- Kategori
- Mizah
Havaalanında Gece Bir Başka Gırgır
Uçak indi
Yağmur yağarsa burada ıslanırız değil mi?
Islanırsak, kurumak zaman alır. Kaç bardak TAZE çay içersek kururuz? Ama dur daha ıslanmadık ki!
Latte'nin sağından geçip soluna otur. Turta elmalıysa turtadır; ne olur ne olmaz, önce yiyelim, içelim, sonra da yapılacakların icabına bakalım.
Gecenin koynunda uçaklarla HAYAT üzerine konuşmak iç ısıtıcı.
Ege'nin ılıklığına lafımız yok, lakin YAĞMUR çok sinirli düşüyor yaşam alanlarımıza. Gerçi burası açık alan, koş koşabildiğince.
Tuvalet buradan çıktın, biraz yürüdün; solda mı kalıyordu, sağda mı?
Pembe uçak mavi uçağın az ötesinde çubuk ıspanağıyla...Patateslisi sırasını bekliyor, saat beşte, tam burada olacağım, söz.
Soğuk. Bak insan olmayınca çevrende daha soğuk.
Gece, sabah olsun diye bekleyen sana bozuluyor, bil. Hayatın gerçeği onda, karanlıkta, yıldızda, ayda, uçakta, çayda, börekte, kahvede....
Yağmur yağıyor. Islanıyoruz. Burası açık alan. Ne bulunursa o içilir.
1. Not: Bu alanın bu tarafında kalmak nasıl bir DUYGU?
2. Not:
Ne yaşarsan
onu yazarsın,
peki ya
yaşamıyorsan,
hiç yazarsın
hiçi ve onun
adı da gecedir,
içi havaalananı;
pembe ve
mavi uçak;
öncesi demli
bir bardak çay
ve sonrası.
Ş.Y.