Hayatımıza hakim olmanın yolu bilincimizi kullanmaktan geçer

Bundan önceki blog da, "her şey düşüncede başlar ve biter" demiştik. Bir de bilinç olayı var. Bilinç emirleri verir, bilinçaltı da uygular.

Bilinçaltında hayatımızla ilgili değiştirilmesi gereken birçok şey vardır. Düşüncelerimizi bizler seçiyoruz ve bu düşünceler hayatımızı biçimlendiriyor.

İnsanlar kendileri için kurallar, yasalar koyuyorlar, sonra da bunların esiri olup mutsuz oluyorlar. Parayı icat ediyorlar, sonra paraya esir oluyorlar. Para insanları satın alabiliyor.

İnsanları izleyin. Ne kadar gergin ve endişeli görünüyorlar. Çünkü kendilerini reddediyorlar. Hiçbirimiz kendimizi kabullenemiyoruz.

Hiç hata yapmayan insanlar, hiçbir şey yapmayan insanlardır. Gelecek sefere daha iyisini yapmanın yollarını, ancak hatalarımız sayesinde buluruz.

Hayatımıza hakim olmanın yolu bilincimizi kullanmaktan geçer.

Bir şeyi yapabileceğinize inanır, zihninize bunu kazırsanız, yarı yarıya amacınıza ulaşmıssınız demektir.

Projemiz ne olursa olsun, tamamlanmış halini düşünmeli ve gerçekleştirmek için gereken adımları atmalıyız.

Bütün zamanınızı başınıza gelmesini istemediğiniz şeyleri düşünerek geçiriyorsanız, ters yöne koşan bir futbolcudan farkınız yok demektir. Hayal kurulmayan yerde insanlar mahvolur.

İhtiyacımız olan şey başkalarının bizi daha çok sevmesi değil, bizim onları daha çok sevmemizdir. Gerçek olan budur. Elmayı seviyorsak, elmanın da bizi sevmesini beklememiz lazımdır.

Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.

Hayatımız değiştirmek istiyorsak kendimizle ilgili alışkanlık haline gelmiş düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. Kendimizle ilgili düşüncelerimizi değiştirdiğimizde hayatımız da değişir. Sadece yanlış düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekiyor.

Edison başarısızlığı kabullenmeyi reddetti. Ampulü çalıştırmak için binlerce yol denedikten sonra "Çalıştıramamanın binlerce yolunu keşfettik" dedi. Sonunda başardı. Edison başarısızlığı kabullenmeyi reddetti.

Endişe hayatımıza bir şey kazandırmaz. Endişenin size bir yarar sağladığını gördünüz mü hiç? Endişe hiçbir şeyi başaramaz. Sorunlarımızı yapıcı bir şekilde karşılamak yerine endişeleniyoruz. Endişeden daha boş bir aktiviteyi ben bilmiyorum. Aslında bunu hepimiz biliyoruz, ama yine de hepimiz boş yere olduğunu bile endişeleniyoruz.

Olumlu düşünce doğru ve mükemmel eyleme geçiş yoludur. Olumsuz düşünce, aklın yaratıcı sürecinin serbest akışını engeller. Endişe her bakımdan bir sorun yaratıcıdır. Endişenin üstesinden gelmenin ilk adımı, endişenin hiçbir şey kazandırmadığını, sahibine zarar verdiğini, en büyük arzularımızın gerçekleşmesine engel olduğunu, uzun vadede hayatımıza olumsuz etkileri olacağını kabul etmektir.

Durumumuz çok kötü görünebilir, hiç önemli değildir. Beş parasız, yalnız, sevilmeyen, dışlanmış bir insan olabiliriz. Endişe çözüm değildir.

Ne düşündüğümüz önemlidir. Geçmişteki yanlış düşünceleriniz için kendinizi suçlamayın; bugünkü düşüncelerinizi olumlu yönde kullanmaya çalışın.