Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '11

 
Kategori
Psikoloji
 

Hastane psikolojisi...

Hastane psikolojisi...
 

meleklermekani.com


Hastane ziyaretlerinin en acısı ilerlemiş hastalık nedeniyle tedavisi mümkün olmayan hastaların ziyaretidir. Bu hastalıkların en çok yaygın olanı da tedavisi Onkoloji kliniklerinde yapılan metastaza uğramış kanser hastalığıdır. Kalp hastalıkları nedeniyle hastaneye kaldırılan hastalar eğer krizi atlatmışlarsa, anjiyo, stent veya by pass ameliyatları sonunda sıhhatlerine kavuşabilmektedirler. Ancak başta da söylediğim gibi kalan ömürleri sınırlı olan hastaları ziyaret ettiğimde hep aynı duyguları taşırım.

Hısım, akraba, arkadaş, dost, komşu kim olursa olsun böyle bir hastanın odasına girmeden önce bir süre kapıda durup, yüzümdeki olumsuz havayı silmeye çalışırım. Odaya girdiğimde ise yüzümde sahte bir tebessümle "Seni iyi gördüm, en kısa zamanda bunu da atlatacaksın"sözleri ağzımdan çıkan ilk cümlelerdir. Genelde hastalıkları hastalara söylenmese de bütün hastalar, hastalıklarının vehametini bilirler. Ama onlar da biz ziyaretçiler gibi bilmemezlikten gelirler veya biz öyle sanırız. Geçmişle ilgili birlikte geçirdiğimiz anılar konuşulur. Aynı şeyleri hastaneden çıktıktan sonra yine yaşayabileceğimiz anlatılır..... Hiç inanmasak da.....Yani bile bile yalan söyleriz. Refakatçiler, hastanın yanında tahlillerin iyiye gittiğini, kısa zamanda taburcu olacaklarını ümit ettiklerini anlatırken, biz "Tabii canım, en kısa zamanda çıkacak inşallah"sözleriyle teselli ederiz hastayı....

Birden fazla yatak olan odalarda refakatçılar artık kader birliği yapmışlardır. Orada büyük bir dayanışma vardır. Gerektiğinde birbirlerinin hastalarına bakarlar, birlikte üzülürler, eğer geçici olarak iyiye giden bir durum varsa birlikte sevinirler. Ziyaretçi olarak diğer hastaların da durumunu sorarız. "Allah şifasını versin" deriz.

Sonra veda zamanı gelir. "Biz yine geliriz" deriz ama vade gelmişse bir daha gelmeye zamanımız olmayacaktır. Son bir defa kapıdan çıkarken hastanın yüzüne bakıp, el sallarız. Hasta da bize el sallar. Genelde son bakıştır bu. Hastanın sallanan eli ise sanki bana değil, yaşama sallanır gibi gelir.

Bir sonraki görüşmemiz ise cenazede olacaktır....

Allah kimseye çaresiz dert vermesin...,

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..