli olarak 20.000.- YTL olduğunu söyler. Bana bu durumu söylediğinde kendisinin hemen İsveç’e geri dönmesini ve gerekirse orada ameliyat olmasını söyledim. Zaten birçok kişi de aynı tavsiyede bulunmuş kendisine. 10 gün önce İsveç’e dönen arkadaşımla bugün konuştuğumda, oradaki kontrollerinde kendisinde tümöre rastlanmadığı, sadece böbrekte ufak bir kist olduğu, onun da zararsız olduğunu söylemişler.

Otomobilimin sol ön tarafında bir ses yüzünden servise gittiğimde, bütün rot sisteminin değişmesi gerektiği söylediklerini hatırlıyorum ve bana 1.500 YTL fiyat çıkarmışlardı. Aslında değişecek kısım, bir parmak ise, onlar iki kolu birden değiştirmek için bu fiyatı istemişlerdi. Ben daha sonra onların değiştirmek istedikleri rotil parçasına 90 YTL, dışarıda ki bir tamirciye de 30 YTL vererek sorunumu halletmiştim. Servise gittiğimde patlak diye değiştirmek istedikleri radyatörü ise 3 yıldır kullanıyorum.

Ev kredisi almak için bir bankaya müracaat eden çift, ekspertiz ücretleri, dosyası masrafı gibi istenen bütün masrafları ödedikten sonra ev kredisi alır. Bir müddet sonra bankadan, çifte düzenli ödeme yaptıkları için iki kredi kartı gönderilir. Kart masrafı olacağı için çift kredi kartını almak istemez. Onlar size hiçbir masrafı olmayacak derler ve bunun üzerine kredi kartını alırlar. Ancak bir müddet sonra iki kredi kartı için 70 YTL kart ücretini ekstrelerinde görünce, bankaya itiraz ederler ama konuyu çözecek hiçbir yetkiliye ulaşamazlar. Herkes topu birbirine atıyordur. Kredi faizlerinin düştüğü dönemde ise onlar da kredi faiz oranını düşürmek için bankaya müracaat ettiklerinde kendilerinden bunun için 500 YTL komisyon istenir. Zaten kredi faiz oranından elde edecekleri muhtemel kazanç 500 YTL dır. Çift borçlarını ödedikten sonra ev ipoteğini kaldırmak için bankaya başvurduğunda ise ipoteği kaldırmak için 250 YTL. ipotek kaldırma parası isterler. Yıllarca banka müdürlüğü yaptım, ipoteği bankanın yetkili avukatlarının bir imza karşılığı kaldırdığını gayet iyi bilirim. Banka bu iş için bir kuruş bile masraf yapmaz. Ama müşterisinden 250 YTL istemesini bilir. Zaten bankaların bilançolarındaki karlar her yıl katlanarak artmaktadır.

Bütün bu tip olayları duyunca acaba biz yolunacak kaz mıyız? diye düşünmeden edemiyorum.