Hayatı anlamlı kılmanın yolu

İnsanın ruhu gibi beyni de gıdasız kaldı mı, çelimsiz ve biçare bir cılızlığa doğru yol alıyor [ağır ağır]…

Ve çoğu zaman kendisini açıkça ortaya koymadan yavaş ve sinsi adımlarla devreye giriyor bu süreç. İnsan, fark ediyor etmesine de, belki de, ya da çoğunlukla erteliyor, iteliyor bu olguyu dair bilgiyi kendinden uzağa doğru.

Ruhsal derinlikten nasibini hiçbir zaman almamış olan kişilerde bu ertelemenin izi bile gözükmüyor… Ve ilk bakışta seçilemeyen, fark edilemeyen bu düşüş, silik bir gölge misali tepe taklak sürüyor, gelişiyor ve derinleşiyor her geçen gün…

Ancak, sözünü ettiğimiz bu tiplemenin dışında kalan ve ağır aksak da olsa yaşamın içinde kendi öznel bilinciyle çalkalanan insanlarda, sözünü ettiğimiz bu derinliğin boyutu ve yoğunluğu ölçüsünde durumun acıklılığı bütün çıplaklığı ile ve sere serpe ortaya dökülüyor..

Giderek daha küt, daha gevrek, daha kuru ve kaba olmaya başlıyorsunuz….

Her geçen gün yaşamınızın renkleri soluklaşıyor; beğenileriniz, heyecanlarınız ve sevinçleriniz basitleşiyor, bayağılaşıyor.

Günler, dimağsız, zihinsiz ve ruhsuz bir sıradanlığa dönüşüyor. Yaşam, daha somut ve fiziksel bir mecraya dökülüyor, akmıyor yatağında, öylece duruyor, biteviye deviniyor ve kendi çevresinde [verimsiz ve yaratısız] donuyor sanki…

Konuştuğunuz dil basitleşiyor, rengini yitiriyor; derinlikten ve anlamdan soyutlanmış, somut… Ve sadece nesnel ve maddi bir sıradanlığa dönüşüyor.

Ruhunuz, dilin peşinden gidiyor ve gerçekte, O’nu belirliyor… Cılız, silik, kaskatı ve fiziki bir varoluşa doğru koşturup duruyor.

Yaşam, başka bir şey oluyor.

İnsan, bu başkalığa, bambaşkalığa hemen ayak uyduruyor. Her şey dibe, en dibe doğru seğirtiyor, sönüyor, seyreliyor…

Ruhun zafiyeti, anlamın, derinliğin ve bilincin sönmesine, gerilemesine ve yitip gitmesine neden oluyor. Herşey birbirini hiç durmadan ve karşılıklı olarak etkiliyor ve tetikliyor.

Ancak, bu anlamsız gidiş ve içinde debelenilmeye başlanan zafiyet ortamı, bilinçli bir gıda rejimi ile tedavi edilebilir… İyi bir beslenme programı ile giderilebilir.

Ruha gıda, dile kıvraklık, yüreğe soluk ve zihne taze kan pompalanabilir!..

Nasıl mı?..

Kolayı var.

Önce sabır, devamlılık ve istikrar…

Sonra çalışma, sonra yine çalışma; ve en sonunda yine çalışma!..

Sonra dinlenme mi?.. Hayır!

Çünkü adam olma kulvarında mola vermenin yolu yok, yordamı yok!..

Yani, gerçek anlamda yaşamanın başka hiçbir yolu yok.

Mutlu olmanın, başarılı olmanın; özetle adam olmanın bir başka yöntemi yok.

Hayatı anlamlı kılmanın ötesinde ve gerisinde başka hiçbir şey yok…