Her canlı, ölümü tadacaktır....

Merhaba değerli okurlar,

Bugünkü yazımın konusu, yaşamın gerçeği olan ölüm .......

Çünkü ölüm, doğan her canlının sonudur......

Rahmetli Ecevit, olasıdır ki herkesin rahmetle anacağı ve dürüstlüğünden kuşku duymayacağı bir siyasetçiydi....

Tabii ki, onu bu şekilde anmamıza vesile olan yaşamında halkı için yaptığı olumlu ve şaibesiz çalışmalarıdır......

Derler ya, ne ekersen onu biçersin.....

Onun için hayatta olan siyasilerimiz için önemli bir örnek olması gerekir rahmetli ECEVİT'in yaşam öyküsü......

Son günlerde siyasilerimizde rahatsızlanan oldukça fazla.....

Önce Şaban DİŞLİ bey,

Sonrasında Dengir Mir Mehmet FIRAT bey,

Şimdi de, Maliye Bakanı Sayın Kemal UNAKITAN bey

Hastalanmış ve hastaneye kaldırılmış....

Anjiyo olmuş.....

Ardından, hastaneden taburcu olmuş.....

Sonra tekrar rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış.....

Ne olacağını Allah bilir.....

Bilinen bir gerçek var ise, o da insanların mal varlığının kendilerini ölümden uzaklaştıramayacağı gerçeğidir....

Öldükten sonra insanların cesetleri, 5-10 metrelik bir beze sarılarak, tabuta konur ve ....

Sonrasında, imamın önünde, halkın karşısına alınır....

Ve imam cenaze namazını müteakip halka sorar....

Nasıl bilirdiniz, hakkınızı helal ediyor musunuz?

Kendisinden fayda görenler, iyilik görenler, kendisinin bulunduğu mevkisi üzerine para kazananlar, yüksek sesle haykırır iyi bilirdikkkk, helal olsunnnn diyerek bağırırken,

Hakkının yendiğini düşünen kimileri ise, sessiz kalmayı, en azından söyleyecek bir şeyleri var ise dahi, içlerinden söylemeyi ya da orada bulunmamayı tercih ederler.....

Ve ardından cesedin toprakla buluşması için tabut cenaze arabasına konarak yola çıkar.....

Ardında ağlayanlar, dedikodu yapanlar, vs, vs....

Evet değerli okurlar,

Bir insanın ve özellikle bir siyasetçinin olası yaşam öyküsüdür bu kısaca.....

Bu yaşam içerisinde neler olmamıştır ki....

Siyaset, para kazanma ve kazandırma hırsı, bu çerçevede elde edilen paralar, mallar mülkler, bunlar elde edlirken, düzenlendiği iddia edilen naylon faturalar, hayali ihracatlar, yendiği iddia edilen kul hakları vs, vs.....

Ancak, şu bir gerçektir ki, insanlar, bu dünyada yaptıklarının hesabını, bu dünyada olmasa dahi, öbür dünyada mutlaka vereceklerdir.....

Çünkü orada, sorulacak olan soruların en başında KUL HAKKI YEDİN Mİ?

sorusu olacaktır.....

Çünkü öbür dünyada, hiç kimse, DOKUNULMAZ OLAMAYACAKTIR.....

Çünkü öbür dünyada hiç kimsenin DOKUNULMAZLIK ZIRHI DA OLMAYACAKTIR.....

Not: Bu meyanda, Sayın Maliye Bakanından bahsedince, aklıma şu memur emeklilerinin maaş farkları geldi....Gerçi adamcağız canıyla uğraşırken bu farkların hala ödenmediğini bildirmemiz yerinde olur mu bilemem ama, emeklilerin hali perişan Sayın Bakan ya da yerine Bakan.....Bilginiz olsun.....