Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '08

 
Kategori
Kitap
 

Hayatınızın amacı

Hayatınızın amacı
 

Hayatınızın amacı doğum tarihinizde gizlidir.


Bir düşünün, sevgiliniz var. Evlenmek istiyorsunuz. “Acaba doğru kişi mi? Ah bir öğrenebilsem” diye karar veremiyorsunuz. Ya da evlisiniz ama eşinizi bir türlü çözemediniz. Bir yerde bir yanlışlık var, “evlenmeden önce böyle değildi” diyorsunuz.

Ya da biri size bu dünyaya neden geldiğini söyleseydi ne derdiniz?


Doğduğunuz günün hayatınızın amacıyla birebir ilişkili olduğunu öğrenseniz...

Ya da çocuğunuz hayatına, doğru tercihleri yapmasını sağlayabildiğinizi düşünün.

Hangi mesleği seçmesi gerekir? “Yeteneklerine göre yönlendirebilir miyim? Bir öğrenebilsem” diyorsunuz içinizden.

Ya da bırakın hepsini. İşinizden memnun değilsiniz. Artık bir şeyleri kökünden değiştirmek istiyorsunuz ama cesaret edemiyorsunuz. “Acaba ne yapabilirim” diye düşününerek bir türlü karar veremiyorsunuz.

Sizleri, bazı cevapları bulabileceğiniz bir kitapla tanıştırmak istiyorum.

Hayatınızın Amacı

Yazarı: Dan Millman / Akaşa Yayınları

Bütün soruların cevabı tabiki yok. Ya da cevabını bulsak bile, çözümü hemen olmuyor. Hem kendimiz için hem sevdiklerimiz için. Hayat mücadelemizi bir tepenin doruk noktasına doğru giden yol olarak düşündüğümüzde, hepimizin kendisine ait özel bir yolu var.

Kitap sonuçta insanları belirli kalıplara göre sınıflandırıyor. Toplam 9 ana sayı ve 38 farklı karakter var. Yani çoğumuzun sayıları aynı. Aslında benzer şeyleri yaşıyoruz.

Sonuç olarak aynı sayılar olsa bile hepimiz birbirimizden yine de çok farklıyız, özeliz, şahsımıza münhasırız.

Kitapda, hayatımızın amacı ile doğduğumuz günün bağlantısı çok iyi yakalanmış. Bu sistemin kaynağını Pitagor bulmuş. Yani yine matamatikle ilgili. Dan Milmann uzun yıllar araştırarak sistemi geliştirmiş. Ayrıca kitapda tüm ünlülerin sayıları da araştırılmış ve bize sunulmuş.

Hayat amacımızı anlama, en iyi olduğumuz yönümüz, yeteneklerimiz. Neyi yapmayı seviyoruz. Olumlu yönlerimiz, olumsuz yönlerimiz. İlişkilerimiz. Sağlığımız. Tepeye çıkmaya çalıştığımız hayat yolundaki mücadelelerimiz... Hayat yolumuzdaki (en azından kendi koyduğumuz) taşları nasıl aşabiliriz?

Bazılarımız bu tür kehanetleri sevmez. Ama gerçek bizi hayatla hep yüzyüze getirir. Fark etsek de etmesek de...

Bazen oturur düşünürüz, “acaba yaşamımın hakkını verebiliyor muyum?” diye. “Bu mudur hayata attığımız imza, hayattan beklentim bu kadar mıdır? Olmak istediğim yer burasa mıydı?” Ya da “5 yıl sonra hedeflerimi gerçekleştirebilecek miyim?”

Her zaman yolunda gitmez planlarımız. Bazen debeleneriz yaşamla, değiştirmeye çalışırız kendimizi yeni kararlar alırız. Olmaz bir türlü. Kendimizden kopamayız. Atamayız uymayan sevilmeyen yönlerimizi. Bilmem kaçıncı söz verişlerimizi yine yerine getiremeyiz.

Hayat bu, durmaz. Seni beklemez. Kimi bekledi ki?

Bazen hayat, bazılarımızı kayırıyor gibi gözükse de aslında aynadaki yüzümüzdür gözlerimizin içine bakan ve “ işte bu sensin ve düşündüğün, yaşadığın hayattır” dedirten. Zaman geçse de aslımız hep aynı kalır.

Eğer merak edip okumak isterseniz başucu kipaplarınız arasına koyabilirsiniz.

Aslında bu süreci de aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. Sizler bu yazıyı okuduğunuzda yüzde elliniz bu kitabı merak edip almak isteyeceksiniz. Yüzde yirminiz bir süre sonra hayatın karmaşasına kaptırıp kitabı unutacak. Ancak yüzde otuzunuz kitapçıya ulaşacak. Çoğunuz da kitabı bulamayacak ve vazgeçecek.

Kitabı bulamayan, alamayan için eğer merak ederseniz yapmanız gereken doğduğunuz gerçek günü, gün, ay, yıl olarak yazmanız. Buradan sayfalar dolusu yazılamayacağına göre en azından hayatınızın amacını öğrenebilirsiniz...

 
Toplam blog
: 52
: 7250
Kayıt tarihi
: 08.11.07
 
 

1971 Fethiye'de doğdum.  2000 yılından beri evliyim. Büyüğü 29, 17 yaşında, diğeri 12 yaşında ü..