Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Hayattan sıkılınca

Hepimizin türlü rolleri, uğraşları var bu hayatta. Sevdiklerimiz, sevmediklerimiz kısacası çevremizdeki dünya… Dönüp duruyor, bazen sıkılıyoruz, bazen seviniyoruz. Ben 37 yıldır bu hayattayım. Birçok rolü de yaşadım gibi. Öğrencilik, üniversite hayatı, yurtdışı eğitim, küçük şirkette bir iş, büyük ve uluslararası şirkette bir iş, eş olma, annelik, sonra iki defa daha anne olma, ev kadınlığı yapma, standartın azıcık üstünde para harcayabilme, şimdilerde biraz sıkma, eşinle kendi işinde çalışma, evini sevme, evle uğraşma, kayınvalide idare etme, arkadaşlıklar kurma, küçük flörtler yaşayabilme daha bir sürü şey… Hayatın çeşitli rolleri tatmak hayatı biraz bağlıyor insanı. Ama neden bilmiyorum ki galiba çözdüm insanın mutlu olması için birinci şart ‘özgüven’. Ne olursan ol, neye sahip olursan ol hiçbirisi sonsuz değil. Her şeyi her zaman kaybedebiliriz ve o zaman çok üzülürüz. Hep derler ya elinde iken kıymetini bil diye. Bileceğiz de aman kaybedersem üzülmeyeyim diye de kendimizden vermek olmuyor. İlla karekterimizle çakışan şeyler oluyor. İşte böyle zamanlarda, her şeyi göze alıp, gözümü karartıp karşı çıktığım durumlarda önce rahatlıyorum. İşime gelmeyen şeyleri, kişileri çatır çatır söylüyorum.. İnsan o zaman kendi varlığını hissediyor. Kendime saygım artıyor. Hayatım iyi gitsin diye her şeye sepet efendim demek beni mutlu etmiyor. İşte insanın kendini koruyabilmesi özgüven gerektiriyor.

Kendimizi sevmemiz lazım, tek başıma kalsam da ben mutsuz olmam, önce birebir sahip olduğum şeylere şükrederim. Sağlık, fiziğim, aklım ve benim durumumda çocuklarım. Önce bunlar benim ve bunlar şu anda benim olduğu için şükürler olsun derim. Hiçbirşeyim kalmasa da en azından yeniden kuracak gücüm var derim. Ama hangi psikolog ne derse desin ekonomik güç insanın psikolojisinin ilacı. Çünkü insan birilerine karşı kendini korumadan önce o kişiden gelen çıkarlarını düşünüyor. Eğer çeşmenin suyu oradan geliyorsa mecburen kendini ezdiriyor. Ne olur özellikle kadınlar, başımızı dik tutacak kadar imkanları kendimize yaratmaya çalışalım. Ne kocamız, ne işimiz, ne sevgilimiz, hep garanti değil.

Yazı yazmakta galiba söyleyecek, anlatacak kimse olmayınca insanı korkunç rahatlatıyor.

Daha yazacak çok şeyim var ama bu ilk denemem. Önce bir yayınlandığını göreyim.

14/04/2008- Arse San

 
Toplam blog
: 3
: 723
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

30'lu yaşlarını süren, dünya tatlısı 3 çocuğu olan bir bayanım. Marmara Üniversitesi İşletme bölümü ..