Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '07

 
Kategori
Günübirlik Turlar
 

Haydi Heybeliada'ya

Haydi Heybeliada'ya
 

Prens Adaları’nın 2. büyük ve en yeşil adası olarak bilenen Heybeliada’ya götürmek istiyorum sizi. Kabataş, Sirkeci ya da Kadıköy, Bostancı’dan kalkan Boğaz’ın nazlı kuğuları şehir hatları vapurunu mu, yoksa İDO’nun hızlı feribotlarını mı tercih edersiniz? Ben nazlı kuğuları tercih edenlerdenim. Martıların bizleri takip edip, güverteden atılacak günlük nafakalarının peşinde kanat çırpmalarını izlemek, şansımız varsa birkaç yunusun gösterisine tanıklık etmek, "abilerim, ablalarım" diyerek değme stand-up çılara taş çıkaran şovlarıyla satış yapan insanları seyretmek için, tabii ki nazlı kuğular. Bir de ince belli bardakla Marmara Denizi’nin koyu maviliğinin fonunda enfes İstanbul manzarası için tabi.

Vapur Kınalıada’ya uğradığında bir heyecan başlıyor içimizde, kıpır kıpır her yanımız. Bir an önce Heybeliada’ya varalım istiyoruz. Yolcular inip binerken Kınalıada’yı selamlıyor Fenerbahçe vapuru (hani geçtiğimiz ramazan da TRT de İbrahim Sadri’nin iftar programı yaptığı vapur). Burgazada’ya vardığımızda içimizi bir hüzün kaplıyor. Yangın izlerini hala taşıyor koca Burgazada. Sait Faik’e selam gönderiyoruz iskeleden.

Uzaktan Heybeliada’yı izliyoruz. Eski değirmenin kalıntısı karşılıyor bizi. Eskiden beri beni daha çok kendine çeken Heybeliada, tüm haşmeti ile karşımda duruyor şimdi... İskelenin hemen solunda Deniz Lisesi, sağ tarafta kahvehaneler (cafeler), lokantalar (restaurantlar) büfeler ve çarşı uzanıyor.

Tercihiniz fazla olsa bile iki kola ayırmak mümkün. Sağ tarafa doğru ilerlerseniz adaya yaklaşırken kalıntıları görünen değirmenden adını alan Değirmenbaşı piknik alanına gidebilirsiniz. Gündüz kişi başı 2 ytl ödeyerek piknik, plaj ve büfe hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Ada’nın en büyük plajının burası olduğunu öğreniyoruz. Yalnız burayı tercih edenlerin havanın kararmasını beklemeden ayrılamasını tavsiye etmem. Çünkü Değirmenbaşı’ndan gece İstanbul manzarası harika. Bayan eli ile yapılan Türk kahvesinin lezzeti ise hala damağımda. Adana’lı abimiz (ismini hatırlamıyorum, özür dilerim ama siz onun Adana’lı olduğunu bilmeyin) ailesi ile işletiyor piknik alanını.

Merit Halki Palas oteli havuzu ile yatılı ya da günübirlik tercih edilebilir. Havuz hafta içi 35 ytl, haftasonu 50 ytl. Geceleme 100$ civarında. Buradan aşağıya doğru inince Sadıkbey Beach Clup’a geliyoruz. Giriş 20 ytl. İçeri girmediğimizden bu fiyata dahil olan şeyleri öğrenemiyoruz (sormak da aklıma gelmedi). İçeriden gümbür gümbür tecno müzik sesleri geliyor ki bu sıcakta bana uymaz.

Deniz lisesini geçip sol tarafa doğru olan güzergahı izleyenlerin yolu ada evlerinin arasından şimdi kapalı olan Heybeliada Senatoryumu’na varıyor. Burası 1924 yılında yapılmış ve şu anda birçok yerli yabancı satın almak için uğraşıyormuş. Aşağı tarafa doğru inince Çam Limanı’na varılıyor. Buradan sandala binip sefa yapanlar bestelemiş ”biz her gece Heybeli’de mehtaba çıkardık” şarkısını. Şimdi her gece buraya demir atan teknelerden bu şarkının nağmeleri iniyor denizin serin sularının üzerine.

Ve adanın olmazsa olmazı faytonlar. Küçük tur ve büyük tur olarak iki güzergah var. Büyük tur 30, küçük tur mesafeye göre 10-15 ytl. Küçük tura”aşıklar turu”da deniyormuş. Fayton da barış kaptanı tercih etmenizi tavsiye ederim. Hoşsohbet ve ada ile bilmeniz gereken herşey barış kaptan da. Ayrıca bisiklet de kiralayabilirsiniz. Saatliği 3-5 ytl arasında değişiyor. Pazarlık payı tabi ki var. Yalnız sahil güzergahında bisiklet kullanmak yasak. Yoksa 52 ytl cezayı ödemek zorunda kalırsınız. Adanın en hakim noktasında kapalı olan Ruhban okulu var. Randevu alarak gezmek mümkün.

Heybeliada yazarı Hüseyin rahmi Gürpınar’ın yaşadığın ev eskiden Abbas Halim Paşa konağı imiş.

Motorlu araçlardan arındırılan Heybeliada günübirlik tatil ve huzur için biçilmiş kaftan. Gideceklere küçük tavsiye: 2 adet battal boy çöp torbası götürmeleri, hem kendi hem de daha önce yanlışlıkla (!) bırakılan pet şişe, poşet, bira kutuları ve ıvır zıvırı derleyip toplamaları için. Biz öyle yaptık hem huzuru bulduk, dinlendik, hem de çevre temizliğine katkımız oldu.

Unutmadan Bostancı’ya son vapur 01.45 de.

İyi eğlenceler.

Fotoğraf: Ben'den. Manzara ;Çam limanı, sağ üstte senatoryum

Siz de bir kız çocuğunun eğitimine destek vermek istiyorsanın lütfen okuyun:
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45243

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..