Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Her şeyi kendi elimizle yapıyoruz…

Her şeyi kendi elimizle yapıyoruz…
 

Pazarı, Pazartesiye bağlayan gece MİRAÇ gecesiydi.

Yüce Allah’ın <ı>İsrâ Suresi 1. Ayetinde<ı> <ı>(<ı>Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir<ı>) bildirdiği MİRAÇ gecesi…

Yanlış bilmiyorsam eğer; İslam âleminde <ı>“Kadir gecesi” haricinde <ı>“Mevlit, Regaip ve Miraç” gecelerini, sonuna <ı>“Kandil” kelimesini de ekleyerek kutlayan tek İslam ülkesi bizim ülkemiz.

<ı>“Kadir gecesi”nin özelliğini ise, bu geceyi anlatan <ı>“Kadr Suresi”nden biliyoruz.

<ı>1.Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik.

<ı>2.Kadir Gecesi'nin niteliğini sana gösteren nedir?

<ı>3.Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır!

<ı>4.Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!

<ı>5.Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!

<ı>

<ı>“Miraç Gecesi”ni değerlendirmek üzere ne yapabileceğimi düşünürken, Yüce Peygamberimize ilk inen ayet aklıma geldi.

Alak suresi 1. Ayet: <ı>Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!

Kâinatı yaratan <ı>“Rabbimizin” bizlere ilk emri <ı>“Oku” olduğuna göre, bu geceyi okuyarak geçirmeyi düşündüm ve öyle de yaptım. Çünkü <ı>“Okumak” ibadetlerin en başında geleni…

Ankebût SURESİ <ı>45. Ayette:<ı> <ı>Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı/duayı yerine getir! Çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki, Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor.

Diye buyuran <ı>“Rabbimiz” okumanın ibadet olduğunu vurguluyor…

Elbette <ı>“Okumak” bilgi edinmek, öğrenmek için olmazsa olmazlardandır. Öğreneceksiniz, bilgi sahibi olacaksınız ki, insanlığa ne gibi faydanız olacak, bileceksiniz.

İşte bu düşünceler içinde okurken, şu ayet dikkatimi çekti.

İsrâ SURESİ <ı>16. Ayet:<ı> <ı>Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz.

Oldukça etkileyici ve bir o kadar da düşünmemizi gerektiren bir ayet. Yani <ı>“İnsanlar, layık oldukları gibi yönetilirler” diye bildiğimiz söz, bu noktada aklıma geliyor…

Her şeyi kendi elimizle yapıyoruz. Bundan dolayı da hiçbir konuda, hiçbir şekilde şikâyet etmeye, sızlanmaya hakkımız yok.

Yüce Yaratan, yoldan çıkanları, emirlerine kulak tıkayanları sıkıntıya sokmak ve hatta yok etmek için yine insanoğlunu kullanıyor olmalı.

Oturup okuduğunuzda göreceksiniz ki, <ı>“Apaçık” her şeyi ortaya koyuyor. Sadece yapacağınız şey, açıp okumak.

Okumazsanız?...

Sizin artık yapacağınız bir şey yok. Ancak bütün bunlara rağmen, en son olarak gönderdiği ayetlerinde de yine de sığınmanız gereken yeri gösteriyor.

İşte o ayet…

Nasr Suresi <ı>(1.)<ı> Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği, (2.) Ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit, (3.) Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.

Belki akıllanırız diye…

<ı>20 TEMMUZ 2009

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..