Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '15

 
Kategori
Siyaset
 

HDP kadın hareketi mi yoksa?

HDP kadın hareketi mi yoksa?
 

Seçime giden yolda,  direksiyon sallayan siyasi parti liderleri; her platformu siyasi amaçlarına uygun söylemlerle süslüyorlar. Söylemlerin gerçeği yansıtıp yansıtmamasının da önemi zaten hiç yok!

Nasıl olsa siyasetçinin cebinde kalemi elinde defter olmaz. Onlar sözlerini bulanık suya ya da sigara paketinin üstüne yazalar ki kimse okumasın, verilen sözün hesabı da sorulmasın.

Dün, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ta tırnak işindeki "HDP'NİN EN BÜYÜK FARKLILIĞI BİR KADIN HAREKETİ OLMASIDIR" sözlerini bulanık  suya yazmış.

Neden mi bulanık suya yazmış dedim?

Anlatayım, Demirtaş her kürsüye çıktığında söze Türkiye halkları diye başlıyor! Sonra lafı evirip çevirip getiriyor KÜRT’E, demem o ki Eş Başkan etnik siyaset yapıyor ve seçimdeki hedef kitlesi Kürt seçmen.

Mademki seçime gidiyoruz, mademki ileri demok(!)rasi diye bir söylem uydurmuş demokrasiye inanmayan kitle! Öyleyse siyasetçinin kendi tabanını seçme hakkına saygı duymak düşer ve deriz ki amenna.

Bu pencereden bakınca Demirtaş’ın seçmen kitlesini seçme hakkı vardır ve de özgürce o tabana hitap etme ve mavi boncuk dağıtma özgürlüğü şahsına aittir.

Nedendir bilinmez,  Demirtaş’ın seçim arifesinde “KADIN HAREKETİ” adı altında kadına verdiği önemi destekleyen resim, hiç inandırıcı gelmiyor insana.

Aksine hedef kitle seçtiği tabanda kadının adı yok! Çok evlilik onlarda, Berdel geleneği devam ediyor. Töre cinayetleri eksik değil. Genellikle kadın Er’inin 3 adım arkasından yürür hedef seçmen kitlesi töresinde.

Kürt elitlerinin kızlarını bir köşeye ayırır koyarsanız, kadın yok hükmündedir. Kızlar küçük yaşta evlendirilir. Hem de akranı olmayan yaşlı dedelerle.

Dedeleri dedim de aklıma geldi. 

Hiç unutmadım! Hacı Ahmet bir köyün muhtarıydı, 4 karısı vardı. Kendi 60 yaşlarındaydı o zaman. Eşleri, sıra ile büyükten küçüğe 40, 30, 25 ve 20 li yaşlarda çiçeği burnunda genç kadınlar.

Eşinin birini Berdel yapmıştı. Kızını vermiş arkadaşının kızını almıştı. Olaya şahit olduğumda yadırgamıştım.

Sonra öğrendim ki yörede çok eşlilik yadırganacak bir şey değilmiş. Aksine tek eşli olanlar yadırganırmış.

Garipsediğim bir başka olay da 20 li yaşlarında genç bir kızın 60 yaşında birine kaçmasıydı. Ailenin şikâyeti üzerine olaya jandarma el koymuş ve  yapılan tahkikatta kızın kendi gönlüyle kaçtığı anlaşılmıştı.

Kızın kaçtığı adam da evliydi ve kaçan kız ikinci eş olmayı seçmişti.

Bu özet olarak anlattığım iki olay doğu ve güneydoğu bölgesinde doğan, yaşayan kadınların kaderi.

HDP içinde Türkiye Cumhuriyetine başkaldıran, Eş Başkanlık, Belediye başkanlığı yapan kadın hareketine konu mankeni olan kadınlar varya İşte Onlar yaşadıklarını Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçlular.

Yalnız onlar mı?

Elbette hayır, şimdi Sultan İbrahim’in arkasında saf tutan, pahalı arabalara binen; yurtdışından giyinen Direksiyona geçip siyah gözlüklerini türbanlarının üstüne takan sonradan görmelerde ayakları pedala değiyorsa onu Atatürk’e borçlular.

Yoksa onlar da Doğu ve Güneydoğuda yaşayan hemcinsleri gibi çok evliliğin notaları, berdelin sol anahtarı, başlık parasıyla satılmanın emtiaları olacaklardı.

Hoş onların birey olmak, eşitlik hakkını kullanmak gibi bir dertleri yok ya olsun varsın. İnsanın aklı almıyor Cariye olmayı içine sindiren düşünce nasıl birey tercihi olur?

Her neyse lafı çok uzatmanın bir anlamı yok! Demirtaş’ın “HDP Kadın Hareketi” söylemi bulanık suya yazılmış seçim sloganıdır.

O da iyi biliyor ki yörede hala kadının adı yok! Söz hakkı da yok. Sadece HDP’ de konu mankenleri var, davaya hizmet eden. Seçime yönelik sözler hikâye bile değil La Fontaine’dan masal masal!

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..