Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '20

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hangi Mükemmel

Bob Ross’u hatırlayanınız var mı? Hani şu, kabarık saçları, naif, sakin ve olumlu tutumuyla televizyon ekranlarından bize manzara resimleri yapmayı öğreten ressam. Takip ettiğim fotoğrafçılardan biri geçtiğimiz günlerde bir paylaşımında onun sözlerinden alıntılama yapmış. Bob Ross bize fırça darbelerimizden korkmamamız gerektiğini söylüyor ve ekliyor “…hata diye bir şey yoktur, sadece küçük mutlu kazalar” vardır. Ne kadar güzel bir ifade değil mi? Bilimde pek çok keşif, icat yine pek çok hatanın ve sonuçlarının ardından gelmiş. Kim bilir bizler de yaptığımız hatalarla ne paha biçilmez dersler aldık ve bugünümüze geldik.

Bunu, mükemmeliyetçilere söylesek nasıl yanıt verirler dersiniz? Kusursuzluğu arayan, kendinden ve başkalarından her zaman yüksek standartta beklentileri olan, sürekli bu beklentileri karşılayamayacağı kaygısını yaşayan, başarılarını görmezden gelip başarısızlıkları için kendini acımacızsa eleştiren, hata yapmaktan kaçınan insanlar sizce hataları küçük mutlu kazalar olarak nitelendirebilir ve doğallıkla, kolaylıkla o fırça darbelerini vurabilirler mi? Hele ki deneme ve öğrenme aşamasında.

Mükemmeliyetçilerin çoğunlukla kendilerine verdikleri zararlar konuşulur. Hata yapmaktan kaçındıkları için adım atmayı ertelerler. Doğru zaman için başka bir şeylerin daha olması, tamamlanması gereklidir onlara göre. Atalet halindedirler. Hep eksik bir şeyler vardır, başlayamazlar. Dışarıda da eleştirilecek bir çok şey vardır, o bardak hem kendileri hem durumlar hem de başkaları için boştur. Bu insanlar için kusur bulmak hiç de zor değildir hatta bir yanıyla eğlenceli bile olabilir. Diğer yandan ya hep ya hiç dedikleri için hayatın tüm ara renklerini yaşamayı ıskalarlar. Siyahtan da beyaza bir türlü sıçrayamazlar.

Ne yazık ki onların çoğu zaman fark etmekte zorlandıkları bu durum, yakınındaki insanlar için de oldukça zorlayıcı, sınırlayıcı ve yorucudur. Bu insanların yanında doğal halinizden kaçınırsınız, paylaşma hevesiniz kaçar. Çalışma arkadaşınız, iş ortağınız, birlikte aynı hedefe odaklandığınız biriyse de sizi de hareketsiz kılar, ilerlemenize engel olur ve bunu hep mükemmellik adına yapar.

Elimizdekilerle elimizden gelenin en iyisini yapmak, başarmak ve sonuç almak istemek, özen ve dikkat göstermek başka bir şey, belirsiz, değişim halinde ve tanımı zor mükemmeli elde etmeye çalışmak bambaşka bir şeydir. Yaşam ve deneyim küçük mutlu kazaların, hatalı olsa da renkli fırça darbelerinin sonucudur ve kusursuzda değil sonsuz olasılıkta gizlidir.

Bize özgü bir yaşam resmimiz olsun istiyorsak o fırçayı kullanalım, kullanma cesaretinde olanlarla yola çıkalım; çünkü, yaşam her yönüyle buna değer.

 
Toplam blog
: 9
: 64
Kayıt tarihi
: 25.01.14
 
 

Lisans eğitimimi ODTÜ İşletme, Yüksek Lisansımı ise Dokuz Eylül Üniversitesi Pazarlama Bölümü'nde t..