Hassas dengeler

Her şeyin bir dozu vardır; optimal fayda sağlamasını istiyorsak dozunda olmalı, ne fazla ne de eksik. Ancak dozunu kaçırdığımız zaman ya da (eksik-fazla) istenmeyen hatta hiç tahmin edilemeyen sonuçların oluşması ya da hiç sonuç alınamaması riski doğar.

Ankara ve İstanbul da Cumhuriyet mitinglerini yorumlamaya gerek yok. Mecliste bile yumrukların havada uçuştuğu, tükürmelere kadar giden hareketlerin yapıldığı , toplumsal saygının kaybolduğu , insanların sokakta yürümeye korktuğu, trafikte arabasını solladığı için insanların zarar gördüğü ve daha sayamayacağım bir sürü tahammülsüzlüğün yaşandığı günlerde milyonların bir araya geldiği bu iki miting de sadece Türkiye için değil bütün dünya için bir örnek niteliği taşımaktadır.
Dileriz önümüzdeki yıllarda 1 Mayıs Mitingleri de bu havada yaşanır.

Ancak madalyonun bir de diğer yüzüne bakmak gerekiyor. Bu mitingler amacına ulaşmış, her ama her kesime gereken mesajları, en olgun, en sağ duyulu ve en kararlı bir şekilde vermiş, sonucunda da bir takım kazanımlar sağlamıştır.

Bunun dozunun bu kadar olması gerektiğine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde Manisa, Çanakkale ve İzmir'de de mitinglerin düzenleneceği ilan edilmiştir.

İşte doz aşımı. Ben bir sosyal demokrat, sol görüşlü biri olarak bile bundan sonra yapılacak mitinglerin topluma mesaj vermek yerine, mesajını almış olanları bile rahatsız edeceğini düşünüyorum. Abartıldığını ve amacını aştığını, toplumda huzursuzluk, kaygı ve endişe yaratacağını, 74 milyonun aklında, tarihin sayfalarında belki de "yüzyılın en güzel toplumsal tepkisi" olarak yer edecekken, farklı yorumlarla kalmasına neden olunmamalıdır.
74 milyonun dedim çünkü ben inanıyorum ki bu ülkenin %95'i nasıl Müslümansa %95 i de Cumhuriyetçi ve Laiktir.

ADD ve diğer sivil toplum örgütleri, sosyologlar, toplum bilimciler bundan sonra yapılması düşünülen ve yapılacak mitingleri hem fayda hem de zarar açısından analiz etmeliler ve ona göre karar vermeliler.

Türkiye'de bir şeylerin güzel yapılıp güzel olarakda kalmasını istiyoruz. Ankara ve İstanbul da yapılan mitingler bütün Türkiye de bir uçtan bir uca ilgiyle izlenmiş, dünya basınında ses getirmiştir. Sonuçları da alınmıştır.

Seçim tarihi belirlenmiştir. Ve artık gerçek anlamından saptırmadan dozunda bırakmak gerekir diye düşünüyorum. Bütün Türkiye Cumhuriyeti halkına teşekkür edilmelidir, katılan katılmayan, paylaşan paylaşmayan.

22 Temmuz'da seçim kararı alınmıştır. Meydanlar artık siyasi partilere bırakılmalıdır. Mitingleri artık onlar yapmalıdır.
Saygılarımla