Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hatay'da neden huzursuzluk çıkıyor

Hatay'da neden huzursuzluk çıkıyor
 

Hatay'da ABD, İsrail ve Batı'yı suçlayan topluluklar yürümüştü...


Son zamanlarda Hatay'da bulunan Suriye'li mülteciler dolayısıyla huzursuzluk çıkmıştı. Bunun nedeni üzerinde pek kafa yorulmadı, provakosyon şu veya bu dendi. 

Oysa bakın oradaki demografik yapı ve siyasal yapı bize ne diyor?

Hatay halkı'nın çoğu Arap kökenli. Burada yaşayan Arapkökenli halkında çoğu Nusayri Alevi kökenli vatandaşlarımızdır. Dolayısıyla işin gerçeği Hayat'da yaşayan Arap kökenli Alevi vatandaşlar mezhepsel olarak kendilerini yakın hissettikleri Suriye rejimine destek vermekte ve isyancı sünnilerden nefret etmektedir. Onları ABD'nin ve Batı'nın maşaları ve kuklaları ayrıca fitneciler olarak görmektedir.

Türkiye'de ki genel Alevi nüfus Esad güçlerine karşı kendilerini yakın hissetsede bu yakınlık asla Hatay Alevilerininki kadar değil.

Şimdiye kadar bu konuda analiz yapanların çoğu bu gerçeği gözardı etmektedir. Oysa bu bir gerçektir.

Bu yüzden Suriye'li Sünni mültecilerin başka illere aktarılması Hayat'ın huzuru açısından çok yerinde ve akıllıca bir karar olmuştur.

Aslında Hükümet içerisinde siyaseti iyi okuyamayan danışmanların başka beceriksizliklerinden ve öngörü bozukluklarından biridir bu. Zira bir danışman Hatay'daki etnik demografik yapıyı iyi okur oraya asla Mülteci kampının konmasını istememeli ve bu konuda Bakanları özellikle İçişleri bakanını uyarması gerekirdi.

Diğer yandan Hatay'ın tarihine gidecek olursak bu şehrimiz 1939 yılında Atatürk öldükten sonra Hatay Cumhuriyet'iyken referandumla Türkiye'yi tercih ettiğini bilmekteyiz.

Peki Hatay o zaman tercihini Suriye'de kalmak yönünde yapsaydı ne olurdu?

Bu şu andaki iç savaşın seyrini değiştirebilirdi.

Zira Arap Alevi Nusayri kökenli vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu Esed güçlerine destek verirdi.

Türkiye'de ve Malesef tüm ortadoğu'da maç taraftarlığı gibi mezhepçilik var. Zaten bu yangın bu yüzden büyüdü.

Savaş'ın başlangıcında Muhalifler Esed güçleri katliam yapıyor diye bir ABD kanalı muhabiri ile tezgahladıkları katliam yalanları malesef Esed'in müttefiklerinden aldığı güçle büyük katliamlara gerçeğe dönüştü.

Türkiye'de kendini Müslüman ve Muhammedi olmaktan daha çok Sünni gören kitle bilmeliki Suriyeli muhalifler görüldüğü kadar temiz değildir. Savaşı çok kirli bi şekilde başlattılar.

Yine Türkiye'de Alevi Arap Nusayri kökenli vatandaşlarımızda bilemeliki Esed Batı'nın kendisine oynadığı oyunu görmesine rağmen koltuk  tatlı geldi, söz verdiği demokratik açılımları asla yapmadı. Muhalifleri ve yandaşlarından çocuk ve yaşlılara inanılmaz katliamlar yaptı.

Burada sadece tektaraf haklı yada haksız değil. Her iki tarafta uzlaşmaz tavurlarıyla suçlu.

Bir suçlu varki o 200 yıllık bir fitneci ve asla affedilmeyecek bir ülke. ABD ve İsrail'i maşası olarak kullanan bir ülke.

Britanya.

Bütün bu stratejik şeytanlığın perde arkasından suflörlüğü Britanya yapmakta ve İsrail ile beraber kıs kıs gülmekteler. Ne Cameron ne de Netanyahu'dan neden ses çıkmıyor acaba?

Hatay 1939'da bir tercih yaptı.

Türkiye'nin bir parçası ama Suriye'deki olayların dikkat edilmezse ilk sıçrayacağı yer orasıdır. Bu yüzden orada Mülteci kampı yeri seçilmesi inanılmaz bir hatadır. Suriye rejimininde Türkiye'de Alevi Arap Nusayrileri kışkırtabileceği neden hesaba katılmadı?

Bu hata görülmeli ve ona göre davranılmalıydı. 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..