Hastalıklardan korunma (6)

Geçen yazımda insanların kendi gerçeklerini kabul etmelerinin öneminden ve reddetmeleri halinde hasta olmaya başlayacaklarından söz etmiştim. Şimdi bir adım daha ileri gidiyoruz. İnsanlar kendi gerçekleri ile karşılaştıkları zaman onları temizlemeyi, onlardan arınmayı öğrenmek zorundadırlar. 

İnsanlar kendi gerçeklerindeki negatiflikleri görmemezlikten gelemezler. O zaman da onları arındırmak durumundadırlar. Bir insanın kendini evrimleştirmesi bütün bir toplumun kendini evrimleştirmesi anlamına geliyor.Bir insanın kendi negatifliklerini temizleyerek sağlıklı bir hayat geçirmesi, bütün bir toplumun kendini temizleyerek sağlıklı bir hayat geçirmesi anlamına geliyor. Bir insan bunu yapabildiyse diğer insanlar da yapabilirler düşüncesi tüm topluma yayılabilir. Ama bunu insanların farketmesi gerekiyor. Kim farkediyorsa o kendini arındırmaya ve temizlemeye başlıyor. 

Bir insan kendisini arındırmak gerektiğini farkettiği andan itibaren de onun için hiçbirşey imkansız olmuyor. Şöyle bir örnek verebilirim. Yaşlılığı hepimiz ileri yaşlarda kapımızı çalan bir hastalık hatta bir gerçek diye düşünürüz çoğu zaman değil mi? Aslında yaşlılık diye birşey yok. Öyle olduğunu düşünmediğiniz zaman, öyle birşey yok. Buna inanmanız gerekiyor. Siz inanmaya başladığınız zaman da sizden doğacak çocuklar da inanmaya başlıyorlar. Toplum da inanmaya başlıyor. 

İnsanlar kendi geleceklerini nasıl seçeceklerine kendileri karar verirler. Sağlıklı olumlu ve mutlu bir gelecek istiyorlarsa tek çare kendilerini arındırmaktır. Kendilerini arındırmaktan yorulup vazgeçerlerse, sıkılırlarsa ve hedefsiz kalırlarsa nasıl bir gelecek hazırladıkları da seçimlerine kalır. İnsanlar için imkansız olan hiçbirşey yok. Buna inandıkları andan itibaren de çaresi olmayan bir hastalık yoktur. Sadece insanın kendine inanması yeterlidir. 

Peki bu inanmayı nasıl yapacaksınız? Arınarak yapacaksınız. Tek kurtuluş bu arınmak olayındadır. Bütün dini kitapların, bütün evrim kitaplarının, bütün ahlak kurallarının söylemiş olduğu şey aynı yola çıkıyor. İnsanın korkularından, yanlışlarından, evrimsiz davranışlarından kurtulması ve arınması gerekiyor. Bunun için çabalaması gerekiyor. O zaman yapamayacağı hiçbirşey yok. Bütün hastalıklardan kurtulabilir ve bunun da adı mucize olur. 

Dünyaya gelmeden önce insanlar zaten ne yapacaklarının ve neye karar vereceklerinin, nasıl daha iyi evrimleşebileceklerinin farkındadırlar. Farkında olarak dünyaya geliyorlar ama ne yapacaklarını unutuyorlar. İşte küçük farkındalıklar bazen de büyük farkındalıklara yol açarak bize ne yapacağımızı hatırlatmaya çalışıyor. Biz bunların çok üzerinde durmuyoruz. O yüz bana tanıdık geldi, onu neden gördüm, neden bu yemeği yiyorum, ben papatyayı niye seviyorum? Yani herşeyin bir niyesi var. Niye kelimesi boşu boşuna icad edilmedi. Onun ardına düştüğünüz zaman sebebini buluyorsunuz. 

Bu süreç insanın ruhunu araştırmasıyla başlıyor ve tabii ki siz daha önce yaşamış olduklarınızı burada yaşarken, ne yaşayacağınızı zaten orada biliyorsunuz. Cevabınızın ne olduğu takır takır aklınıza gelmeye başlıyor. Sonra da komik bir şekilde hayret ediyorsunuz. Aa!! nasıl oldu da bunu bulduk diye. Zaten biliyordunuz ki. Sadece kendi kitabınızı okumuyordunuz. Kendi ruhsal kitabınızı okuyabilmek için arınmak ve farketmek çok önemlidir. Küçük farkındalıklar sonra büyük farkındalıkları doğuruyor. 

İnsanlar bu dünyada kendilerini temizlemek zor geldiği için, kendilerini arındırmak zor geldiği için ve başkalarının üstüne suçları atmak daha kolay geldiği için zaten hasta olmanın kapısını açıyorlar. Yani kendi içlerindeki negatiflikleri biriktiriyorlar. Bankaya para yatırır gibi biriktiriyorlar. Suçu başkasına attığınız zaman aslında suçu kendi içinize atmış oluyorsunuz. Devamlı bir şekilde karşınızdakileri suçlamaya devam ettikçe aslında karşınızdakine değil kendi içinize biriktiriyorsunuz. Hasta olabilmek için borç biriktiriyorsunuz. O zaman da hasta oluyorsunuz. 

Mucizeyi gerçekleştirebilmek için kendi ruhunuzun içindeki bilgileri okumaya başlıyacaksınız. Ama nasıl okuyacaksınız? Arınarak ve farkederek. Farkedebilmek için arınmak gerekiyor. 

Şöyle bir düşünün yaşamdaki mucizelerin hangilerini fark edebiliyorsunuz? 

Tekrar görüşünceye kadar sevgiyle kalın. 

Alahattin Öztekin