Hayatımız bizim gözlerimizden şekillenir

Hayatımız bizim gözlerimizden şekillenir. 
Olanlara nasıl baktığımızdır onu "o" yapan...

Acı kadar mutluluk, sevinç kadar da hüzün vardır...daha fazlası değil. Ve aslında bu tanımlamalardan her biri, yaşamın seyrinde deneyimlediğimiz olaylar sırasında kişinin farkındalık mertebesinde bulunduğu basamak uyarınca koyduğu etiketlerdir aslında. 

Beş yaşında iken sevinç, coşku tepkisi verdiğimiz olaya, bu gün belki de kayıtsız kalıyor olmamızda bundandır. Aynı olayları yaşarken zaman içinde farklılaşan tepkiler vermemiz, farklı duygular hissetmemizin de sebebi bu gelişkinlik ve değişen farkındalık düzlemimizdir. 

Bu bağlamda, bu gün birimizin "hayatın sonu" olarak adlandırabileceği denli büyük bir acı yaşamasının ardından; yaşamına son verecek denli derin bir kaygı ve korku içine düşebilirken, bir diğerimiz aynı olay arşısında ki bakış açısı "bir diğer yaşama açılan kapının anahtarı, yeni bir başlangıç, temiz bir sayfa ve deneyimlediği ruh hali sakinlik ve umut olabilmektedir.

O halde "Kayıp" olarak adlandırdıklarımızı bu günden sonra; "düşmek değil doğru bir başlagıç için ayağa kalkmak", 
"Bitiş" olarak adlandırdıklarımızı; " yeni başlangıçlar" olarak görebilmek mümkündür.

Bizler bu olayları deneyimler iken, ilişkilerimizde yanımızda olup destek verenler kadar olmayanların da bizim gelişimimiz için rollerini oyanayan oyuncular olduklarının artık bilincine varmalıyız. 

Onlara kırılmak, suçlamak olan bitene hayıflanmak, öfkelenmek yerine onların bu öğretmenlik görevini bu maddesel bedene girmeden önceleri bizlerin kendi ellerimizle verdiğimiz bilgisini artık anımsasak...

İşte bu durumda, yaşamızmızda zorlandığımız tüm olaylarda kendiliğinde ve çok hızlı öçözlmeler deneyimleyeceğinizden emin olabilirsiniz... bu farkındalık, seziş, bu inanç, istek, gayret ve temenni ile yola/yolculuğa devam etmek pek ala da elimizde...Yapabiliriz değil mi?

Sevgi ve ışıkla,

Ayna

02032012