Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Help me Please :) Kurtarın bu garibi !!!

Help me Please :) Kurtarın bu garibi !!!
 

RESİM SEYVET COM DAN ALINMIŞTIR.


YER ; Güzel bir balık lokantası önümde kahvem sessizim eşimi aşkımı bekliyorum.
KONU ; Evlilik yıldönümü
İçinizden erkeklerin imdat dediğini duyar gibi oluyorum ne dediniz efendim imdat mı bir saniye şimdi geliyorum. 

Bol şekerli kahvemi Allah'ın biz Türklere vermiş olduğu en büyük hediye olan Çanakkale Boğazı'na nazır yudumluyorum. 

Çünkü sevgili kocam evlilik yıldönümü programımı sevgili şirketi sayesinde bütün hayallerimi boğazın serin sularına gömünce bize de boğaza nazır kahve içmek düştü. 

Aklımda geriye dönük ya da bu güne ait en ufak negatif ya da pozitif duygu yok. 

Tabiri caizse ot gibiyim. 

Çünkü eşim yok geç kaldı yoldayken aradı biraz gecikebilirim dedi?! 

Maalesef hikaye burada başlıyormuş da ben fark edememişim. 

Neyse dostlarım kahvem bitti bitecek sigaramı tüttürmüşüm kapalı alanlarda yasak var ya biz tiryakilere açık alanlar kalıyor neyse ki bu restaurantın tamamı açık motor yaklaştı bizim akşam yiyeceğimiz balıklar alndı. Bizim beyzade hala yok. 

Yok birşey de diyemiyorum garibime Yedi Kocalı Hürmüz gibi son günlerde nereye döneceğini şaşırdı. 

Neyse ki elinde koccamannn bir demet çiçekle girdi kapıdan. (Puanlar başlıyor şimdi bu hareket 10 puan ) 

Sanki evimin camını kırmış özür diler gibi ter içinde kalmış. Yorgun gözler ölü balık hep anlatmak istiyor kendini durduruyor bazen ilişkimizden konuşuyoruz. Ama konu hep aynı yerde bölünüyor telefon çalıyor benim canım kocam yine ölü balığa bağlıyor kendini. Bir ara ilişkimize nazar değmesin diye üzerinde uğur böceği olan nazar boncuklu künye almış canım benim onu veriyor ve ardından ekliyor.
Bana şu güne kadar tahammül ettiğin için teşekkür ederim. (İşte bu tam 10 puan:))
Endişeli rahat değil ama ambiyansa uygun davranmaya çalışır her zaman istemese de benim mutlu olacağımı bildiği herşeyi yapar benim kocam. 

Ama telefonlar susmuyor. Bir o arıyor arada müdür arıyor offf o kadar çok çalışyor ki telefon bir an alıp atasım geliyor ama benim prensim hala açıklıyor önemli olmasa açmam karşı taraf goy goy yapıyor muhtemelen yolda ve şirket telefonu da bedava dinleyen de var. Utanmasa 1 kadeh rakı eşliğinde arayacak bu arada benim telefonum çalıyor arkadaşıma nazikçe bugün evlilik yıl dönümümüz olduğunu ve önemli bir şey olup olmadığını soruyorum tamam kapattım yarın görüşürüz diyor. Ne de olsa bayan canım. 

En sonunda prensimin aklına gelip o da karşı tarafa aynı cümleyi kuruyor. Pat telefon kapanıyor. Demek ki sadece bayanlara has bir hassasiyet değilmiş :) 

Bir an düşündüm ; 

Sağımız solumuz hep tanıdık benim doktorlarım karşı köşede yemek yiyiyor onun müşterileri benim arkamda işimiz bir türlü saatler 11 olmasına rağmen peşimizi bırakmıyor. 

Hatta bir ara iş öyle abartılıyor ki eşimden hemen maillerini açması isteniyor. 

Nassı yani saat 1 :00 ALOOO diyesim geliyor müdürüne yine sanatçı kişiliğim izin vermiyor susuyorum. 

O garibim de bir türlü moda giremiyor ve gece içilen yarım şişe rakı eşliğinde 2 porsiyon balıkla bitiyor. 

Gece mi ??? 

Eheheh çok komiksiniz ikimiz de felciz uyuyoruz tabi ki :) 

Ben sevgili eczacılarım ve doktorlarımın o da şişelerin ve kasaların hayaliyle uykuya dalıyoruz. 

Oysa Ben bu hafa sonu için Bozcada'da şirin bir pansiyon kiralamıştım. 

Beyaz bir elbise ile çıkacaktım karşısına güneşin batışını izleyecektik birlikte sonra birer kadeh şarap eşliğinde keman dinleyecektik papatya'dan tacım bile hazırdı . Peki ben ne yaptım hafta sonu planımızın iptaline mütakiben papatya'dan tacı ağlaya ağlaya denize attım. 

Kariyerin bedeli bu kadar ağır mı olmalı ? 

Yaşamımızın bedeli bu mu ? 

Aç kalmamak ya da daha doğrusu mevcudiyeti korumak için çabalarken kendimi iki taşın arasında ezilen buğday tanesi gibi hissediyorum. 

Ezildikçe işe yarayacağımı ekmek olacağımı biliyorum ama benim farkım canım acıyor. Ve fena halde canım sıkılıyor. 

Bu arada farkettiniz mi bilmem ne çok insan varmış canı sıkılan 34.511 kere okunmuş canım sıkılıyor adlı bloğum. Demek ki yanlız değilmişim diye içimden geçti bir an. 

Geçecek elbet bu günler de... 

75 yaşından sonra emekli olup dünyayı dolaşacağız sevgilimle lakin emekliliği görebilirsek :) 

Anlattıklarımdan anladığım kadarıyla bu işler uzun bir süre böyle gidecek benim aklı salimliği ile övündüğüm Alim bile conta yakıyorsa demek ki bu iş böyle. 

Şimdi ne yapıyoruz. 

Hani Japonlar yapmış ya tek kol yastık gibi neymiş efendim yanlızlık hissetmek istemeyenler içinmiş. 

Şükür ki daha o kadar değiliz bir de laptopların başından kalksak ... 

HERŞEY DAHA GÜZEL OLACAK... 

15.08.2009
H.A. 


 

 
Toplam blog
: 50
: 3085
Kayıt tarihi
: 31.10.06
 
 

Merhaba hayatta herkesin söyleyeceği birkaç cümlesi vardır, ben de ‘söyleyeceklerim var’ adlı bir kö..