Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '14

 
Kategori
Anılar
 

Hayattan başarı örneği

Kamudan haber sitesine girdiğimde 1992 yılında mezun olduğum fakülteden arkadaş olduğumuz murat hocanın yorum yazması hem duygulandırdı, hem de o yılları tekraren yaşattı.

İmam hatip liselerine, ilahiyat fakültelerine kırsal kesimin çocukları giderdi. Şimdi de çok farklı değil. Hala imam hatip ortaokulu ve lisesinin kaderi öyledir.

Fakülteyi iyi puanla kazanmıştım. Fakülteye kaydımın yapılması, okula başlamam biraz zor olmuştu.1987 yılında hazırlıkla birlikte beş yıl aynı sınıfta okuyacağımız arkadaşlar tanışmışlar.

Kim nerden, hangi liseden geldiklerini birbirlerine anlatmışlar. Kendi aralarında tanışmışlar, en yabancı ben oluyordum. Bir arkadaşımızdan bahsediliyor.

Sınıfın en önünde oturuyor. Bizim boylara göre biraz kısa, dikkatli dinleyen, birazcıkta agresifti ilk intibahım öyle oldu. Fakat bu arkadaşın imam hatip lisesi mezunu olmadığını öğrendim.

Arapça derslerinde dikkat ediyordum oldukça başarılı okuyor, cevaplar veriyordu. Bizler imam hatip lisesi mezunuyuz diye işi sıkı tutmuyor, lise mezunu bir iki kişi bize yetişemez diye de düşünüyorduk.

Lise mezunlarının çok çalıştıklarını duyuyorduk. Temeli yok nasıl olur da başarılı olur diye de bıyık altından gülenlerimizde olmuştur. Arapça görmememiş, Kuranı Kerim okumamış, dini bilgileri lise müfredatıyla sınırlıdır diye düşündük.

İşte bahsettiğim kişi murat hocamdı. Beş yıl aynı sınıfta okuduk. Bizde anfi sistemi yoktu. Lisenin gelişmiş versiyonuydu. Öğrencilik ve öğretim bakımından ise fakültede olduğumuzu anlıyorduk.

Eğitim fakültesiyle okulumuz yan yanaydı. Biz her hafta başı, hafta sonu istiklal marşını okurduk. Hatta bir gün toplu olarak istiklal marşını tüm okul olarak çalıştırmışlardı. Zil çalardı.

İmza sistemi yoktu. Yoklama usulü vardı. Bunları niçin anlattım? Ben murat hocanın hiç geç geldiğine şahit olmadım. Ne zaman gelsem sınıftadır. Ders çalışır. Derslere katılır. Tahtaya yazı yazar.

Liseden gelmiş olan arkadaşlarımız çok başarılı oldular. Murat hocanın başarısının temeli azmi, çalışkanlığı, dirayeti, dersleri hafife almaması, işi ciddiye almasıdır.

Murat hocanın başarısı, hala aklıma gelir. İmam hatip lisesinde veya ortaokulunda okuyan öğrencilere tam öğrenme çağındasınız, çalışın öğrenin derim. Bahane ürettiklerini görünce, içimden ise bizim Murat hocayı getirme imkânım olsa da, nasıl başarılı olduğunu anlatsa.

İmam hatip mezunlarından bizden öncekilerden Kuranı kerim dersinden, Arapça derslerinden dolayı sekiz yıl fakültede okuyanlar vardı. Murat hoca bütünlemeye dahi kalmadı.

İnsanlar önce iradeleriyle girdikleri yolun gereklerini harfiyen yerine getirmelidir. Evet, iyi bir okuyucu olamaya bilirsiniz fakat ezberdir, okuma kuralları var onları çalışarak öğrenebilirsiniz.

İlahiyata gelen öğrencilerin çoğunda bir hastalık vardır. İlk yıl kesinlikle okulu beğenmezler.  Benim bütün tercihlerim ilahiyat fakültesiydi. İkinci yıl tekrardan ilahiyat fakültesine devam etmiştir beğenemeyen öğrenciler. Sonrada iyi ki devam etmişim diye söylerlerdi.

Murat hocamdan ben hiç duymadım. Arkadaş ilahiyat fakültesine liseden geldiğim için gelecek sene sınava girip başka bölüm okurum diye hiç duymadım.

 

Not: Kurban bayramınızı kutlarım.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..