- Kategori
- Şiir
Hazanda hüzün rengi bulutlar
Hüzün renginde gökyüzü,
Hazan mevsiminden bir gün gibi.
Bulutlar ağlamaklı olmuş
Birikmiş damlalar göz pınarlarında.
Sönmüş gözlerinin feri
Tutmuş siyatikleri.
Yün fanila ve yün don eklenmiş giyisilerinin arasına.
Hazanda, hüzün rengi bulutlar.
Kızıl ile sarı arasında uçuşan yapraklar,
Kafasında azalan saçlar,
Bir yaprak dökülürken, bir tel saç oldu düşen başından.
Dayanmış yürürken bastona,
Tüm bitkinliğine verircesine toprak anaya.
Dikmişler bir binanın en üstüne, alsın diye hüzün rengi bulutlardaki eksi elektiriği.
Aldı üzerine yıldırım çeker, aldı ve verdi toprak anaya.
Artarken ağrıları ovalıyordu dizlerini.
Hava çok ağır, vücudu gibi.
Taşıyamadı bu yükü ve çöküverdi şehir parkındaki bank üzerine.
Bir damla yaş aktı gözlerinden, buram buram yüklü acı ile.
Hazanda, hüzün rengi bulutlar.
Bırakı verdi bir damlayı önce, sonra koyverdi geri kalanı.
Feri sönmüş gözlerden akan damlalar, sağnak oldu
Nazire edercesine hüzün rengi bulutlara.
Az kaldı kışa,
Bekledi elinde baston, gözler gökyüzünde.