Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '09

 
Kategori
Felsefe
 

Hayaller ve sadakatsizlik

Hayaller ve sadakatsizlik
 

Lacan, “hayaller gerçek dışı olmak zorundadır, çünkü o dakika, o saniye aradığınızı bulduğunuzda onu artık istemeyeceksiniz, bu nedenle çıkışa doğru yaklaşırken arzularınızın nesnesi daima eksik olmalıdır, ” diyor. Sıkı bir aldanma öneriyor. Bu istediğimiz şeyin aslında o olmadığını onun hayali olduğu anlamını içeriyor. Lacan, Arzunun çılgın hayalleri her zaman desteklediğini de ekliyor.

Pascal’da sadece gerçekten mutlu olduğumuz anların hayal kurduğumuz anlar olduğunu ileri sürüyor.

Yolda olmak, varmaktan daha eğlencelidir..

İnsan olmayacak hayallerle kendini avutabildiği gibi önündeki sorunların çözümüne yönelik olumlu ya da gerçekçi yollar tasarladığında dahi mutluluk duyar. Yani hayal ekseni somut ile soyut olan arasında akıl almaz bir eksendir.

Kendi dar alanlarımızın duvarları dışına çıkmadıkça yaşam daha güçtür. İsteklerimizle beraber yaşamakla asla mutlu olamayız. Gerçekleştirmek için çaba göstermek gerekir. İnsan olmanın farkı anlama idealler ve fikirler için çabalamaktır.

Pascal hayallerimize ilişkin yaklaşımında çok haklı, çünkü bir gün hayal bile kuramaz hale gelirsek o günden itibaren aslında yaşıyor sayılmayız.

Bazen hayallerimizi sadakatsizlik kesintiye uğratır, çünkü insan çoğunlukla çoşkuyla, öteki üzerinden hayal kurar, birlikte gidilecek bir yol tasarlar; Lacan’ın ileri sürdüğü durumlar burada devreye girmeyebilir.

Çünkü, hayaller sadece gerçek dışı olmak zorunda değildir; yakın gerçekleştirilebilir şeyler konusunda da insan hayal kurarak mutlu anlar yaratır. Şu anın paylaşılması, ortak paydaya dönüşmesi, gerçek bir sevinç yaratabilir.

Soyuttan somuta tüm hayalleri yoldayken sadakatsizlik yok edebilir; aşkın büyüsü bozulabilir.

Sadakatsizlik, sadece bir başkasının “biz” e müdahalesini maruz görmek anlamında dahi “biz”i yok etme riski taşır. Hayaller “biz” adılını yaratır, farkında olunmadan sürecin kalabalıkta rastlayacağı herhangi bir müdahale savuşturulamazsa büyü bozulabilir.

Ya da geçmişten bugüne taşınan yaşanmışlıklar üzerinden bugünün ruhu sarsılabilir; bu durumda yine bir tür sadakatsizliktir. Sadakat isterken onun peşinde iken yaratılan bir sadakatsizlik.

Belki de hayale kapılmaktansa yarının getireceklerine kaygısız olmak gerek..

Bazen hayal bazen kaygısızlık, ama bir başkasının müdahalesine mutlaka kapalı olmayı başarmak gerek; aksi halde biz adılı korunamaz, yaratılamaz..

Bir doğmak ve sonsuza kadar bir olmak hiçbir anlamda sadakatsizlik içeremez…

Belki de bu bir ve sonsuz olma hali tamamen hiç aslı olmayan bir hikaye..

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..