Hedef ne Fenerbahçe ne Aziz Yıldırım/ Hedef Türkiye Cumhuriyeti

Bir yıl önce, şike davası gündeme yıldırım gibi düştü. Ve bir yıldır, on onbir klüp hakkında şike davası sürdü.

Bu kulüplerin içinde en büyük taraftara  sahip olanlar, FB, Beşiktaş, Trabzonspor, Sivas ve Samsun gibi güzide klüplerin ve taraftarların arasında bir kaos yaratılmak istendi. Medyada, Tv ekranlarında, yapılan yargısız infazlar ve kışkırtmalar tüm halkımızın gözü önünde cerayan etti. UEFA'da bunu körükledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında, bu klüplerimizin ve şehirlerimizin aktif rol oynadığı, yakın tarihimizde apaçık ortadadır. Kurtuluş savaşının kıvılcımlarının atıldığı bu kentlerimiz insanlarını birbirlerini düşman etmek, bugün için ortak eğlencemiz olan futbol üzerinden yapılması, ülke içinde yapılanmış, ancak altıncı kol  tarafından düşünülebilirdi.

Daha önceki yıllarda, komünist düşmanlığı yapılarak sağcı, solcu olarak ülkeyi bölmüşler, binlerce insanın ölümüne ve darbelere sebep olmuşlardı. Alevi, sünni meselesini her daim kaşımışlar, Alevi vatandaşların sağ duyuları bu oyuna gelmelerini önlemişti.

Şike davasında ise Fenerbahçe taraftarının sükünetini muhafaza etmesi, oynanan oyunu açığa çıkarmıştır.  Türkiye Cumhuriyeti, düşmanlarının ekmeğine yağ sürdürmemişler, aklı selim galip gelmiştir. 

Bugün, Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ise, değişik argumanlar üzerinden olmaktadır. Türkiye'yi parçalamak,  ateş çemberine sokmak için uğraşanlar hep dost görüntüsü altında, koyun postuna bürünen sözde müttefiklerdir.

Kim bunlar; başta ABD, İngiltere ve yandaşları, kendi ülkelerinden uzakta, Ortadoğu, Kafkaslar  ve Kuzey Afrika'nın zenginliklerini sömürmek için, binlerce insanı öldürmek, ülkeleri yok etmekten çekinmiyen  müttefik görünen Türkiye düşmanlarıdır.

Kırk senedir seni AB'ye alacağız diye oyalıyanlar, bugün senin sırtını sıvazlıyarak, Ortadoğu'da ateşe atmak için elbirliği yapmaktadırlar.

Suriye tarafından düşürülen son uçak olayı, Türkiye üzerinde oynanan oyunları apaçık ortaya koymaktadır.  Türkiye hükümeti tarafından yapılan açıklamaların tam aksine, ABD gazetesi Wall Street Journal'ın açıklamasını hatırlayalım;  34 Kişinin Uluderede bombalanması olayında ki, istihbaratı Amerikan insansız hava aracından geldiğini yazan gazete, bugünde Türk jetinin Suriye hava sahasında tanksavar ateşiyle düşürüldüğünü yazdı.

İngiliz, Sunday Times düşürülen Türk uçağı için ''düğmeye Rusya'nın bastığını'' ileri sürdü.  Bunun üzerine ABD Dışişleri Sözcüsü Victon' Wuland şu açıklamayı yaptı; ''Biz her türli sızdırmaya karşıyız, Türkiye bizim en önemli müttefikimizdir'' dedi.

Son açıklama Beşar Esad'tan geldi. ''İsrail savaş uçağı sandık, Suriye hava sahasında, uçaksavar bataryasıyla vurduk, Türk uçağı olduğunu bilseydik vurmazdık'' dedi.

Tavşana kaç tazıya tut politikası, ülkeyi ateşe atmak istiyenlerin satranç oyunuyla devam ediyor. Bu oyunu milletçe bozmakta yine Türk Ulusuna düşüyor...