- Kategori
- Gündelik Yaşam
Hangisi sizin marketiniz?
grafikerler.net
Sanıyorum aşağıda yazdığım konuşmaları sizler de bir yerlerde duymuşsunuzdur.
"Hangi marketten alışveriş yapıyorsun şekerim?"
"Bu marketten"
"Ben Bu marketten hiç alışveriş yapmam. O marketin sahipleri terör örgütüne yardım ediyorlar."
"Allah, Allah, Nereden çıkardın bunu"
"Onların sahipleri Doğulu da ondan. Peki sen hangi marketten alışveriş yapıyorsun?"
"Şu marketten"
"Ben de o marketten hiç alışveriş yapmam. Çünkü Şu marketin sahipleri iktidara yakın. Zaten onların ürettikleri ürünleri de almam. Ayrıca ara sıra da M marketinden de alışveriş yaparım."
"Ama M marketin fiyatları çok kazık."
"Olsun benim M kartım var. Ucuza geliyor."
"Tamam da o M kartı bütün ürünler için geçerli değil ki. Bak geçenlerde bir demlik poşet çayın kutu fiyatı M markette, 7.35 TL. sıydı. Bizim mahalli markette aynı marka ve aynı ebattaki malın fiyatı 5.15 TL.sı idi. "
"Çok fark varmış."
"Evet, benim kullandığım bir diş macunun fiyatı orada 15.- TL. B markette 10.50 TL. Farkı görüyor musun?"
"Olsun ben o marketin sahiplerini sevmiyorum."
**********
Biz çocukluğumuzda sadece mahalle bakkalımızı tanırdık. Sebze ve meyveleri ise ya pazardan, veya bostanlardan alıırdık. Bir de eşekler üzerinde zerzevat satan satıcılar vardı. Daha sonra o zamanlar İsviçre kökenli olan Migros kamyonları haftanın belirli günleri mahalle aralarına gelip satış yapardı. Böylelikle bakkallar rekabeti ilk defa bu şekilde hissettiler.
Günümüzde ise bakkallar bile isimlerinin yanına market kelimesini eklediler. Piyasada tutulan marketler daha sonra şubeler açarak büyümeye başladılar. Ancak ne kadar büyürlerse büyüsünler onlardan daha büyük marketler karşısında rekabet edemeyince o büyük marketler tarafından satın alındılar. Büyük balıklar küçük balıkları her zaman yutar. O büyük marketler ise iyice büyüdüklerinde yabancı ortaklar almaya başladılar. Gıda sektörünün ülkemizde kârlı bir yatırım olduğu ortaya çıkınca yabancı ülkelerdeki marketler de Türkiye'de şubeler açmaya başladılar.
Küçük firmaların büyük marketlere mal satmaları oldukça zor. Çünkü piyasada isim yapmış olan bu marketler firmalardan raf parası gibi bir para talep ediyorlar. Eğer malınızı o büyük markette sergileyip satmak istiyorsanız örneğin yılda onbin dolar gibi bir para ödemeniz gerekiyor.
Malların fiyatları ise marketlere göre değişiyor. Binanın bulunduğu konum, personel masrafları, işletme masrafları her markette farklı olduğundan bunları sattıkları mallara yansıtıyorlar.
Günümüzde bütün mallarını orjinal kutularından satan, hiçbir raf masrafı ve mefruşat harcaması yapmayan ve her Cuma promosyon ürünler satan bu ürünleri müşterilerin ihtiyacı olmasa bile aldıkları marketler zincirini sanıyorum hepiniz biliyorsunuzdur. Daha sonra başka bir market de aynı yolu takip ederek, o da Perşembe günleri promosyon ürünleri satarak cirosunu arttırma yolunu seçti.
Sonuç olarak günümüzde dar gelirli vatandaşlarımız fiyatı ucuz malları tercih ederlerken, siyasi ve idelolojik görüşleri daha ön planda olan vatandaşlarımız market seçiminde fiyatı ikinci planda tutuyorlar.
Siz hangi gruba giriyorsunuz?