Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '09

 
Kategori
Spor
 

Hepinize bravo!

Hepinize bravo!
 

derbi


Öncelikle maç öncesi takımların kapasitelerine aldanıp bunun bu derbide sahaya yansımasını beklerken çok ama çok yanıldığımı söylemem lazım. Kaybedenin sadece maçı değil tüm sezonu yitireceğinin tüm futbol kamuoyu farkındaydı ama bu durum sahadaki 22 oyuncunun umurunda dahi olmadı. Takımların durumu ne olursa olsun en azından maçın adı bile insanları heyecanlandırmaya yetiyorken bir tarafta Kewell, Ümit ve Lincoln; diğer tarafta Güiza, Semih ve Deivid'in boş vermişliğini; Sabri'nin, Ugur'un, Barış'in ve Deniz'in verimsizliğini ve diğerlerinin de sahada gezinmesini izlemek 90 dakika boyunca futbolseverlerin çilesi oldu. Iki takımın da sahada bu sezon birçok maçta olduğu gibi kötü yüzleriyle yer almaları stattakileri maça geldiklerine karşılaşmayı evde takip edenleri de şifreli kanal üyeliğine pişman etmekten başka hiçbir işe yaramadı. Müsabaka bu duygularla iyi kötü tamamlanacakken son dakikada yaşananlar ise tam anlamıyla bir faciaydı.

Sahada futbol topuna geçiremedikleri sözlerini birbirlerine geçirmeye çalışırken verdikleri zavallı görüntü kelimenin tam anlamıyla fiyaskoydu. Tribünleri çalımları ve golleriyle ayağa kaldırmaları beklenen, aynı jenerasyonun ve aynı milli takımın oyuncularının bunu yumruk ve tokatlarla yapmalarının nasıl bir mazereti olabilir. Elbette Semih ve Arda'dan bahsediyorum. Sokakta iki taraftarın küfürleşmesini ayıplarken bu futbolcuların yaptıkları karşısında ne söyleyeceğiz? Maçtan önce Semih ve Arda’nın takımlarının pes etmeyecek savaşçıları olacağını tahmin ederken elbette bu yaşananları kast etmiyordum. Dediğim gibi tüm bu olanlar sahadaki başarısızlığın, beceriksizliğin ve eksikliğin bastırılması için yapılan çaresiz saldırılardan başka bir şey değildi.

Bugün artık maçta futbol adına konuşulacak hiçbir şey yok ama futbol ahlakı adına söylenecek dünya kadar söz var. Futbolcuların bırakın centilmenliği adeta birbirlerine düşmanlarmışçasına saldırmaları takımlarımızın sadece futbol değil spor ahlaki olarak da yerlerde süründüğünün göstergesi oldu. Yarın sabah yapılması gereken ilk iş kulüp başkanlarının olaylara dahil olan futbolcuları yanlarına alarak ortak bir basın toplantısı düzenlemesi ve futbolcuların hem iki başkandan hem birbirlerinden hem de tüm futbol camiasından özür dilemeleridir. Oluşan ortam ancak bu şekilde -bir nebze de olsa- yatışacak aksi taktirde olayların iyice çığırından çıkması işten bile olmayacaktır.

Neticede büyük umutlarla beklenen derbi maalesef futbol değil kavgalarıyla gündem oluşturdu ve yaşananlar sağduyulu tüm futbolseverleri derinden yaraladı. Kim kazanırsa kazansın kazanan Türk Futbolu olsun derken bu yaşattıkları ve Türk Futbolu'nu onlarca yıl geriye götürdükleri için emeği geçen herkese yürekten teşekkürler!

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..