Hayatın özü

Hayatın özü mutlu olabilmenin sırrını bulmakta yatıyor, mutlu olmak kolay mı peki? Yaşadığın anın keyfini tüm hayatına sığdırabilmek.

Tüm hayat boyu mutlu olmak değil aslında amacımız ya da mutsuz olmak, yani mutluluk veya mutsuzluk adına bilânçolar tutmuyoruz, hayatımızın mizanını yapmak gibi bir amaç uğruna yaşamıyoruz bu dünyada. Aslında bizi biz yapan soluduğumuz havanın bile farkında değiliz, mutluluk adına çizdiğimiz tablo bittiğinde bir sanat eseri olmuyor çoğu zaman, başarılarımızı veya başaramadıklarımızı anlayamıyoruz bile, sevdiğimizi veya sevmediğimizi hissetmek zor geliyor bazen, yani insan olmak zor zenaat. Hayatı öğrenmek uzun zaman alıyor ve aslında zaman sadece bir tuzak, zamanı anlamak için takvime bakmamıza gerek yok, gerçek zaman düşsel zenginliğimiz ve olduğu yerde duruyor. Yıllar öncesi aslında dün, anılarımızın çoğu, yaşadığımız büyük mutluluklar veya mutsuzluklardan oluşuyor yani bizi biz yapan yani bizi insan yapan şeyler, diğer yaşananlar hafızamızda kalmamış fotografsız detaylar…

Hedef koyma ve bu hedefe ulaşma temeline dayanır. Kişinin nerede olduğundan başlayarak ne yapmayı arzuladığına ve nerede olmak istediğine bakar. Bu sayede kişilerin konuşmak ya da düşünmek yerine harekete geçmelerine, neden yerine nasıl, nerede, ne zaman ve ne sorularını sorarak kişisel hedeflerini gerçekleştirmelerine imkan sağlar. Amaç kişinin motivasyonunu ve performans düzeyini arttırmaktır. Kişinin mevcut alışkanlıklarını hedeflerini gerçekleştirmektir.