KOKUYOR…

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, <ı>"<ı>Tuz<ı> koktuğu izlenimi oluştu" diyerek HSYK’da Ergenekon savcılarının yerinin değiştirilmek istenmesine tepki göstermişti de, ortalık ayağa kalkmıştı.

Gerçi Bekir Bozdağ’ın burnu, tuzun koktuğunun kokusunu yeni almış ama aslında tuz kokaklı çok oldu.

Bazı kurumların gelenekleri vardır. Bu gelenekler, yerleşmiş geleneklerdir. Bugüne kadar yapılan uygulamalar da hep bu geleneklere göre yapılmıştır.

Eskiden kurumlardaki tayin, terfi gibi konularda, bilgi, beceri, kıdem ve liyakate önem verilirdi…

Ne yazık ki <ı>“Milliyetçi Cephe” hükümetleri döneminde, ellerinde bulundurdukları bakanlığın kadrolarını <ı>“Kendilerinden” adamlarla dolduran, doldururken de bilgi, beceri, kıdem ve liyakat gibi her hangi bir ölçüye gerek duymayanlar, ta o günlerde devletin kurumları ile oynamaya başlamışlardı.

Ta o günlerde <ı>“Balık baştan” kokmaya başlamış, tuzlanmıştı. Öyle ki, o gün bir şekilde kokmaya başlayan balıklara <ı>“Aman kokmasın” diye atılan tuzlar, AKP iktidarı ile birlikte bu kez <ı>“Tuz” olarak kokmaya başladı.

O günlerde bile iki kurum, geleneklerinden sapmamıştı. Daha doğru bir ifade ile iki kuruma elleşilmemişti.

Bunlardan biri <ı>Türk Silahlı Kuvvetleri, diğeri ise <ı>yargı idi…

<ı>TSK ve <ı>Yargı, bugüne değin tayin ve terfilerde geleneklerine özen göstermişlerdi. Geleneklerine uymuşlardı.

Ve… Bugüne değin yargıdaki atamalar hep, zamanında, geleneklere uygun yapılmıştı.

Ta ki bugüne kadar… Hem de üzülerek söylemek gerekirse <ı>“Koyun pazarlığı” “Koyun pazarlığı”<ı> yapılırcasına.

Gazeteler, bu pazarlığı şöyle dillendirdiler.

<ı>

<ı>“13 Temmuz’dan bu yana süren kriz, Çolakkadı, Öz ve diğer Ergenekon ekibinin yerinde kalması "denge" sağlanabilmesi amacıyla yeni başsavcıvekili atanması ve Ergenekon savcılarıyla ilgili şikâyetler konusunda gerekenin yapılması konusunda mutabakat sağlanması ile aşıldı.”

Yani…

Bir sizden bir bizden… <ı>“Biz sizin bu şartınızı kabul ederiz, ama siz de karşılığında şunu yapın” gibisinden…

Peki, kim kimle pazarlık ediyor?

İşte düşünülmesi gereken şey de bu, <ı>“Tuzun kokmaya başladığı nokta” da burası…

Bir başka kokma noktası…

Bakın onu da şöyle dillendiriyor haber merkezleri…

<ı>“HSYK, Zekariya Öz başta olmak üzere Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılarla ilgili şikâyet ve suç duyurularının, Adalet Bakanlığı’nca yasal gereğinin başlatılarak Kurul’ca sonucuna göre işlem yapılması kararlaştırıldı. Hakkında 100’ü aşkın şikâyet bulunan Savcı Öz’e, "meslekten men"e kadar uzayabilecek bir süreç başlayabilecek. Her iki karara da Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşar Ahmet Kahraman karşı oy verdi.”

Savcılar hakkında <ı>“Şikâyet” var… Bunu soruşturmak gerekmiyor mu?

Gerekiyor, ama Adalet Bakanı ile kendisine bağlı müsteşar <ı>“Karşı oy” veriyorlar…

Neden?...

<ı>“Kokmuş Tuz” bu kez <ı>“Kireçlenerek” gömülmek mi isteniyor?

Bilinen şu ki, bu soruşturmada bir dolu <ı>“Hukuka aykırılık” var ve bunları da yapan <ı>“Hukuka uymakla görevli” kişiler. Şimdi <ı>HSYK, bu şikâyetlerin de soruşturulmasını öngörüyor…

İlginç… Bakan ile müsteşarı <ı>“Soruşturulmasın” diyor…

Hadi müsteşarı anladık, bakanın dediğinden çıkmaz, bakan niye istemiyor?

Esas <ı>“Koku” burada zaten…

<ı>28 TEMMUZ 2009