Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '10

 
Kategori
Aile
 

Her annelik kutsal mıdır?

Her annelik kutsal mıdır?
 

gerçeklerin rakamı olur mu?


Sevgiyi anlatmanın kaç hali vardır. Ya da sevgiyi anlatmanın bir hali var mıdır?
Bir haldir sevgi. Bir hayli emeklidir sevgi. Bir dokunuş, bir öpüş, bir söz, bir bakıştır. Ama söz konusu minik bebeğiniz ise bambaşkadır. Onun canı yanar sizin bin kat fazla yanar canınız. O ağlar siz belli etmezsiniz ona ama içiniz ağlar onunla beraber.

Gece uyurken koynunuza sıcacık sokuluverir. Nefesi mis kokar onun, hiçbir çiçek güzel kokamaz bu kadar.

***
Dün akşam eşimle bir film seyrettik. ( Bi ara sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlıyorduk ) Kız Kardeşimin Hikâyesi. Bir evladını yaşatabilmek için başka bir çocuk sahibi olan bir aile düşünün. Üç çocukları var bir tanesi kanser maalesef. Sorun şu hasta olan çocukları o kadar vakitlerini alıyor ki büyük çocukları ile yeterince ilgilenemiyorlar. Küçük ise ablasını yaşatmak için dünyaya getirilmiş özel bir çocuk. Ama sanki o çocuk bir yedek parçaymış gibi annenin gözünde. Annenin ve babanın duyguları, hissettikleri, yaşadıkları korkunç. Vermek zorunda kaldıkları her karar canlarını yakıyor. Filmin sonunu yazmayacağım. Ama sonunda hakikaten şaşırıyorsunuz. Yaşınız kaç olursa olsun çocuğunuz olsun ya da olmasın seyretmeniz gereken özel bir film.

Başka insanların neler yaşadığını anlayabilmeniz için çok önemli bir film.

***
Dünyanın neresinde olursa olsun annelik her yerde karmaşık bir durum. Bir insanı herkesten çok sevmek ne derseniz annelik derim hiç düşünmeden. Mücadele, savaş, aşk, sevgi, (babaya karşı çevrilen) entrika tüm duyguları aynı anda barındırabildiğiniz bir hal.

Her gün gazetelerde çocukların başına gelen korkunç olaylar okuyoruz. Ne yazık ki bazıları öz anneleri tarafından işkence edilmiş öldürülmüş çocuklar. İnsanın aklının almaya yetmediği, kalbinin acıdığı haberler.

Bir tarafta evladını yaşatmak için her şeyi göze alan anneler varken diğer tarafta çocuklarına acının en acısını yaşatan kişiler var. Kişiler diyorum onlara çünkü annelik gibi önemli bir sıfatı katiyen hak etmiyorlar.

***
Elimde bir güç olsa anne baba olmayı ehliyete tabi tutardım. Nasıl çocukları çok seven ama çocuk sahibi olamayan insanlar, evlat edinmek istediklerinde sınava, evraklara, sorulara, sorunlara maruz kalıyorsa doğurganlığı olan insanların da hamile kalabilmek için aynı ya da benzer işlemlerden geçirilmesini sağlardım. Böylece tuhaf ilişkilere maruz kalan, dövülen, işkence edilen, öldürülen çocuk sayısında azalma olurdu sanırım.

***
Çocuklara yapılan fiziki ya da duygusal işkenceler saymakla bitmez mutlaka. Etrafımız içinde sadistçe duygular barındıran kadın ve erkekler ile dolu. Dilendirilen, zorla çalıştırılan, itilip kakılan çocuklar.

Ama ben en çok merhamet kelimesine en çok yakışan anneliğin bu duyguları barındırabilmesine şaşırıyorum.

***
Tek başına sadece üzülerek düşünerek bu çocuklara yardım edilebilir mi? Elbet edilemez ama en azından yok olmadıklarını yaşadıklarını o çocuklara hissettirmenin, anlatmanın bir yolunu bulmalıyız. Dünyada iyiliklerin güzelliklerin olduğunu göstermenin bir yolunu bulmalıyız. Işık vardır diyebilmeliyiz……..

 
Toplam blog
: 16
: 1017
Kayıt tarihi
: 07.07.10
 
 

Okuma meraklısı. Elinden geldiğince yazmaya çalışan. gündemi takip etmeyi seven. Ve bir anne.....