Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '15

 
Kategori
Güncel
 

Hedef şaştı mı zafer de masal olur…

Hedef şaştı mı zafer de masal olur…
 

Emperyalizmin çağımızdaki son oyunu, “sol düşünce” üzerine kurgulanmıştır.

Kültür emperyalizmi hedefini bu kez sorgulama yeteneği arızalı “aydın” çevrelere yöneltmiştir.

Böylece amaçlanan, atılan bir taşla birden çok kuşu vurmak ve böylece, ülkenin çatı-düşüncesini zararsız bir mecrada yeniden yapılandırmaktır.

Bu yeni yapılandırmanın amacı, sol düşünceyi "emek-sermaye ekseni"ne hapsetmektir.

Temel çelişki, emek ile sermaye arasındadır.

Artı değer, bu düzlemde oluşmaktadır.

Sömürü, anti-kapitalist bir mücadele ile yok edilecektir.

Dolayısıyla temel hedef, tek tek patronlarla mücadeledir.

Siyasi mücadele, tek tek patronların örgütü olan “devlet” iledir ve [sadece] bu kadardır!

Emperyalist güçler, dünya ölçüsünde sürdürdükleri vahşi sömürü saldırılarını işte bu kandırmacanın arkasına saklamaktadırlar.

Bu kandırmacanın temel amacı, [mazlum] uluslarının sürdürdükleri mücadelenin rotasını emperyalizmden başka bir yöne çevirme gayretidir.

Batılı “solcu” işçinin emperyalizmin getirilerinden aldığı pay O’nun bu düzeneğe karşı kayıtsız kalmasını sağlamaktadır. Esasen batılı işçi sınıfı, emperyalizmin sömürdüğü bir kitle değil; tam tersine, onun nimetlerinin bölüşüm sofrasında yer alan bir üyedir. O bu sofrada oturdukça [ekonomik olarak oturmakta çıkarı sürdükçe] sömürü düzenine ve dünya ölçüsünde sürdürülen zulme bir diyeceği yoktur.

Temel strateji, sömürüye karşı mücadele eden bağımsızlık güçlerinin belini kırmaktır.

Emperyalizmin bu belini kırma stratejisi içinde yer alan ana başlık, mücadeleyi bölmek, yıpratmak ve çökertmektir.

Mücadele nasıl bölünür?

Etnik parçalanmalarla, dinsel ayrımcılıklarla…

Ulus devletleri parçalamakla…

Emperyalizme karşı mücadelenin adı olan tam bağımsızlık hedefini saptırmakla…

Bu nasıl yapılır?

Öncelikle, mücadelenin hedefini emperyalist güçlerden kaydırmakla…

İşte kültür emperyalizminin günümüzdeki manşeti bu noktada ortaya çıkmaktadır:

-         Mücadelenin hedefi tam bağımsızlık, yani anti-emperyalizm değildir!..

Ya nedir?

-         Anti-kapitalizmdir!

Peki, emperyalizme karşı mücadele, anti-kapitalist mücadele değil midir?

İletişim çağı dünyasında kapitalizm, emperyalizm aşamasına geçip, sömürücü kollarıyla tüm dünyayı kucaklamış olan bir [asıl] ejderha değil midir?

Mücadelenin hedefinde yapılacak bir sapma, asıl sömürünün gizlenmesine yardımcı olmayacak mıdır?

Ve entel solcularımıza bu noktada bir soru sormamız gerekecektir:

-         Bu sapma bir sağ sapma mıdır; yoksa bir “sol” sapma mıdır?

Yoksa, bilindiği gibi, her “sol” sapmanın kaynağında bir sağ sapma mı vardır?

Ne diyorsunuz?

farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..