Hayat, sabırla beklemeyi gerektirir...

Denize açıldıkları vakit hava kapalıydı.”Fırtına kopabilir..”, diye düşündü Deren. Ama içinde herhangi bir korku yoktu iyi yüzme bilmediği halde..’’En fazla kopan fırtınada sandal alabora olur, ben de boğulup ölürüm..’’ diye geçirdi içinden…Sait Murat Bey, sanki Deren’in aklından geçenleri okumuşcasına ve Deren’i hayretler içinde bırakırcasına: ”Korkma çocuk, ne fırtına kopar, ne sandalımız alabora olur, ne de ölürsün..Ecel canını almadıktan sonra kendi canına son verme düşüncesi yalnız aciz olan insanlara mahsustur. Unutma ki sen yalnız kendin için yaşamıyorsun. Seni seven bir ailen ve dostların var..”

Deren, yaşadığı kısa süreli şoku atlattıktan sonra bir şey söylemeden, Sait Murat Bey’in kendisi için hazırladığı oltayı denize doğru salladı.

“Balık tutmak, sabır işidir çocuk, hayat da tıpkı balık tutmak gibidir.Eğer sabırlı olmazsan ve beklemesini bilmezsen iyi balık yakalayamazsın. İyi fırsatlar seni bulacaktır. Yalnız, sabırlı ol…”

Deren, yüzünü, batmaya başlamış güneşe doğru çevirmiş, sabırla oltasına balığın gelmesini bekledi.

ARKASI YARIN...