Hastalık mı, negatif enerji mi, hepsine paydos diyebilir miyiz?

Vücut sağlığımız hepimizi düşündüren bir konudur. İnsanlar hasta olduklarında hemen iyileşmek, ve sevdiklerine, işlerine, uğraşlarına geri dönmek isterler. Çabuk iyileşmeyi istemek tabi ki en doğal hakkımız ama hasta olurken de hemen hasta olmuyoruz. Belli bir zamandan geçiyor, vücut direnci düşüyor ve stres ya da başka kaynaklı hasta oluveriyoruz.. Ben size tamamen iyileşme yolunu anlatmayacağım çünkü öyle bir garantiyi doktorlar bile veremiyor. En basit gripte bile ilaç kullanın, dinlenin yakında geçer diyorlar, sonuçta siz o mikrobu taşıyıcı oluveriyorsunuz. Farklı bir durumda, herhangi bir yorgunluk, uykusuzluk yada bir hastalığa bağlı kendimizi kötü hissetme durumunda benim kendimce uyguladığım bir yöntemden bahsedeceğim. Yanlış anlaşılmasın hastalığınıza tamamen son verir demiyorum sadece ağrılarınızı, yorgunluğunuzu bir süreliğine geçireceği inancındayım. Birkaç yıl önce bu yöntemi bir kitapta okumuştum, ismini tam hatırlayamıyorum, biraz uzun olabilir isteyenler bir yazıcıya dökebilirler. Nasıl mı?

Öncelikle yatağa sırtüstü uzanıyorsunuz , ardından gözlerinizi kapatıp kafanızdaki her şeyi boşaltıyorsunuz. Rahat bir şekilde nefes almaya başlıyorsunuz, elleriniz tamamen açık bir şekilde bacaklarınız da öyle. Nefes alırken bir taraftan kendinizi denizde yada deniz kenarında düşünün deniz sevmeyenler ormanda uzanmış gökyüzüne bakarken hayal edebilirler kendilerini, bu aşamadan sonrasını daha dikkatli okumanızı tavsiye ederim. Önce ayak parmaklarımızdan başlayarak sanki bir elektrik süpürgesi vücudumuzdaki negatif elektriği yada bir ağrıyı çekiyormuş gibi düşünerek ağır ağır parmaklarımızın arasından ayak bileklerine geliyoruz eğer ağrı olan noktalara rastlarsak o noktada bir kez daha enfes alıyoruz ama bir yandan da elektrik süpürgesiyle çekiyormuşcasına kafamızda düşünüyoruz. Ayak bileklerinden dizlere doğru geliyoruz dizlerden kalçalara doğru yavaş bir şekilde ilerleyerek ( nefes almayı unutmayınız) bel noktasında nefesi bir fazla alıyoruz biraz bekliyoruz belden yukarı doğru çıkarak göğüslere geliyoruz, iç organlarımızda bir ağrı varsa sanki oralarda dolaşıyormuş gibi düşünüp kalbe geliyoruz. Kalbimizde derince bir nefes alıyoruz bu arada denizin sesi yada ormanın hışırtısını, dinginliğini düşünüyoruz. Kalbimizdeki tüm kötülükleri de süpürgemizin içine atıyoruz. Kalpten kollara geçiyoruz, kollarımızdan ellerimize oradan parmaklara geliyoruz parmaklarımızı dolaşarak tekrardan kollarımızdan omuzlara ve boynumuza geliyoruz. Boynumuzdan boğazımıza gelince bir kez yutkunuyoruz nefes almayı da ihmal etmiyoruz. Boğazımızdan beynimize çıkıyoruz beynimizde sağ ve sol taraf olmak üzere bir dolaşıp kalan düşünceleri de süpürgenin içine çekiyoruz. Beynimizden şakaklara oradan da gözlere geliyoruz. Gözlerimizi biraz daha sıkıca kapatıyoruz (zaten kapalıydı ama hafifce kapalıydı), kapalıyken göz bebeklerimizi sağa sola oynatarak gözden kulaklara iniyoruz bu arada elektrik süpürgesini de unutmuyoruz vücudumuzdaki gereksiz ağrıları, beynimizdeki karmaşaları çekmekte. Kulaklarımız kıvrımlı bir yapı, içerisinde dolaştığını hissediyoruz, tekrardan burnumuza dönüyor ve burnumuzda derin bir nefes alıyoruz, burun ucuna kadar gelerek geri dönüp ağzımızın içerisinde dişlerimizde dolaşarak derin bir nefes alarak nefesimizi veriyoruz ve süpürgemizin dolduğunu hissediyoruz. İşlem bu şekilde son buluyor. Artık gözlerimizi açarak şöyle bir etrafa bakıyoruz. Kendinizi nasıl hissettiniz daha iyi değil mi?

Ben bazen bu yöntemi sabah kalkarken yada akşam yatarken uygularım. Kalp atışınız bile dengelenmekte, kendinizi daha zinde hissedeceğinize eminim. Vakti olanlar bir 5-10 dakikalarını ayırabilirlerse sonuçlarını da bana iletmelerini istiyorum. Sağlıcakla kalın.